Paylaş
Türk edebiyatının çeşitli türlerinde yazar ve yayıncı olarak Memet Fuat’ın damgası vardır. Özellikle Nâzım Hikmet’in doğru ve yaygın tanınmasında, bireysel ve edebiyat tarihi açısından da ayrı bir önem taşır. Bütün yapıtlarını okuduğum, yakından tanıdığım Memet Fuat’a daima saygı ve sevgi duymuşumdur.
Yazdıklarıyla, yönettiği dergilerle birçok kuşağın sesi işlevini üstlenmiştir. Memet Fuat’ın ‘Yazarlığın Eteklerinde’ kitabını okurken, edebiyata ilk adım attığı zaman yaşadıklarını öğreniyoruz.
Annesi Piraye Hanım’ın -ki onunla da tanıştım ve etkilendim- zorlamasıyla Nâzım Hikmet’le mektuplaşmalar
başlıyor.
Nâzım, ilk mektubuna verdiği yanıtta, hatıraların önemini vurgularken okuması gereken kitapları da tavsiye ediyor:
“Oğlum,
Mektubunu aldım. Bayram ettim. Sen daha o kadar gençsin ki hatıraları olmayan ve hatıralara değerlerini vermesini öğrenmemiş olansın.”
Yol gösterenler...
Yazarlığın Eteklerinde Memet Fuat Literatür Yayınları 2021
O dönemin ortamını merak edenler için gerçek bir yayıncılık, yayıncı yazar/şair ilişkisi var kitapta... Elbette dergi yönetenlerin ve yazarların yeni yeteneklerle yazışmalarını doğrusu her zaman desteklemişimdir. Mehmet Kaplan’dan Vedat Günyol’a, Yaşar Nabi Nayır’a kadar zamanın ustaları, gençlerin ürünlerini değerlendirirlerdi.
Değerlendirme hem yazar/şair için yol gösterici bir işlev taşırdı hem de o değerlendirmeyi yapanların edebiyat anlayışı yansırdı. Kitapta adı geçen birçok kişiyle tanıştığım için, yazılar anı çağrışımlarına da yol açtı. Kimler nerede tanıştı? Kimler gençlere yardımcı oldu? ‘Yazarlığın Eteklerinde’ bize dergiciliğin tarihini de gösteriyor. Kaç dergi çıktı, kaçı bugün yaşıyor? Listede bugün yaşayan tek ‘Varlık’ dergisi. Yazımı, 1950’den sonra şiir yazmayan Memet Fuat’ın ‘Fantazya’ şiiriyle bitiriyorum:
İçimizde bir aydınlık, bir ışık
Beyaz... Beyaz... Her yer beyaz...
Toprak beyaz... Gökler beyaz... Meyve beyaz... Gün beyaz...
İçimizde bir aydınlık, bir ışık,
Sırtımızda kırbaçların sesi var,
Bu gelenler hayattan geliyorlar...
Paylaş