Paylaş
İsteyen istediği çalışmasını, kitabını yayınlayabiliyor.
Yayıncılıkta iki yöntem uygulanıyor bu konuda.
Sadece özgün metin kullanılıyor ya da bugünkü Türkçe’ye aktarılarak yayımlanıyor. Bazı kitaplarda özgün metinlerin kelimelerin yanına parantez içinde bugünkü karşılığı konuluyor. Kimi kitaplarda her iki anlayışa uygun kitaplar çıkıyor. Kitapların başına yazılanların da incelenmesini öneriyorum. Namık Kemal’in ‘Cezmi’ romanı bu anlayışla yayımlandı.
Yayıma hazırlayan: Prof. Dr. Mehmet Kanar
Başta Namık Kemal’in (1840 – 1888) biyografisi yer alıyor.
Konar, Sunuş’ta basım üzerine bilgi veriyor.
Eser 11 fasıldan oluşuyor.
Açıklamada romanla ilgili şu bilgilere yer veriliyor: “Cezmi, yeni Türk edebiyatının ilk tarihi roman örneklerinden biri. Roman kadrosunu oluşturan kişiler tarihi şahsiyetlerdir. 16. yüzyıl Osmanlı-İran ilişkilerinin bir bölümü Peçevi Tarihi, Hammer Tarihi gibi tarih kaynaklarından da yararlanılarak masaya yatırılmıştır. İyi ile kötü karakterlerin mücadelesinde kazanan taraf iyi karakterdir. Bir ideoloji romanı denilebilecek Cezmi’de ağırlıklı olarak işlenen tema vatan sevgisidir. At binme, okçuluk ve cirit sahnelerinde Namık Kemal Kars’ta geçirdiği yılların hatırasını tekrar yaşatır. Oldukça sanatkârane üslupla yazılan bu eserin parantez içi açıklamalarla, notlandırmalarla daha iyi anlaşılmasına çalışıldı.
(Ayrıntı Yayınları, Türkçe Klasik Dizisi)
WOLE SOYİNKA’DAN ÖLÜM VE KRAL’IN ATLISI
1986 Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanan yazar Wole Soyinka’dan çarpıcı bir tiyatro metni Ölüm ve Kral’ın Atlısı.
Önsöz: Atao Quayson
Türkçesi: Leyla Burcu Dündar
Bazı kararların yol açtığı sonlar trajedinin sınırlarını zorlar... Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Nijeryalı yazar Wole Soyinka’nın bu başyapıtı geleneksel Afrika kültürüne dair bir drama klasiği.
Nijerya’nın kadim Yoruba kenti Oya’da1946’da meydana gelen olaylara dayanan bu etkileyici oyun.
Kitap için ne dediler:
“Wole Soyinka’nın bu tartışmasız başyapıtı yeni bir okur kitlesi ile buluşuyor. Türk okuru, çığır açmış bu oyunu gerçekten olağanüstü bir başarıya dönüştüren o el değmemiş kültür, gizem ve gafletle dolu dünyayı adım adım tanımaya koyulacaktır.” Sanya Osha, Cape Town Üniversitesi.
“Soyika’nın oyunları Afrika edebiyatında tragedyaların güçlü varlığını kanıtladığı gibi, modernitenin söylemsel ve totaliter yapısına da güçlü eleştiriler getirir. Ölüm ve kralın atlısı Yoruba dinsel ritüellerine dayanan mutlu trajik bir eylemin sömürgeci dayatmayı nasıl sorunsallaştırdığını yansıtır.” Ahmet Sait Akçay, Cape Town Üniversitesi.
(Hece Yayınları)
LÛGAT 365
Konuşmalarınızda, yazılarınızda bazı tabirler kullanır mısınız?
Masamda bir kitabın sayfalarını karıştırıyorum zaman zaman.
Lûgat365
Bazı tabirler çok güzel
Banu Ertuğrul – Onur Ertuğrul
Ertuğrul’lar çok hoşuma giden bir Önsöz yazmışlar. O tabirleri severek kullanmamı sağlayan alçakgönüllü bir önsöz.
Önsöz şöyle bitiyor:
“Umarım bu güzel tabirlerden biri olsun size dokunur ve sizi de yorgunluğumuza, heyecanımıza, özlemimize, derdimize ortak eder. Çünkü biz dertlerimizin dermana değil, dert ortaklarına muhtaç olduğuna inanıyoruz. Sürçülisan ettiysek affola.”
Bir örnek:
‘arzıendam’: Ortaya çıkma ve boy gösterme anlamında kullanılan bir tâbirdir. Sunmak ve göstermek mânâsındaki arz kelimesi dilimize Arapça’dan geçmiştir. Beden ve vücut mânâsındaki endam ise Farsça’dan gelir.
Ayrıca kaynak taraması yoluyla bunları kullanan ünlü yazarlardan alıntılar kitabı renklendiriyor. (Can Yayınları)
Paylaş