HÜRRİYET Gösteri dergisi yazarlarından, felsefe öğretmeni Atılay Girgin, Haymana Nuri Bektaş Anadolu Lisesi’nde bugün “25 Mayıs Dünya Etik Günü”nde bir konferans düzenledi. Konferans Türkiye Felsefe Kurumu Başkanı İonna Kuçuradi tarafından verilecek.
OKULLARDA bu tür etkinliklerin yararını yinelemeye gerek yok. Üstelik alanın tanınmış, saygın adlarından bu söyleşileri dinlemek, genç beyinlerde mutlaka iz bırakır. Etik gibi önemli bir kavramın kapsamı, niteliği üzerine gençlerin düşünmesini sağlamak da ayrı bir anlam taşıyor. Alanında tanınmış adların, liseli öğrencilerle söyleşisi, onları bilgilendirmesi, aydınlatması iyi bir eğitimin koşulu gibi geliyor. Öğrenciler, özellikle felsefe gibi bir dalda, okuyarak, tartışarak düşünmeyi öğrenirlerse, geniş açıdan düşünme yeteneği kazanırlar. Yalnız felsefe değil, birçok alanda ünlü kişileri okula çağırarak, doruktakilerin özelliğini, çalışmalarını öğrendiklerinde onların meslekteki başarılarına özendirici bir gözle de bakarlar.
FELSEFENİN ne olduğunu, düşünmedeki önemini öğrencilere mutlaka anlatmalıyız, felsefe okutmalıyız. Felsefeyi kolaylaştıran, kısa sürede, az sayfada öğreten kitaplar Türkiye’de de yayımlanıyor. Dünya ölçeğinde en tanınmış örnek, Jostein Gaarder’in ünlü kitabı Sofi’nin Dünyası’dır. Milyon satan bu kitap öykü biçiminde felsefeyi öğretmişti. Aynı biçimde 90 Dakikada Felsefe gibi kolay öğreten kitaplar var. Birkaçını sayalım: Nuran Direk’in Çocuklarla Felsefe kitabı (Pan Yayıncılık), Barry Loewer’ın 30 Saniyede Felsefe kitabı (Caretta Yayıncılık), Brigitte Labbe’nin çocuklar için ünlü serisi Çıtır Çıtır Felsefe (Günışığı Kitaplığı), Oscar Brenifier’nin Filozof Çocuk serisi (Tudem Yayınları) ilk aklıma gelenler... Ancak felsefeden yararlanmak için, kavramların üzerinde durmak, kavramları derinlemesine öğrenmek gerekir. Kavramları öğrenmeden, felsefeyi düşünce sistemimize yerleştirmek mümkün değildir. Sözgelimi etik sözünü ne çok kullanıyoruz. Etik kurulları kuruluyor, her mesleğin etiğinden söz ediliyor. Sanırım ilk çaba, etik ile ahlâk’ın karıştırılmamasıdır. Her yerde bu konuda açık oturumlar yapılmaktadır ama yetersizdir. Felsefeye dair daha çok okumalı ve okutmalıyız. En azından dünyayı algılama biçimimizin daha düzgün bir hale gelebilmesi için...