Doktor Orhan Pamuk

PAZARTESİ sabahı saat 09.30’da Boğaziçi Üniversitesi’nde Orhan Pamuk’un onursal doktora töreninde bulundum.

Yazarları onurlandıran, emeklerine saygı gösteren bu tür çalışmalar beni çok sevindirir.

Bu törenin onun için ayrı bir özelliği vardı; bu mekánda Robert Lisesi’nde (Koleji) okumuştu liseyi. Öğrenci olarak girdiği okulda, onursal doktora alması, onu çok heyecanlandırmıştı, konuşmasında anılar içinden notlar yer aldı.

İlk geldiği gün onları bugün tören yapılan salonda toplamışlardı. Arkadaşlarıyla sokağa çıkıp semti tanımışlardı.

Onun unutamadığı yer, elbette kütüphaneydi.

Orhan Pamuk’un ödül törenlerinde bulundum.

Frankfurt Kitap Fuarı
’ndaki Alman Yayıncılar Birliği Özgürlük Ödülü, Nobel Edebiyat Ödülü konuşmasını da dinledim. Romancının arka dünyasından ipuçları vardır bu konuşmalarda.

Bir yazarın konuşmaları ayrı bir çizgide ve ayrı bir lezzettedir.

Törende ilk konuşmayı Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Nüket Esen, ikinciyi de Rektör Ayşe Soysal yaptı.

Konuşmalarda, onursal doktora verilmesinin gerekçelerini sundular.

* * *

ORHAN PAMUK,
heyecanlanmayacağını sandığı bir tören öncesinde sabaha kadar uyuyamadığını söyledi. Gerçekten de öyledir; çabuk heyecanlanan, duygusal bir insandır Orhan Pamuk. Onu eleştirirken, söylediklerinden ötürü yargılarken, bu mizacını, yazarlık özelliğini hep göz önünde tuttum. Özgürlük marjını da unutmayarak. Onun için de yazarlık yanını hep önemsedim. Bir yazarın kitabıyla var olduğunu belleğimden çıkarmadım.

Hele bir İstanbul yazarı olması, onu benim için daha da önemli bir düzeye çıkarıyor. Nobel Edebiyat Ödülü gerekçesinde bile o kitaptan söz edildi.

Yazarlık serüveninden notlar, sanırım onun okurlarını her zaman heyecanlandırmış, ona ısındırmıştır.

İğneyle kuyu kazmak, sözünü çok kullanır. Yazarın, şairin hayatı başka nasıl özetlenebilir. Bir odaya kapanarak, nasıl yazdığını, yalnızlığıyla baş başa kaldığını anlattığı bölümler çok hoşuma gitti.

Pamuk’u sevindiren neydi?

Tam 40 yıl 7 ay sonra -Pamuk bunu hesaplamış- aynı yerde doktora unvanı verilmesi.

Akademik çalışmalardan söz ederken, Amerika’da Columbia Üniversitesi’nde yılda bir sömestr ders verdiğini, bundan da çok hoşlandığını belirtti.

Gerçekten de, romanları araştırma üzerine kurulan Orhan Pamuk’un iyi bir öğretim üyesi olduğundan şüphem yok.

Yazmak için özgürlüğün şart olduğu kanısına kim karşı durabilir, kim tersini savunabilir?

Orhan Pamuk, aldığı doktorluk unvanını, kendi adına, Türk edebiyatı adına kabul ettiğini söylerken içtendi.

Boğaziçi Üniversitesi’nde dün başlayan, bugün de sürecek iki günlük sempozyum düzenlendi.

Pamuk’un kitapları ve yazarlığı çeşitli oturumlarda konuşuldu, konuşulacak. Bugün de sempozyum çalışmaları 9.30’da başlayacak.

* * *

NİCE
ödüllere Orhan Pamuk.
Yazarın Tüm Yazıları