Paylaş
Çağdaş sanat sözünden ne anlıyoruz? Çok kullandığımız bu kavram hakkında ne kadar bilgimiz var?
Hasan Bülent Kahraman’ın Türkiye’de Çağdaş Sanat kitabı, bu soruların yanıtını veriyor.
İlk sayfasında, sanatçıların adını okuduğunuzda, kitabın kapsamlı, kuşatıcı bir çalışma olduğunu hemen anlarsınız.
1980-1990-2000 yıllarının çağdaş sanatının tarihini, yalnızca resim tarihi açısından yazmamış Hasan Bülent Kahraman, dönemin politik anlayışının izdüşümlerini de bu tarihin içinde değerlendiriyor. Ana başlıkları okuyun...
Giriş: ‘Babayı öldürmenin’ uzun öyküsü...
1980’ler: Yeniliğin kapısını aralamak...
1990’lar: İkonoklazm, yeni dalga, değişen paradigma...
2000’ler: Çokluğun ve çoğulculuğun estetiği...
Önsöz’de yazarın belirttiği gelişme, gerçekten sadece uzmanların, akademisyenlerin, sanatçıların değil, resim meraklısı herkes için de saptanan bir gerçektir. Kitabın yöntemini şu sözlerle aktarıyor Kahraman: “Sanat tarihini sadece sanatın içinden anlatmak mümkünse de benimsediğim bir yöntem değildir. Sanat ancak içinde soluk aldığı ortamın koşulları ve genel sorunsalları bilindiğinde yerli yerine oturtulabilir.”
Hasan Bülent Kahraman’ın bütüncül anlayışının önemli olduğu kanısındayım.
Gelişimin tarihini yazarken, kişiler, akımlar, galeriler, kurumsallığın ortaya çıkışı, sanat tarihini bir bütünlük içinde anlamamızı sağlıyor. ‘1980’ler Batı ve Sanat’ bölümünü özellikle okumanızı salık vereceğim. Çünkü sonraki aşamaları daha iyi algılamamızı mümkün kılıyor.
Bu kitap, sergi gezmelerinde, ressamların tablolarını görmede, dünya sanatçılarını öğrenmede, en önemlisi Türk sanatını çağdaşlaşma çizgisinde değerlendirmede size yararlı olacak bir çalışma.
(Türkiye’de Çağdaş Sanat - ‘80, ‘90, ‘00-,
Hasan Bülent Kahraman, Akbank)
Doğan Hızlan’ın seçtikleri
Murathan Mungan’ın seçtikleriyle
Merhaba Asker
Metis
Niall Griffiths
Galler’in
Ruhu Ejderha
Ayrıntı
Tuğba Doğan
Musa’nın Uykusu
YKY
Feyza Hepçilingirler
Eski Bir Balerin
Everest
Paylaş