Kentlerin envanteri, soy kütüğü beni çok ilgilendirir. O kenti tanımak, tarihini bilmek için başvurulacak tek kaynaktır.
Kâmil Kepecioğlu’nun dört ciltlik Bursa Kütüğü, Bursa üzerine temel kitaplardan biri olma özelliğini taşıyor. Kitap, yazarı tarafından Osmanlıca olarak bırakılmış, müellif nüshası (orijinal nüsha) halkevi tarafından satın alınmış, daha sonra Bursa Yazma ve Eski Basma Esereler Kütüphanesi’ne intikal etmiştir. Belediyelerin, yerel yönetimlerin kentlerin tarihine, kültürüne ait yayınlar yapmasını hepimiz desteklemeliyiz. Bunlar birer ayrıntılı kent rehberleridir. Her ne kadar uzmanlara yönelik bir kitap gibi görünse de, aslında konuya ilgi duyan herkesin fazlasıyla beğeneceği kitaplar ve meraklısının merakını giderirler. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanının Sunuş’ta yazdıkları aslında kitabın özelliklerini en güzel şekilde özetliyor: “Bursa Kitaplığı’nın ilk kitabı olma kısmeti de bu sahadaki çalışmalarıyla birçok araştırmacıyı aydınlatmış olan Kâmil Kepecioğlu’na düşüyor. Kâmil Kepecioğlu, olağanüstü gayretiyle bir insanın ömrüne sığması çok zor bir çalışmaya imza atmış ve Bursa Kütüğü adıyla abideleşmiş eserini vermiştir. O, bu muazzam emeği ile Bursa kültür tarihine adını silinmez haflerle yazdırmayı hak etmiş mümtaz şahsiyetlerden biridir. Ancak bu konuda önemli bir emek de eseri günümüz okurlarına ulaştıran hocalarımıza aittir. Kepecioğlu’nun son halini vermeden vefat ettiği eserini onlar ikmal. tashih ve tanzim ederek her kesimin faydalanabileceği bir hale getirdiler. Eklenen resimler ve görsel malzeme de ayrı bir zenginlik kattı.” Bursa’nın yapıları nelerdir, kimler Bursa’da yaşadı, bunlar bugünün diliyle anlatıldığı kadar, arşivden yararlanılarak o günkü belgelerle de okura sunuluyorlar. Dönemin siyasetçilerinin yaşamı üzerine de bilgiler edinebiliyorsunuz bu detaylı kitapta. Bursa’nın Kütüğü’nü hazırlayanların birinci cildin başında verdiği bilgiler hem kitabı, hem de yazılış biçimini anlama bakımından okura kolaylık sağlayacaktır. Arşivlerden aktarılan özgün belgeler, doğrusu benim kitaba olan ilgimi, her maddeyi tüm detaylarıyla okuma zevkimi artırdı. Dördüncü ciltte de vakıflar yer alıyor. Araştırıcılar İçin Bursa Sicilleri Rehberi, gerçekten büyük ölçüde yardımcı olacaktır. Görsel malzeme de çalışmayı zenginleştirmiş. Bursa’yla ilgili bu çalışma, çok önemli bir özellik taşıyor. Çünkü Osmanlı İmparatorluğu’nun tarihinde de, cumhuriyet dönemi içerisinde de her anlamda önemli kentlerin başında gelir bursa. Ve Bursa’ya dair bu kadar kapsamlı ve içerdiği bilgiler ele alındığında eksiksiz bir kitabın okurlara yeniden sunulması büyük bir eksikliği giderecektir. Bursa’da yaşayanların mutlaka kitaplıklarında bulunması gereken bir çalışma. Ama diğer şehirlerde yaşayan her kitap, tarih, kent monografisi, arşiv-belge meraklısının edinmesi gereken bir kitap. (Bursa Küktüğü -ansiklopedik 4 cilt-, Kâmil Kepecioğlu, Bursa Büyükşehir Belediyesi) Temin edebilmek için: Bursa Kültür A.Ş. (0224) 253 26 46
BURSA KÜTÜĞÜ’NÜN YAZARI KAMİL KEPECİOĞLU KİMDİR
1878’de Girit Hanya’da doğdu. Çocukluğunun on yılı (1882-1892) Gebze’de geçti ve ilk eğtimini burada aldı. Kâmil Bey’in ilk görevi, Manastır Askerî Rüşdiyesi coğrafya muallimliğidir. Daha sonra Karacasu Redif Taburu’nun üçüncü bölüğüne kıta vazifesine tayin edildi. I. Dünya SAvaşı’nda Dördüncü Ordu’nun müstakil 22. Tümeni’ne bağlı 65. Piyade Alayı’nın 2. Taburu’na bölük kumandanı olarak katılan Kâmil Bey, savaşın son zamanlarında 20 Eylül 1918’de filistin’de Cüneyn’de İngilizlere esir düştü. İki ay yirmi beş gün sonra Mısır’daki İngiliz esir kampından kurtuldu ve 14 Temmuz 1919’da İstanbul’a döndü. Kâmil Bey, Bursa Dîvân-ı Harbî Hey’et-i Tahkîyyesi refakat kâtipliğine tayin edildi (20 Temmuz 1919). Bir yıl sonra Bursa’nın Yunanlılar tarafından işgaliyle görevi sona erdi. 25 Temmuz 1919-23 Ağustos 1923 tarihleri arasındaki cephe gerisi hizmetleri hakkında Birinci Ordu’nun sabık kumandanlarından Ali İhsan Paya onu övücü ifadeler kullanmıştır. İzmir ve Afyonarasında istihbarat ve gizli haber almayı sağladığından ve Birinci Ordu’da dördüncü fırkanın levazım kısmına Bursa’daki topçu fabrikaları müdürlüğünde bulunduktan sonra 4. Kolordu emrinde iken İstiklâl Harbi’ne katıldığından haberdar olunmadığı için emekliye sevk edildiyzse de iki yıl sonra yanlışlığın anlaşılması üzerine yeniden görevine döndü. İstiklâl Harbi’ndeki hizmetlerinden ötürü İstiklâl madalyasıyla taltif etdilmişti. 19 Şubat 1932’de açılan halkevlerinden Bursa Halkevi Tarih Komitesi reisliğine seçildi. Bu sırada Bursa tarihiyle ilgilenmeye ve halkevi adına çıkarılan Uludağ mecmuasında tarihe dair yazılar yazmaya başladı. Kâmil Bey, beş yıl bir ay devam eden arşivciliği esnasında yaptığı hizmetlerle Türk arşivciliğinde seçkin bir yer kazanmıştır. Ali Emîrî Efendi, İbnülemin Mahmud Kemal ve Muallim Cevdet’in ardından Kâmil Bey dördüncü büyüktasnifçimiz olarak anılmıştır. Kâmil Kepecioğlu’nun son yılları Deniz Müzesi ve Arşivi’ndeki çalışmalarla geçti. 5 Ekim 1952’de İstanbul’da vefat etti.
DOĞAN HIZLAN’IN SEÇTİKLERİ Ekrem Demirli / İslam Metafiziğinde Tanrı ve İnsan / Kabalcı Simon Tofield / Simon’ın Kedisi / Epsilon Aykut Köksal / Anlamın Sınırı / Arkeoloji ve Sanat Yayınları Suraiye Faroqhi / orta Halli Osmanlılar / İş Bankası Kültür Yayınları Evin İlyasoğlu / Yalçın Tura / Antalya Kültür Sanat Vakfı