Paylaş
Dosyanın başlığı şu: “Bugünün genç maestroları - Yarının İkonları”.
Bugün tanıdığımız, ünlü, önemli orkestra şeflerinden her biri yarının usta adaylarını anlatmış.
Övenlerin ve övülenlerin adlarını vereyim önce:
Ustalar: Yarının ikonları:
Pierre Boulez - Lionel Bringuier (24)
Sir Colin Davis - Robin Ticciati (27)
Mariss Jansons - Andris Nelsons (32)
Sir Mark Elder - Edward Gardner (36)
Daniel Barenboim - Omer Meir Wellber (29)
Jiri Belohlavek - Jakub Hrusa (29)
Jeffrey Tate - Philippe Jordan (36)
Sir Neville Mariner - Vasily Petrenko (34)
Claudio Abbado - Diego Matheuz (26)
Gustavo Dudamel - Yannick Nezet-Seguin (36)
Dosyada okunması gereken bir yazının da başlığı şu:
“...Fakat kadınlar nerede?”
Orada bazı adlar veriliyor, Jessica Cottis, önümüzdeki on yıl içinde, kadın orkestra şeflerinin sayısının artacağını iddia ediyor.
Her usta yeni yönetmeni neden beğendiğini yazmış, fotoğrafların altında gerekçeler var.
Liste size kişisel yorumlarınız için malzeme sunuyor.
Usta mertebesine erişmiş maestrolardan hangisini beğeniyorsunuz, hangisi sizin vazgeçemediğiniz bir ad.
Onların seçtiği yarının şeflerini de bu doğrultuda değerlendirebilirsiniz.
Yazanlara göre, şöyle de düşünebilirsiniz.
Ben bu maestroyu beğenmiyorum ki, oyunu verdiği genci dinleyeyim.
* * *
ACABA bu anlayışta bir şiir antolojisi hazırlanabilir mi diye düşündüm yazıyı okuduktan sonra.
Genç bir şair, hatta ilk kitabını çıkarmış bir şair hakkında bir usta şair yazsa, onu niçin beğendiğini gerekçelerle, yorumlarla, saptamalarla belirtse, sizce de ilgi çekici olmaz mı?
Genç bir şairin başlangıçtaki başarı oranı ile sonraki kitapları, şiirleri arasında karşılaştırma yapabilme olanağı doğar.
Bir ustanın da şair/eleştirmen olarak tahmini tartışılır.
Diyeceksiniz ki, edebiyatta kehanet olmaz.
Ben, “İleride ne olacağı bilinmez” diyenlerden değilim..
İleride ne olabileceği konusunda tahmin yanılmaları da beni rahatsız etmez, usta şair bu sorumluluğu üzerine alabilmeli.
Ben bu çalışmaya eleştirmenlerin katılmasını önermedim, ama bir başkası da böyle bir antoloji hazırlayabilir.
Yalnız gençler için değil, her şairi başka şairin, eleştirmenin değerlendirmesi de ortaya değişik yazılar çıkarabilir.
Müzikle edebiyatın bünye farklarını düşünmek gerektiği önerisinde bulunanlar çıkabilir.
Çünkü genç orkestra şefi orkestrayı yönetiyor, usta da onu dinleyip bir karara varıyor.
Edebiyat için bu mümkün mü? Bana göre mümkün.
Orhan Burian’ın Kurtuluştan Sonrakiler isimli antolojisinin sonunda, yine Burian tarafından hazırlanmış, Nebula diye bir bölüm vardı.
Sabahattin Kudret, Mehmet Başaran, İlhan Berk, Behçet Necatigil, Cahit Külebi, Bülent Ecevit, İsmet Bozdağ, Necati Cumalı gibi şairlere ayırdığı sayfaların başlığı buydu.
Bu da bir tahmin değil mi? Üstelik büyük kusursuz denebilecek oranda başarılı bir tahmin.
Nurullah Ataç, Turgut Uyar için zar atmıştı. Daha sonra Cemal Süreya, Sunay Akın için zarları attı.
Bu iki isim dışında zarlar atıldı mı? Anımsamıyorum.
* * *
BEN bir kişinin yaptığı edebiyat tarihlerinden de, antolojilerden de öteye geçmeyi öneriyorum. Çeşitli adlar, farklı kişiler yazmalı maddeleri ya da kişileri.
Sanırım okur, edebiyat zenginliğini böyle kazanır.
(*)Today’s young maestros, Tomorrow’s Icons, Gramophone, June 2011, s. 32.
Paylaş