Bugünün İzmir’inin görsel belgesi

Özellikle bir kenti tanımak, onu bütün yönleriyle öğrenmek istiyorsak, fotoğraflarını mutlaka görmeliyiz.
İzmir Alsancak’ta bugün ziyarete açılan Arkas Sanat Merkezi’ndeki “İzmir, Yarınlara Bir Miras Sergisi”ni gezerken, birçok kez geldiğim İzmir’i tanımadığımı fark ettim.
İzmir Fotoğrafçılar Derneği (İFOD) ile birlikte hazırlanan sergide yer alan fotoğrafçılar tanınmış, usta Türk fotoğrafçıları ve dünyanın ünlü fotoğraf sanatçıları.
Merkezinden ilçelerine, seralarından el sanatlarının yapıldığı geleneksel mekânlara kadar İzmir’i bütün yönleriyle bu sergide göreceksiniz.
Karadan yaptığımız gezilerde, bir kenti aşağıdan görürüz. Oysa, çok zaman bir kentin değişimi, yukarıdan yapılan saptamalarla, karelerle daha iyi anlaşılır. Yalnız bugün değil, yarın da. Bugünün İzmir’i, evlerle, yapılarla dolu bir kent. Yalnız İzmir mi, bütün büyük kentler....
Bugünün İzmir’inin dünü, benim ilgimi çekti. Geçmişi olan kentleri görsel bir bütünlük halinde öğrenmeli, yeniden değerlendirmeliyiz.
Yıllar sonra bu fotoğrafları görenler, gerek görsel gerek toplumsal tarihi yazarken bu fotoğraflardan yararlanacaklardır.
Ahmet Oktay, “Her yüz bir öykü yazar” demişti. Gerçekten de ben bu fotoğraflardan öyküler üretiyorum. Sık sık yinelerim, insan en az yaşadığı kenti tanır, en yanlış da anadilini konuşur. Çünkü ikisini nasıl olsa bildiği gerekçesiyle merak etmez, bildiğini sanarak davranır.

* * *

LUCİEN ARKAS, sergi için hazırlanan kitabın Önsöz’ünde serginin özelliğini şöyle tanıtıyor: “Kent fotoğrafları bir şehrin yaşantısına, fiziksel varlığına dair en önemli tanıklardan bir tanesidir.”
Barossi Virgilio, Nicolas M.J. Berlingieri, Valter Bernardeschi, Selim Bonfil, Merio Cioni, Gabriel Brau Gelabert, Murat Germen, Istvan Kerekes, Muhammed Jehangir Khan, Alexander Kharvat, Wojitek Lasku, François Nadeau, A. Beyhan Özdemir, Atilla Özdemir, Nilgün Özdemir, Yusuf Tuvi, Giulio Veggi ve Dow Wasiksiri’den oluşan yerli yabancı 18 fotoğraf sanatçısı, bu sergi için yaklaşık bir yıl güncel çekimler gerçekleştirdiler. Bu sürede İzmir’in bugünkü mimarisini, doğasını, iş alanlarını, yerleşim alanlarını, insanlarını fotoğrafladılar.
Sunuş, Müjde Unustası, A. Beyhan Özdemir, Selim Bonfil’in imzalarını taşıyor. Üçlü, fotoğrafın işlevine değiniyorlar:
“Fotoğraf sayesinde hafızalara kazınan görüntüler, insan belleğinin genişlemesine ve toplumsal duyarlıklarının artmasına, aynı zamanda da toplumsal gelişme sürecine doğrudan etki etmektedir. Kuşkusuz fotoğraflar da toplumların ilerlemesi, demokrasi kültürünün oturtulması ve kent belleği oluşturulmasında birçok mekanizmanın işlevinden çok daha büyük bir görevi yerine getirirler.”
Fotoğraflarının yanında, sanatçıların biyografilerini de okuyabilirsiniz.
Kuşları, midye toplayanları, 123 yıllık pide fırınını da mutlaka görünüz.

* * *

SÖZ konusu kent belleği olunca, yalnız İzmirliler değil, mümkünse herkes bu sergiyi gezmeli. Sergi 15 Kasım’a kadar devam ediyor. İzmirliler ve çevre illerde yaşayanlar, bu sürede yolu İzmir’den geçenler mutlaka görmeliler.