Böyle günlerde sanatı düşünmek

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) bir rapor gönderdi:

Haberin Devamı

Başlığı şu: “Pandemi Sırasında Kültür–Sanatın Birleştirici Gücü ve Alanın İhtiyaçları”.

Koronavirüs salgını koşullarında kültür-sanatın toplumsal rolünü vurgulayan metinde, farklı ülkelerde yaratıcı sektörleri destekleyen tedbirler özetleniyor, Türkiye’de kültürel alanda kamu desteğine ilişkin mevcut durum değerlendiriliyor ve öneriler sunuluyor.

Metni okumadan önce alınacak önlemlerin, yapılacak desteklerin gereğine değiniliyor.

İKSV gibi kültür-sanatın çeşitli alanlarında Türkiye için önemli bir kurumun bu metninde yazılı olanlar, gerek hükümet, gerek yerel yönetimler tarafından dikkate alınmalı.

Çünkü bu festivalleri, etkinlikleri yaşatabilmek için bu metindeki unsurların gerçekleştirilmesi bir zorunluluk taşıyor.

Metnin bize ilettiği düşünce, sürdürülebilirliğin önemi, ayrıca Türk kültürüne ve ekonomisine katkısı konusunda uygulanabilir önerileri içermesi.

Haberin Devamı

‘Pandemi Sırasında Kültürel Alanda Dayanışma’nın önemini anlatan bir girişle başlayan politika metni, üç ana sorunun yanıtlarına odaklanıyor:

“Dünyada yaratıcı sektörlere yönelik ne tür destekler açıklandı?”

“Türkiye’de kültürel alanda kamu desteğine ilişkin mevcut durum nedir?”

“Türkiye’de kültürel alanda hangi tedbirlere ihtiyaç duyuluyor?”

*

BU soruların cevaplarına odaklanan üç ana başlıktan oluşuyor:

“Pandemi Sırasında Kültürel Alanda Dayanışma” başlıklı ilk bölümde, endişe ve belirsizlikler barındıran salgın sürecinde insanları bir araya getiren, rahatlatan, ilham ve umut veren sanatçıları ve kültür kurumlarını desteklemek, kültürel hayatın sürdürülebilirliğini güvence altına almak ve ülke ekonomisine katkısını sürdürmek için kısa ve uzun vadeli önlemlerin hızla alınması gerektiğinin altı çiziliyor.

Dünyanın çeşitli ülkelerinde uygulanan yaratıcı sektörlere yönelik destek mekanizmalarına odaklanan ikinci bölümde kültür-sanat sektörü ve yaratıcı endüstrilere, bağımsız sanatçı, tasarımcı ve kültür çalışanlarına, fiziksel mesafelenme döneminde yapılacak sanatsal üretime dair destekler ve kültür-sanat alanında yürütülen bilgilendirme ve savunuculuk faaliyetleri derleniyor.

Haberin Devamı

Türkiye’deki güncel duruma odaklanan üçüncü bölümde kültür-sanat alanındaki kamu destekleri özetlenirken, metnin son bölümünde ise Türkiye’de kültür-sanat dünyasının geri dönülemez bir zarar görmeden faaliyetlerine devam edebilmesi için merkezi ve yerel yönetimler, özel sektör kurumları, uluslararası kuruluşlar ve bireysel bağışçılara yönelik temel öneriler sunuluyor.

“İçinden geçtiğimiz bu zor dönemde yaratıcı sektörlerin ve tüm bileşenlerinin hayatta kalabilmesi için dünyanın farklı coğrafyalarında açıklanan tedbirlerin, yaratıcılığa ve sanatın birleştirici gücüne duyulan ihtiyacın giderek daha da artacağının sinyallerini verdiğini” belirten İKSV Kültür Politikaları Çalışmaları Direktörü Özlem Ece Aydınlık, raporla ilgili şunları söylüyor: “Ülkelerin kültür yönetimi modelleri uyarınca geliştirilen politikalar ve ekonomik imkânlar doğrultusundaki destek paketleri, bir yandan kültür-sanat alanının güç kaybetmemesini sağlarken diğer yandan hayatını evinden sürdüren milyonlarca insana şifa olacak yaratıcı programların farklı şekillerde devam etmesine aracılık ediyor. Türkiye’de de oldukça kırılgan bir yapıya sahip olan sanat dünyasının geri dönülemez bir yara almadan faaliyetlerine devam edebilmesi için kamu, sivil toplum ve özel sektörün el ele vererek geliştireceği, kapsamlı ve uzun vadeli bir destek modelinin hızla hayata geçirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Alana özgü ihtiyaçları gözeten, odaklı ve tüm disiplinleri kapsayıcı bir destek mekanizması oluşturulmasının, kültür-sanatın sağaltıcı, kapsayıcı ve dönüştürücü gücünü görünür kılmada ve geniş kitlelere ulaştırmada büyük bir etkisi olacaktır.”

Haberin Devamı

Bu öneriler toplamı sorunun ertelenemeyecek bir durum arz ettiğini, şimdiden çözüm çarelerine yönelinmezse geç kalınacağını gösteriyor.

Geçici sıkıntıların kalıcı çözümlere yol açtığını sanat, kültür tarihi gösteriyor. Devletin de, yerel yönetimlerin de, kurumların da yarınlara dair düşünceleri ve bütçeleri olmalıdır. Kurumlar kendi tanıtımlarını kültürel kurumlara yatırım yaparak gerçekleştiriyorlar. Kültür ve sanat sadece bugünün insanının vakit geçirmesini sağlayan unsurlar değildir. Yarının gençliğinin de yetişmesinde, dünyayı anlamasında, insanı tanımasında katkı payı en yüksek olan faaliyetlerdir.

*

BU metnin başta devlet ve yerel yönetimler olmak üzere yankı yaratacağına inanıyorum.

 

Yazarın Tüm Yazıları