Paylaş
Türkçe tangolar çok söylenen, çok dinlenen bir türdü.
Radyolarımızda da Arjantin tangolarını söyleyen bir tek solist vardı.
Bu konuda yazdıklarımı yinelemenin gereği yok.
Bugün tanıtacağım CD’nin adı “Hadi Asitanelioğlu Tangoları”.
Türkçe tangolar akordeonla çalınırdı.
Sonradan Orhan Avşar bandoneon çaldı, Selçuk Kaskan da Arjantin tangolarını söyledi.
Besteci, tangoya ilgi duyuşunu şöyle anlatıyor: Bu albümdeki kayıtlar, İstanbul’da doğan, çok küçük yaşlarındayken ilk Türk tangolarını Necip Celal Andel’in müziği ve Seyyan Hanım’ın yorumlarıyla tanımaya başlayan, sekiz yaşındayken ve henüz kendi evlerinde radyo yokken bir komşusunun radyosunu her akşam 18.00’de açarak uzun dalga 1648 frekansından bir saat İbrahim Özgür’ü dinleyen, 10 yaşına geldiğinde evinde radyosu olan, beş yaş büyüğü ablasıyla, 10 yaş büyüğü evde 120 baslık bir akordeonla çaldıkları günün tangolarını ve şarkılarını dinleyen, genç kızların akşamları evlerin taş basamaklı kapılarında oturup iki sesli La Paloma söyledikleri bir mahallede yaşayan, daha çocuk denilen yaşlarda klasik müzik sevdalısı olan ve bazı klasik müzik piyano konserlerinde, sanki bir klasik müzik eseriymiş gibi çalınan Albeniz’in tangosunda Habanera ritmini öğrenen, sonraları bu ritmi gene o günlerde dinlenilen Erwin Hentschel’in İllusion, Sebastian Yradier’in La Paloma, Jacob Gade’ın Jalusie gibi tangolarında ve hayranlık duyduğu George Boulanger’in eserlerinde izleyen, gençliğinin devamında kemanıyla Wieniawski’nin Legende’dı, Bach’ın İki Keman Konçertosu, Mozart’ın bazı keman konçertoları, Handel’in keman sonatları gibi eserleri seslendirmeye gayret eden, Arjantin tangolarına ilgi duyan ve seven, hatta 4-5 iyi kemancı arkadaşlarıyla her cumartesi Cağaloğlu’nda Reşit Paşa İlkokulu’nda, Hulusi Öktem’in yönettiği dört sesli Üniversite Korosu çalışmasından sonra Arjantin tangoları çalmak için bir araya gelen, İstanbul Radyosu’nda Orhan Avşar Tango Orkestrası ve solisti Selçuk Kaskan’ın sunduğu programı ilgiyle izleyen ve unutamayan, belediyeye bağlı olarak kurulan İstanbul Operası’ndan önce, 1955’te İstanbul Devlet Operası’nın açtığı sınavı kazanan, İstanbul Filarmoni Derneği ve İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı üyesi olduğu bir ailenin üyesi olan, velhasıl bu ortam ve oluşumlar içinde yaşlanan bir İstanbullunun duygularını anlatan evrensel seslerdir.
Müziğin aile çevresi içindeki meraklıların çabasıyla, o ortamda yaşayanı etkilemesi, müzik tarihinin çok yaygın örnekleridir.
*
BESTELERİN adları ve seslendirenler:
Arda Aktar (İlkbahar Hayalleri - Ankara Devlet Operası)
Arda Doğan (O Aşkın Şarkısı - Ankara Devlet Operası)*
Aslı Yeşil (Aşkın Hayalleri - Bursa Devlet Operası)
Bahar Sarıboğa (Onu Tanıdıktan Sonra - Ordu Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fak. öğretim üyesi)
Günay Acar (Aşk Sohbetleri - Opera Sanatçısı Öğr. Gör.)
Oya Ergün (Mutluluk - Azerbaycan Devlet Operası)
Nazik Alanbay (Duygularım - İstanbul Devlet Operası)
Seza Kırgız (Hasret - Ankara Devlet Operası)
Tükel Acar (Kışın Ateşi - İstanbul Devlet Operası)
Albüme katkıda bulunanlar:
Yapım: Ahenk Müzik & İsmail Yılmaz
Prodüktor: Sercan H. Yılmaz
Müzik yönetmeni: Ozan Sarıboğa
Aranjör: Ozan Sarıboğa & Hadi Asitanelioğlu
Kayıt, miks, mastering: Ozan Sarıboğa
Keman: Hüseyin Kemancı
Piyano: Ozan Sarıboğa
Kontrbas: Neyzen Özsarı
Bandoneon, akordeon: Ortaç Aydınoğlu
Grafik tasarım: Fadime Mutlu
*
TANGO sevenler için dinlenebilir bir çalışma.
........................
(*) Ahenk
Paylaş