ÜNLÜ Amerikan edebiyatçısı John Steinbeck'in (1902 -1968) doğumunun yüzüncü yıldönümünde eleştirmen Jay Parini'nin yargısına herkes katılıyor:
Eğer Steinbeck'in başyapıtı Gazap Üzümleri (The Grapes of Wrath) yayınlanmasaydı, Amerikan yönetimi, toplumu, halkı, kurumları göçmenlerin kötü durumuna çözüm bulmayı aklından bile geçirmezdi.
Orhan Pamuk, Yeni Hayat romanının başında şöyle yazmıştı:
‘‘Bir gün bir kitap okudum ve bütün hayatım değişti.’’
Kitaplar, bireysel yaşamları değiştirir, edebiyatın gücü bunu başarır. Ancak toplumu değiştiren kitapların kategorisi farklıdır.
Gazap Üzümleri, 1939'da yayınlandığında, aylardır bestseller listesinin en üst sırasındaydı, Pulitzer Ödülü'nü kazandı, ünlü yönetmen John Ford filme çekti.
Zamanın First Lady'si Eleanor Roosevelt, bu kitabın etkisiyle göçmen sorununa eğildi. Romanın özeti:
‘‘Topraklarından uzaklaştırılan Oklahomalı tarım işçilerinin California bölgesine göç etmeleri ve bu verimli topraklara yerleşebilmek için verdikleri mücadele çevresinde gelişen yapıt, başarılı bir toplumsal başkaldırı romanıydı.’’
Toplumun her kesimi; göçmenlerin kötü hayat şartlarını gündeme getirdi, insanların göçmenlere karşı tutumları değişti.
Zengin gözlem birikimini, yazar; doğduğu yer Salinas'ta kazanmıştı.
Göçmenler üzerine makaleler yazdı, göçmen kamplarını ziyaret etti.
Oradaki kötü şartları yerinde inceledi. Romandaki Jod Ailesi'nin serüveni binlerce kişinin durumunu simgeliyordu.
Türkiye'de John Steinbeck, Sardalya Sokağı, Cennetin Doğusu, Fareler ve İnsanlar çevirileriyle de tanınıyor.
* * *
STEINBECK bu romanı yazarken, düzyazının tekniklerinden çok, müziğin matematiğinden ve formlarından yararlandığını söylemiş.
Müzik gerçekten onun için önemliydi, yazı masasının yanındaki gramofonun plaklığında, Çaykovski'nin, Stravinski'nin plakları duruyordu.
1938 yılının Mayıs ayında yazmaya başladı, 26 Ekim'de bitirdi.
Toplumsal etkisini göz önüne aldığımda, Türk romanlarını düşündüm.
Acaba bizim edebiyatımızda toplumsal etki yaratan, bir konuya dikkatlerimizi çeken, toplumsal bir kampanya oluşturan bir romandan söz edebilir miyiz? Edebiyat tarihimizi bir de bu açıdan taramak gerekir.
* * *
PEKİ romanın doruğa çıktığı 1939 yılında dünyada neler olup bitiyordu?
Fransa ve İngiltere, Almanya'ya savaş ilan etmişlerdi. Adolf Hitler'in Kavgam (Mein Kampf) kitabı en çok satanlar listesinde birinci sıradaydı. Sigmund Freud ölmüştü. Amerika, savaş karşısında tarafsızlığını ilan etmişti.
Ve o yıl Nobel Barış Ödülü kimseye verilmemişti.
Kitapçılara sordum, genç kuşak okurları Gazap Üzümleri'ni alıyormuş.
Demek ki iyi kitap saltanatını kuşaktan kuşağa sürdürebiliyor.