Bir kişinin değil bir kuşağın senfonisi

Zeynep Bilgehan’ın ‘Hey Gidi Yıllar’ dizisinde önceki gün İlhan Usmanbaş’la söyleşisini okudum.

Haberin Devamı

Müzik ve hayat üzerine söyledikleri yalnız büyük bir bestecinin değil, bir düşünürün saptamalarıydı. Kısa bir süre önce eşi Atıfet Usmanbaş’ı kaybetmişti.

Ailesini anlatmış, bireysel notlarının yanı sıra, öğrenim yıllarının, kuşağının da grafisini çıkarmıştı.

101 yaşına girerken söylediklerinden bir bölümünü yazıma aldım:

“İnsan hayattan boş olarak, boşluk bırakarak gitmemeli.

Yaşamın kısa ve gelgeç olduğunu akıldan çıkarmadan, merakınızı hemen gidermelisiniz.”

Bu söyleşi yazısında İlhan Usmanbaş için hazırlanan kitabı tanıtayım.

Kitabın adı: ‘Perpetuum Mobile’

Aykut Köksal, Mehmet Nemutlu ve Kıvılcım Yıldız Şentürkmez editörlüğünde hazırlandı ve Pan Yayınları tarafından yayımlandı.

Bir kişinin değil bir kuşağın senfonisi

Kitap üç bölümden oluşuyor:

Haberin Devamı

Birinci bölümde dört kesimden oluşan makaleler yer alıyor. İlk kesimin başlığı, ‘Bağlam’. Bu kesimde Usmanbaş’ın üretimini tarihsel bağlama oturtan bir yazı var.

‘İmge’ başlıklı ikinci kesimde, bestecinin müziği ve imgesi, genellikle anekdotlarla zenginleşen yazılar irdeleniyor.

Üçüncü kesim ise ‘İcra’. Bu kez söz, Usmanbaş’ın üretiminde önemli bir aktör olarak ortaya çıkan icracıda. Makaleler bölümü, yetkin çözümlemelerden oluşan ‘Teknik’ başlıklı kesimle sona eriyor; bestecinin üretimini müziğin/yapıtın içinde okuyan metinler bu kesimde yer alıyor.

Kitabın ikinci bölümü, İlhan Usmanbaş’ın tüm yapıtlarını tek tek ele aldığı açıklamalardan oluşuyor.

Usmanbaş’ın bu kitap için kaleme aldığı değerlendirmeler, bestecinin kendi müziğine bakışını okumak için büyük bir fırsat sunuyor.

Perpetuum Mobile’nin üçüncü bölümü, Usmanbaş’ın üretiminin ayrıntılı bir kataloğunu ve bir bibliyografya çalışmasını içeriyor.

Katalog –yine bu kitap için– bestecinin katıldığı bir çalışma sürecinde hazırlandı ve ilk kez Usmanbaş’ın tüm üretimi bütün arşiv elden geçirilerek, olabildiğince eksiksiz bir kayıt altına alındı.

Cemal Reşit Rey için söyledikleri, birkaç kez konuştuğum, bestelerini dinlediğim için beni çok etkiledi:

Haberin Devamı

“Cemal Reşit Rey, İstanbul’un kültür sanat hayatına çok hâkimdi, yaptığı melodileri Ayvalık’ta çocukların bestelerini mırıldandığını duydum.”

Sanırım Ekrem Reşit Rey ile Cemal Reşit Rey’in besteledikleri, bestecinin Alabanda Revüsü’nden melodilerdi. Mimoza rolünü Safiye Ayla üstlenmişti. Revüyü dinledim.

Cemal Reşit Rey’in Serencebey Yokuşu’ndaki evine iki gün gittim, gazete için bir röportaj yapmıştım.

Dizinin adı şöyleydi: ‘Bir Sanatçının 24 Saati’

Daha sonra da Nadir Nadi ile birlikte gittiğimiz Aya İrini’deki konserlerde piyanistler için yorumlarını öğrenirdik.

Ece Ayhan’ın ‘Bakışsız Bir Kedi Kara’ şiirini de besteledi, Fazıl Say (piyanı), Atilla Gündoğdu’nun (bariton) icrasından dinleyebilirsiniz.

Haberin Devamı

‘Hey Gidi Yıllar’ arşivimiz için çok değerli bilgiler içeriyor.

Yazarın Tüm Yazıları