Paylaş
Büyük sanatçıların çocuksu yanlarını çok severim, dünyaya iyilikle bakarlar.
Tanınmış yabancı besteciler kadar Türk bestecilerini de çaldı, onları dünyaya tanıttı, yaptığı kayıtlar bu açıdan çok sesli müziğimize büyük hizmettir.
Onun her konseri bana iyi bir sanatçının icrası kadar dünyaya açılan çok sesli bir müzik şölenini yaşatır.
Cana Gürmen’in eşlik ettiği konserini dinlerken, müzikten anlayan bir arkadaşım, bilinçaltından bilince çıkan bir saptamasını bana iletti:
“Ben ne zaman Suna Kan’ın konserine gitsem, onun yüzü bana Cumhuriyet kültürünü çağrıştırır, Cumhuriyet kızları galerisinde yerini almıştır.”
Hoşuma giden bir yorum.
İdil Biret’le ikisinin küçük çocukken İsmet İnönü ile birlikte çekilen fotoğrafları, Cumhuriyet kültür anlayışının görsel belgesidir benim için.
Ömer Umar’ın yargısına güvenirim:
“Suna Kan, günümüzün çok önemli bir kemancısıdır. İyi bir sanatçı ve iyi bir insandır.”
Bir konserinden sonra kulise gittim, Suna Kan’a şu soruyu sordum:
“En çok kimin bestelerini çalmaktan hoşlanıyorsun?”
Mozart yanıtını verince övgülerimin dozu arttı.
Suna Kan’ın doldurduğu CD’leri anımsatmalıyım:
- Mozart’ın keman konçertolarını, Gürer Aykal yönetimindeki Ankara Oda Orkestrası eşliğinde çaldı.
- Mozart’ın ‘Sinfonia Concertante’sinde Suna Kan ile birlikte dünyaca tanınmış viyolacı Ruşen Güneş de çalıyor. Orkestra ve şef aynı.
- Bach’ın keman konçertolarında iki kemandan biri Cihat Aşkın.
Viyola sanatçısı Faruk Güvenç’le evlendi, ben de o dönemde Cumhuriyet’in sanat sayfasını yönetiyordum, Güvenç müzik eleştirileri yazardı.
Güvenç’in sohbetini Ankara gecelerinde çok dinledim.
Anılarımdan birini yazmalıyım.
Faruk Güvenç, belli dönemlerde İstanbul’a hastaneye kontrole geliyordu. Motosikletine biniyor, arkasında da Suna Kan oturuyor. Bir gün yağmurlu havada İstanbul’a giderken ıslanmasınlar diye naylonla motosiklet örtülüyor, bir tek gözleri açık. Bir köyün içinden geçerlerken kahvede oturanlar kendi kendine giden bu garip aleti görünce kaçışıyorlar. Güvenç bunu sık sık anlatırdı.
***
ŞEFİK KAHRAMANKAPTAN’ın ‘İsmet İnönü ve Harika Çocuklar: İdil Biret – Suna Kan’ (Ümit Yayıncılık) kitabı, yetenekli çocukların yurtdışında öğrenim yapmalarını sağlayan bu yasanın bize nice uluslararası değerler kazandırdığını gösteriyor.
Özel bir konserden söz etmeliyim, vefa duygusunu ortaya koyduğu için.
Harika Çocuklar Yasası’nın çıkışının 50’nci, İsmet İnönü’nün ölümünün 25’inci yıldönümünde Gürer Aykal’ın yönettiği Bilkent Senfoni Orkestrası eşliğinde çalmışlardı.
Bazı kitapları okumak, o kuşağın sanatçılarını anlamak için gerekiyor.
Müşerref Hekimoğlu’nun yazdığı ‘Suna Kan’, Üner Birkan’ın ‘İdil Biret’ kitaplarını okuduğumuzda çok sesli müzik anlayışı konusunda bilgi ediniriz.
***
ANILARIMIZDA ve ses belleğimizde yaşayacak.
Işıklar içinde yatsın.
Paylaş