Bin hayatı özetleyen bir hayat

TÜRKİYE’DE bazı adlar var ki mesleklerinin simgesi sayılırlar. Bu adların başında Yıldız Kenter gelir.

Haberin Devamı

Kenter’in hayatı kitap oldu. Dikmen Gürün’ün yazdığı kitabın adı: ‘Tiyatro Benim Hayatım’. Yıldız Kenter’in Hayat Hikâyesi.

Bu kitabı sadece Türk tiyatrosunun büyük ustasının yaşamı olarak değerlendirmeyin. O kadar sınırlı değil. O biyografinin içinde tiyatro tarihinin yanı sıra bir ulusun, bir kuşağın Cumhuriyetin tarihi var. O hayat içinde sıkıntılar, askerî darbeler, yokluklar, yoksunluklar var. O biyografinin içinde bir kişinin direnci, seyirciye güveni var.
Başarının sırrı, işine kendini adamak olarak özetlenebilir.
Her kitap birkaç katmanda okunur.
Birçok kuşak onu seyretti, birçok oyunda alkışlarla hayranlığını gösterdi, birçok yazar onu sözlüğün en güzel sözleriyle övdü. Ben de bu kişiler içinde olduğumdan ötürü kendimce onurlanıyorum. Güzelliklerin, başarıların yanında çekilen sıkıntıları, emeğini düşündükçe hüzünlü tarafını da anımsıyoruz. Tiyatro tarihini bir kez daha tekrarlıyoruz. Siyasetçilerden tiyatro dünyasının ustalarına kadar birçok kişiyi yeniden belleğimizde canlandırıyoruz.
Genç kuşak ise, bu kitaptan çok şey öğrenecektir. Bir tiyatro ustasının meslekteki yükselişini, ailesini, ailesiyle ilişkilerini, bir alanda başarılı olmak, adını o alanın tarihine yazdırmak için verilecek emekleri, çekilecek çileleri. Ve tiyatro tarihini öğrenecekler.
Oyunculuğuyla, yönetmenliğiyle, hocalığıyla tiyatro denilen insanlık sahnesinin her karesine emek verdi Kenter!
Bir sanatçı olarak hem toplumsal hem siyasal sorumluluğunu da ihmal etmedi. Hayatını okurken, birçok kişinin de adını göreceksiniz.
Bu kitaptaki yazılarda bir başka hususa dikkat etmelisiniz. Dönemin birçok yazarı onun hakkında güzel yazılar yazmış. Fakat önemli bir detay var, bunların hepsi tiyatro eleştirmeni değil! Dahası, sanat yazarı da değil. Ama yazılarında Yıldız Kenter’den söz etmişler. Bu hem Kenter’in büyüklüğünü hem de o yazarların Türkiye’nin sadece siyasetini değil, sanatını da düşündüğünü ispatlar. Şimdi, günlük siyaset yazan gazetecilerin sanatı ne kadar göz önünde tuttuklarını siz hesaplayın…
Bir kitabı elime aldığımda, birçok kimsenin yaptığını yaparım. İçindekiler listesini okurum. İçlerinden biri beni cezbeder hemen oradan okumaya başlarım. Çünkü her kitabın bir merkezi vardır. Adeta o bölüm esas bölümdür, diğerlerinin öncüsüdür, onu okuduktan sonra diğerlerini onun eşliğinde anlar, değerlendirirsiniz. Bu görüşten hareketle, okumaya, bana kalırsa ‘Hep Aşk Vardı’ bölümüyle başlayın.
Kitabın yazarı Dikmen Gürün, o oyunu şöyle değerlendiriyor: “Martı, Maria Callas, Nükte, Hep Aşk Vardı, sanatçının gerçekleştirdiği başarılı çalışmalardı. Bu yapıtlarda güçlü kadınların kırılgan ama bir o kadar da mücadeleci kişiliklerini sahneye taşıyordu Yıldız Kenter. Bu mücadele nerede noktalanıyordu ya da noktalanır? Ölümü seçişte, ölüme direnişte ya da Hep Aşk Vardı’da olduğu gibi, hiç pes etmeden hayatı kucaklayışta... Yıldız Kenter hayatı var gücüyle kucaklamaya devam edecektir.”
(Tiyatro Benim Hayatım - Yıldız Kenter’in Hayat Hikâyesi, Dikmen Gürün, Yapı Kredi Yayınları)

Yazarın Tüm Yazıları