Paylaş
Hiç kuşkusuz cadde üzerinde kitapçıların da artmasını bekliyorum. Yalnız Türkçe değil, yabancı dilde kitaplar da satılmalıdır.
Tünel’den Taksim’e çıkarken bu tür kitaplara az rastlıyorum. Pandemiden önce ithal kitapları Pandora getirtiyordu. Şimdi yabancı ülkelere giden dostlarıma İngilizce eleştiri kitaplarını ısmarlıyorum, sağ olsunlar getiriyorlar.
Yıllar önce Tünel’den indiğimizde Frenç Amerikan, Hachette kitabevleri vardı. Tabii sonra korsan kitaplar sergilerde satılmaya başlandı. Deniz Kitabevi’ni, Alman Kitabevi’ni de anmak gerekiyor.
Rahmetli arkadaşımız Onat Kutlar, gece kitapçılarının açık olmamasından yakınırdı. Kitabevlerinde alıcının kitapları seçmek için oturacak yerleri de olmalı.
Kitapçılar, eskiden kitaplar konusunda bilgi verirler, hatta kitap tavsiye ederlerdi.
Kitap dükkânlarının içinde yayınevi sahipleri de otururdu. En çok rastladığım Remzi Kitabevi’nin sahibi Remzi Bengi ve Hilmi Kitabevi’nin sahibi İbrahim Hilmi Çığıraçan, İnkılap Kitabevi’nin kurucusu Garbis Fikri’ydi.
Batı dillerinde kitapları nerede bulurduk?
Üniversiteden Sirkeci’ye inerken, İngilizce eleştiri kitaplarını Redhouse’tan alırdık, o kitapların niceleri sonradan dilimize çevrildi.
Hachette Kitabevi’nde tavsiye edilen birçok kitabı bulurdum.
Bir anımı yineleyeceğim.
Ahmet Hamdi Tanpınar, bir dersinde tiyatro eserlerinden söz ediyordu, hiç unutmam bir Fransızca kitaptan örnekler veriyordu. Ben tiyatro tarihi üzerine İngilizce kitaplar olup olmadığını sordum, bana iki kitabın adını verdi.
Biri Francis Ferguson’un ‘The Idea of Theater’ı, diğeri de Eric Bentley’in ‘The Playwright as Thinker’ıydı. O bilgilerden yararlanarak Cumhuriyet’te birkaç tiyatro eleştirisi yazmıştım.
Şimdi bulabilir misiniz?
Beyoğlu sanatın merkezi olacağına göre Beyoğlu’nu anlatan kitapların okunmasını salık vereceğim. Kozmopolit İstanbul’u anlatan kitapları okumadan bugün Beyoğlu’nu anlamak mümkün değildir.
Görsel sanatın yaygınlaşması için AVM’lerin de devreye sokulmasından yanayım. Bir kere AVM girişlerinde bir büyük resim ve heykel bulunmasını istiyorum. Orayı ziyaret edenlerin yararlanabileceği küçük galeriler de bulunmalı. Ailece ziyaret edilen yerlerde bu yapılmalı.
Bir anımsatmada bulunmanın zamanı, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un eli Sultanahmet’e, Tarihi Yarımada’ya da dokunmalı. Pandemi en çok orayı etkiledi.
BİR DERGİ: FRANKOFONİ
FRANKOFONİ’nin yeni sayısında ‘Metin Turan Dosyası’ bulunuyor.
Tuğrul İnal’ın derginin başında bir yazısı var.
İlk sayfalarda çeşitli yazarların Metin Turan hakkında yazıları yer alıyor.
Dosyadaki ilk incelemenin başlığı ‘Metin Turan Poetikası İçin Bir Empati Denemesi’. Tuğrul İnal, şairin poetikasını oluşturan temel değerleri ve şiir estetiğini bizzat kendi bulduğu empati yöntemiyle irdeliyor. Şiiri bir dramatik oyun biçiminde harmanlayarak paradigmatik ikinci bir metin kurgusuyla gerçek ile düşsel imgelemin potasında eritiyor, dizeli metinlere dramatik ve anlatısal bir boyut kazandırıyor.
Yıldız Teknik Üniversitesi’nden Aynur Koçak’ın ‘Döngüsel Zaman Unsurları Bağlamında Metin Turan Şiiri’ başlıklı incelemesi dosyanın ikinci yazısı. Metin Turan toplumun bir çağdaki yazgısının biçim değiştirerek faklı yüzyıllarda tekrar tekrar yaşandığını Anadolu şiir geleneği üzerinden örneklendiriyor.
Hâle Seval, Metin Turan’ın ‘Halk Edebiyatı Üzerine Çalışmaları’nda onun sözlü edebiyattan yazılı edebiyata geçişinin izlerini sürüyor.
Ali Algül, Metin Turan şiirinde zaman kullanımını inceliyor.
Nalân Genç, Metin Turan’ın çok yönlü bir araştırmacı ve iyi bir şair olduğunu belirterek onun ulusal ve uluslararası düzeyde Türk halkbilimi dalında yetkinlikle yaptığı çalışmaları üzerinde duruyor.
Yaşar Kemal, Ataol Behramoğlu hakkında da Fransızca incelemeler yer alıyor.
(Frankofoni, Fransız Dili ve Edebiyatı İnceleme ve Araştırmaları Ortak Kitabı.)
YAZAR EVLERİ VE ŞEHİRLERİ
YAZARLARIN yaşadığı şehirlerden etkilendiği, hayatına, yazılarına sindiği bilinen bir gerçek.
Pendik Belediyesi’nin yayımladığı fotoğraflı ‘Âkif’in Şehirleri’ kitabında bunun izi sürülmüş.
Editörlüğünü Doç. Dr. Turgay Anar’ın üstlendiği, şairin memuriyet, seyahat veya ikamet sebebiyle bir şekilde yolunun düştüğü, toprağına ayak basıp havasını soluduğu şehirler saptanıyor.
Hangi şehirler?
İstanbul – Avrupa Yakası / Turgay Anar.
İstanbul - Anadolu Yakası / İbrahim Öztürkçü.
Ankara / Selçuk Karakılıç.
Mısır
Kastamonu
Edirne
Berlin
Arap Coğrafyası (Beyrut, Şam, Mekke, Medine)
Anadolu Coğrafyası (Adana, Antakya, Balıkesir, Burdur, Antalya, Konya, Eskişehir, Bilecik).
10 kitaplık bir çalışma.
Paylaş