150. yılını kutlayan Beyoğu Belediyesi, Beyoğlu’nun gerçek kimliğini, tarih içindeki önemini canlandırmak amacıyla "Beyoğlu’nun Belleği" adlı bir proje başlattı.
Beyoğlu, her dönemde birçok yeniliğin, ilklerin başlama yeri olmuştur. İçinde değişik ırkların, dillerin, dinlerin, cemaatlerin bulunduğu, kozmopolit, çok kültürlü bir semttir.
Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan projenin niteliğini şöyle özetliyor:
"Beyoğlu’nun Belleği projesi tüm Türkiye’ye örnek olacak bir çalışma. Beyoğlu’nun belleği aynı zamanda İstanbul’un da belleğidir. 2010 Avrupa Kültür Başkenti İstanbul’a yakışacak projeleri bir bir hayata geçiriyoruz. Burası ’ilk’lerin mekánı. Kentin en önemli değişim ve dönüşüm merkezi. İKSV’nin katkılarıyla hayata geçirdiğimiz bu projeyle kimileri belleklerini tazeleyecekler."
Yıllardır yazıp durduğum bir konuydu bu. İnanılmaz bir belleksizlik içinde yaşayıp gidiyoruz. Toplum olarak adeta balık hafızası hastalığına yakalanmış gibiyiz. Zaman hemen her şeyin üzerini adeta bir toz bulutu kaplıyor ve unutulmaya başlıyor.
O yüzden bellek tazelemesini önemsiyorum.
Özellikle İstiklal Caddesi’nde dolaşan genç kuşağın binaları, burada oturmuş sanatçıları, lokantaları, kahvehaneleri, pastaneleri bildikleri kanısında değilim. Bu projeyle dolaştıkları yerin tarihini öğrenecekler ve sanırım daha çok sevecekler, daha çok bağlanacaklar.
Proje içinde benim beğendiğim husus, tanınmış mekánların önüne plaket çakılması. O mekanın kısa künyesi yer alıyor o plaketlerde.
İlk olarak Foto Süreyya, Botter Apartmanı, Markiz Pastanesi’ne plaket çakılmış.
SEMPOZYUMU BUGÜN BAŞLIYOR
İKS’nin kültür girişimi grubu tarafından İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı tarafından Beyoğlu Belediyesi’nin 150. yılı dolayısıyla düzenlenen Beyoğlu’nun Dünü, Bugünü, Yarını Sempozyumu bugün saat 10.00’da Tepebaşı’nda İtalyan Kültür Merkezi’nde başlıyor.
Sempozyum cuma günü (23 Kasım 2007) saat 16.30’da bitiyor.
Beyoğlu’nun toplumsal yapısı, yaşam kültürü, sanat ortamı, sinema ve tiyatrosu, edebiyatı, gelecekten beklentileri; yazarlar, uzmanlar tarafından anlatılacak ve tartışılacak.
Kentlerin, önemli bölgelerinin, odak noktalarının tarihi bilinmeden orada yaşamanın, dolaşmanın, eğlenmenin zevkinin çıkacağını sanmam.
Orada yaşayan, oradaki mekánlarda toplanan sanatçıları, yazarları, değişik alanlardan tanınmış adları öğrendiğinizde mekánların size daha sevimli geleceğinden kuşkum yok.
Ayrıca 150. yıl dolayısıyla yayımlanacak kitapların da bu bellek tazelemeye bir kalıcılık kazandıracağından kuşkum yok.
* * *
BİR semtin, bir kentin tarihi için yapılacak çalışmaların önemini yinelemeye gerek yok.
Not: Dün yayımlanan, Meclis Başkanı’nın Düşü Büyük Bir Müze yazımı faksla gazeteye ulaştırmıştım. El yazımın okunaksızlığından Rahmi Aksungur yerine Ruhi Aksungur olarak dizilmiş, düzeltir, okurlarımdan ve MSGSÜ Rektörü Rahmi Aksungur’dan özür dilerim.