Paylaş
Onlardan biri olan Şef Bernard Haitink’le (1929–2021) bir mektuplaşmamdan söz etmek isterim. Yıllar önce ben, Fatih Çekirge ve Mehmet Yılmaz birlikte Londra’ya Kitap Fuarı’na gitmiştik. Gece Royal Albert Hall’da konsere gitmek istedik. Sir John Eliot Gardiner’ın yönetiminde Haydn’ın Mesih’i çalınacaktı.
Konser salonunun yönetmeni de ünlü şef Bernard Haitink’ti.
New York Times’taki bir yazısında, şeflerin çok orkestra değiştirmesini, aynı besteciyi değişik orkestralarla yönetmelerini gündeme getirmişti.
Şeflerin orkestra değiştirmeleri konusunda Leyla Gencer de eleştiride bulunmuştu.
Ben de Leyla Gencer’in düşüncesini özetleyerek Haitink’e bir mektup yazmıştım.
Royal Albert Hall’un ikram bölümünün başında Aydın Bey adında bir Türk vardı. İşte o gece dostumuzdan davetiye istediğimizde özel bir gece olduğunu söylemiş ve davetiye ayarlayamayabileceğini söylemişti.
Ben de ona Haitink’e gönderdiğim mektubu hatırlatıp “Şef bize yer ayırır mı?” dedim. Şefle konuştu, üçümüze de en önde yer verdiler.
Mezzo’nun 25. yıl programlarında birçok siyah beyaz kayıt da seyrediyorum. Eski kuşakla yeni kuşak bir arada dinleyicilere sunuluyor. Bu yoğun program yanlış öğrenmediysem 1 Mayıs’ta son bulacak.
Birçok şefi yurtdışında ve ülkemizde, İKSV’nin müzik festivallerinde dinledim. Aynı bestelerin farklı şefler ve orkastralar tarafından yorumlarını mukayese ettim.
Bizde de TRT Müzik’i dinliyorum. Geçmiş icralardan yapılan programı çok beğeniyoum.
Acaba Cumhuriyet’in 100 yılında bizim müzik tarihimiz için de böyle bir dizi yapılabilir mi?
Gerek Türk müziği gerek Batı müziği alanlarında böyle bir çalışmanın ilgi uyandıracağı kanısındayım. Edebiyatın türleri, sanat üzerine çalışmalar yapılırken bu alanın da eksik bırakılmamasını dilerim.
Türk bestecilerin yapıtlarını da yeni kuşakların dinlemesini mümkün kılar.
Covent Garden’la ilgili bir konuyu daha yazmalıyım.
Rahmetli Güngör Denizaşan’la Londra’da Faruk Zabcı’nın temsil ettiği Hürriyet Bürosu’nda buluştuk. Akşam operaya gideceğimi, bilet aldığımı söyledim. Benim adımı ver yeter, dedi, yalnız biraz erken git.
Ben erkence bir saatte sahne kapısındaki yetkiliye müdürün adını verdim, biraz sonra müdür aşağıya inip beni bürosuna götürüp ağırladı.
İşin ilgi çekici yanı nedir biliyor musunuz?
Her yerde Güngör Denizaşan’ın çektiği fotoğraflar asılıydı.
Onu da rahmetle anıyorum.
DİSKOTEĞİMDEN SEÇMELER
İstanbul Şarkıları
(Emel Sayın - Modern Folk Üçlüsü, Yapı Kredi)
*
Bartok
Violin Concerto No.2
Yehudi Menuhin
Centenary
Yehudi Menuhin (violin)
BBC Symphony Orchestra
Günther Herbig
(conductor)
Hephzibah Menuhin
(piano)
Alexander Tcherepnin
(piano)
Bela Bartok (1881 – 1945)
Johannes Brahms (1833 –1897)
Alexander Tcherepnin (1899 – 1977)
(BBC Music Magazine Collection)
Paylaş