Benim kuşağımın Ankara’sı

Türkiye’deki birçok değişim, Ankara’da başlamış veya oraya yansımıştır, oradaki çalışmalar da Türkiye’yi biçimlendirmiş, yönlendirmiştir. Ankara kitapları üzerine art arda yazdığım yazıları bu hafta noktalıyorum.

Haberin Devamı

Ankara üzerine yeni kitaplar çıktıkça, onları okudukça, okurlarımı da bunlardan haberdar etmek ihtiyacı hissederim.

 

Çünkü, Ankara, yeni kurulan bir ülkenin simgesi ve cumhuriyet tarihine dair birçok ‘farklı okuma biçimi’nin referans noktasıdır. 

 

Bu kez, benim kuşağımın, yani 1950’li yılların Ankara’sını anlatan bir kitaptan söz edeceğim. 

 

Ben Ankara’ya evvela öğrenciyken, 1950’lerde gittim, sonra 1960’larda Türk Dil Kurumu’na üye seçilmem dolayısıyla sık sık gider oldum.

 

Her buluşma, her kurultay ayrı bir anıdır hafızamda.

 

Haberin Devamı

Orada kurulan dostluklar, gerçekleşen buluşmalar, sohbetler...

 

Başlıbaşına bir anı kitabı ister. 

 

50 yıldan beri bu şehirde

 

Halûk İmga’nın hazırladığı, Dr. M. Nazmi Özalp’ın ‘Bir Başkentin Anatomisi-1950’ler’de Ankara’ kitabı kentin çeşitli özelliklerini sergiliyor.

 

Kitabın ‘içindekiler’ listesini okuduğunuzda bilgi veren yanının, saptamalarının ne kadar önemli olduğunu öğreneceksiniz.

 

Ankara’nın Eski Semtleri / Camiler, Mescitler ve Türbeler / Ankara’nın Eski Hanları / Ankara’nın Eski Hamamları / Ankara’nın İlk Büyük Caddeleri / Ankara’nın Eski Meydanları / Ankara’nın Eski Parkları / Ankara’nın Ünlü İlk Binaları / Bakanlıklar / Sefaretler (Büyükelçilikler) / Ankara Üniversitesi / Ankara’nın Müzeleri / Kütüphaneler ve Kitabevleri / Hastaneler / Elli Yıl Önce Ankara’da Ulaşım / Mesire Yerleri... 

 

Ali Birinci’nin Takdim’i yazar ve kitap hakkında önemli bilgiler içeriyor.

 

Kitabın fotoğrafları Halûk İmga Koleksiyonu’ndan sağlanmış.

 

Haberin Devamı

Basımını da Orçun İmga  gerçekleştirmiş.

 

Ali Birinci’nin ‘Dr. M. Nazmi Özalp da Bizi Terk etti’ yazısında, ayrıntılı hayatı, çalışmaları, musikimize hizmetlerini okuduğunuzda, yazarı yakından tanımış olursunuz.

 

 M. Nazmi Özalp, Sunuş’ta Ankara’ya gelişini ve yerleşmesini şu sözlerle anlatıyor: “Kısa aralıklarla kesintiye uğrasa da elli iki yıldan beri Ankara’da yaşamaktayım. Başkente yüksek öğrenimimi yapmak üzere geldim. Doğup büyüdüğüm ilçenin dışında o zamanlar nüfusu epey az olan Malatya hariç büyük bir yerleşim yeri hiç görmemiştim. Bunun için Ankara gözüme uçsuz bucaksız bir şehir olarak görünmüştü. 1950 yıllarının Ankara’sı küçük bir şehirdi ama bakımlı ve temizdi. Bazı büyük caddelerin dışında hemen hemen bütün ara sokaklar parke döşeliydi. Var olan parklar daha ağaçlıklıydı. Kale çevresindeki eski mahalleler varlığını koruyor, geçmişin ayak izleri izlenebiliyordu. Günümüzde sit alanı olup da bakımsızlıktan yıkılacak duruma gelen eski mahalleler bunların küçük bir bölümüdür.”

 

Haberin Devamı

Define gibi bir kitap

 

Bir kere daha görüyoruz ki bizde birçok kurum veya müessese ne yazık ki uzun ömürlü olamıyor.

 

Şahsen, sık sık ziyaret ettiğim dönemden aklımda kalan onca yer olsa da, bu kitapta okuduğum otellerden, pastanelerden bir tanesini bile görmedim.

 

Zira çoğu 50’lerde faaliyet gösterse de 60’lara kadar yaşayamamış bile.

 

Bu açıdan bile define gibi bir kitap bu.

 

Değişen Ankara’yı öğrenmeniz için mutlaka okunması gereken bir kitap.

Yazarın Tüm Yazıları