Paylaş
Acaba bunların gücü nereden gelir? Düşüncemizle, duygumuzla, yaşantımızla örtüşmesinden mi?
Cumartesi tembelliğinin eşliğinde, Celâl Üster’in derleyip çevirdiği Sözün Özü’nün (*) sayfalarını karıştırdım, ondan seçtiklerimi size de aktarmaya karar verdim.
Bazen bilgiçlik taslamamızda yararı olur bu tür kitapların, az okumuş olmamıza rağmen çok okumuş gösterir bizi. Bir kütüphaneyi devirmeye bedeldir.
Şıpın işi görüş bildirmenizde yardımcı olur, nice ciltleri okuyup özetleyen bir kitap kurdu duygusunu da uyandırabilirsiniz.
Bu kadar çok işlevi, özelliği taşıyan kaç kitap vardır? Yalnız bizde değil, dünyada da bu tür kitaplar makbuldür.
Celâl Üster hem iyi bir yazar, hem iyi bir okur, hem de iyi bir çevirmen olduğundan seçimi de iyi yapmış.
* * *
BAŞKASINA gülenlerin kulağına küpe olsun, ben dostlarımı sarakaya alırım, ama başta kendimle dalga geçerim: “Kendine gülebilen hiç kimse gülünç değildir.” - Seneca.
Edebiyat nedir sorusunun yanıtları kim bilir kaç cilt tutar.
Ben bu kitaptan aykırı, kışkırtıcı tanımları seçtim.
Yüzüklerin Efendisi’nin yazarı J.R.R. Tolkien, tarihsel romanın bir kaçış edebiyatı olduğunu söyleyenleri bakın nasıl yanıtlamış:
“Kaçış en çok kimi korkutur? Ebette gardiyanları!”
Truman Capote, edebiyatı bir cümlede tanımlamış: “Tüm edebiyat, dedikodudan ibarettir.”
İğne ve çuvaldız ilişkisini, örneğini söylemeye gerek yok.
Gazeteciler-Gazetecilik hakkındaki sözleri, doğrusunu söylemek gerekirse garip bir zevk alarak okudum. Acaba mazo bir ruh hali mi sardı beni cumartesi günü.
“Bir gazetenin en güvenilir sayfaları ilan sayfalarıdır.” - Thomas Jefferson.
“Gazetecilik aceleye getirilmiş edebiyattır.” - Matthew Arnold.
“Eskiden işkence aletleri vardı. Şimdi gazeteler var.” - Oscar Wilde.
“Görünen o ki, gazeteler, bir bisiklet kazası ile uygarlığın çöküşünü birbirinden ayırt edemiyor.” - George Bernard Shaw
Şimdi okurlarım diyebilirler, gazeteler/gazeteciler hakkında iyi, olumlu bir söz yok mu kitapta? Olsaydı mutlaka alırdım. Eminim ki kendisi de aynı zamanda bir gazeteci olan Celâl Üster de aramış bulamamıştır.
Özgüveninizi kaybetmeyin diyeceğim ama, Edgar Allan Poe’yu okuduktan sonra kararınızı kendiniz verin: “Budalalara çok güvenirim, dostlarım buna özgüven diyorlar.”
Aziz Augustinus, “Sabır bilgeliğin yoldaşıdır,” diyor.
Bizde de sabır ile koruk helva olur sözü vardır. Ben Esrar Dede’nin dizesini severim: “Sabr ile gönül derdine derman ire umma.”
Bir sofrada tatlı sohbet güzel bir yemeğin en iyi eşlikçisidir.
Michel de Montaigne ne kadar doğru söylemiş: “Sofra sohbetinde, hoş ve nüktedan insanları bilgili ve ciddi insanlara yeğlerim, yatakta ise, güzelleri iyilere.”
* * *
BU sözlerin hayatımızdaki yeri nedir? Acaba ayna neyi gösteriyor?
İnsanın özeleştiriye ihtiyacını da bu seçmeler gösteriyor.
(*) Sözün Özü / Eski Çağlardan Günümüze Ünlü Yazarlar ve Düşünürlerden Özlü Sözler, Derleyen ve Çeviren: Celâl Üster, Can Yayınları.
Paylaş