Veli Sevin'in Eski Anadolu ve Trakya kitabı, yalnız uzmanların, bilim adamlarının değil, meraklı bir okurun da anlayabileceği bir dil ve üslupla yazılmış bir arkeoloji başvuru kaynağı.
Son yıllarda arkeolojiye artan ilgi, özellikle Trakya ve Anadolu'yu daha iyi öğrenmemizi, birçok kültürün, sanatın kaynağının bu topraklardan çıktığını ispatlıyor.
* * *
Sevin'in çalışması; bu toprakların başlangıcından (paleolitik) dönemden Pers egemenliğine girişine kadar bir zaman dilimini kapsıyor. Bu eserde, Paleolitik Çağ, Neolitik Çağ, Kalkolitik Çağ, Erken Tunç Çağı ve Demir Çağı yer alıyor.
Arkeolog Sevin, Önsöz'de bizim kendi kültürümüzü, arkeoloji yardımıyla nasıl yeniden keşfettiğimizi belirtiyor:
‘Ama daha düne kadar ondaki bu yaratıcı tam anlamıyla anlayamamış, özgün kültürlerin, büyük buluşların vatanı olarak hep Yunan'ı, Roma'yı, Mezopotamya'yı, Mısır'ı, Suriye'yi ya da Girit'i görmüştük.
Son otuz yıldır yapılan arkeolojik keşifler bu önyargılı görüşleri yavaş yavaş değiştirmeye, düzeltmeye başladı. Mağaralardan ilk kalıcı barınaklara ve köylere geçişin bu topraklarda ortaya çıktığı belirlendi. Hayvan ve bitkilerin ilk kez burada evcilleştirildiği saptandı. Ticaretin temellerinin burada atılmaya başladığı, ilk büyük kentlerin, tapınakların ve taştan yontuların burada biçimlendiği ortaya kondu.'
* * *
Eski Anadolu ve Trakya'yı okurken, uygarlık tarihinde bu bölgenin, bu yarımadanın nasıl ilklerin toprağı olduğunu fark edeceksiniz.
Gerçekten de, bunları öğrenince, insan, araştırmacının da dediği gibi, Anadolu'ya ideolojik değil kültürel açıdan bakması için gerekli bilgileri ediniyor, bir görüş açısı kazanıyor.
* * *
Yaşadığı ülkenin, dünyadaki, arkeolojideki, insanlığın gelişmesindeki yerini tespit edebilmede, böyle bir kitabın eşsiz bir kaynak olduğu kanısına vardım.
Bir zamanlar arkeolojiye, arkeologların işi diye bakılırdı, kazılardan çıkanların yerüstündeki bilgileri nasıl değiştirdiği, zenginleştirdiği düşünülmezdi.
Oysa dünü bugünü, kültürel kimliğiyle öğrenebilmemizin, hele Anadolu toprakları söz konusu olunca, arkeolojik çalışmalarla mümkün olduğunu bugün hepimiz biliyoruz.
Türkiye'de Arkeoloji bölümünü okuduğumda, iki açıdan sevindim doğrusu: Sevin, bu dala verdikleri emekle Türkiye'de arkeolojinin kurulmasına, tanınmasına, saygınlık ve ilgi kazanmasına ömür verenlerin adlarını kitabının başına almış.
Kimler ?
Osman Hamdi Bey, Arif Müfid Mansel, Ekrem Akurgal, H. Zübeyir Koşay, U. Bahadır Alkım, Tahsin Özgüç, Halet Çambel, Jale İnan, Nimet Özgüç, Ufuk Esin.
* * *
Eski Anadolu ve Trakya'nın sayfalarında dolaşırken bilgili, eğlenceli bir gezi yaparsınız.
Van Gölü kıyısında bir ticari istasyon olan Tilkitepe'ye rastlarsınız, Fırat kıyısında dolaşır, bir tüccar kasabasına Değirmentepe'ye uğrarsınız... Malatya'da bir saray kenti diye nitelendirilen Arslantepe'yi ihmal etmeyin.
Troia Hazineleri'nin yazıldığı sayfalarda, bizim olan bir servetin elden kaçışının üzüntüsünü yaşayın,Ancak, Troia'nın da bu topraklarda olduğunun övüncünü unutmayın.
Veli Sevin'in Hitit İmparatorluğu çalışmasından, doğru, herkesin anlayabileceği bir dille bu imparatorluğun önemini bir kez daha anlayabilirsiniz.
Yazının Gelişimi -Hitit Dili ve Yazısı bölümü, yazı uygarlığının tarihini bize iletiyor:
‘Kendilerini Neşalı olarak adlandıran Hititler çivi yazısı ve resim yazısı (hiyeroglif) olmak üzere iki tür yazı kullanıyor ve konuştukları dile Neşa'ca (neşiumnili) adını veriyorlardı.
Boğazköy'deki devlet arşivlerinde ele geçen kil tabletlerin sayısı 25.000'i aşmaktadır.
Anadolu'nun Ünlü Kadınları. Kitapta yer alanlar bizim hayalimizde canlandırdığımız güzellik simgesi kadınlarla gerçeğin uyuşmadığını gösteriyor.
Midas'ın Yüzünü Görmek'te, Kral Midas'ın mezarının nasıl bulunduğunun ve bulunan kafatasının etlendirilmesinin öyküsünü okuyabilirsiniz.
Sanırım burada merakınız şu soruyu sorduracaktır.
Midas'ın Eşek Kulakları Efsanesi doğru mudur?
Doğruymuş. Midas'ın kulaklarının üzerinde uzun kıllar varmış ve normalden de büyük görünüyormuş.
* * *
Bitirirken'i okuyunca hiç kuşkum yok bugüne dair bazı çağrışımları önleyemeyeceksiniz.
Veli Sevin'in Eski Anadolu ve Trakya kitabı, Anadolu uygarlığının önemini yalın, anlaşılır, terimlere boğulmamış bir dille bize anlatıyor.
İlginiz yoksa bile bu kitap size arkeolojiyi sevdirecektir.
Anadolu'ya da aşık edecektir.
Veli Sevin, 1944'te Ödemiş'te doğdu, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde okudu.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nde Arkeoloji Bölümü Başkanı.