Paylaş
Bir ülkenin değerli solistlerinin, icracıların, orkestra şeflerinin, Türk bestecilerini yurtiçinde ve yurtdışında tanıtmalarını her zaman önermişimdir.
Geçen hafta dinlediğim CD, bu anlayışla yapılmış:
Piyanist-besteci-müzik terapisti Renan Koen
Ali Darmar Piyano Eserleri
Sessizliğin İçinden
Ayla Erduran&Ayşegül Sarıca
İki Piyano İçin Fantezi
Emir İlgen
Renan Koen bu albüm için kaleme aldığı yazıda: “Ustam Ali Darmar’ın, zamansız eserlerinin daha geniş kitlelere ulaşmasını can-ı gönülden diliyorum. Onun eserlerinde var olan inceliği herkesin hissetmesinin, sadece müzikal anlamda değil yaşamın her alanında, özellikle genç nesiller ve tüm müzikseverler için çok büyük bir hediye olacağını düşünüyorum” diyor.
Koen’in titiz bir çalışma sonucunda kaydettiği albümün sürprizleri de var. Bunlardan biri Darmar’ın Sessizliğin İçinden adlı eserinin, 2008 yılındaki ilk seslendirilişinin konser kaydını dinleyiciye sunması. Böylece iki duayen müzisyen Ayla Erduran ve Ayşegül Sarıca’nın derin bilgilerini, incelikli teknik ve stil anlayışlarını kendi zengin dünyalarıyla buluşturmalarına tanık oluyoruz. Albümün bir başka sürprizi ise eğitimine devam eden, giderek adını daha sık duyacağımız genç piyanist Emir İlgen’in Renan Koen ile birlikte olan bir kaydını dinleyici ile paylaşması.
Renan Koen’in hocası Ali Darmar ile uzun bir röportajının da yer aldığı ve hocasına bir saygı albümü olan bu özel CD’nin gerçekleşmesinde katkı sunan Erol Hakanoğlu ve İzi Morhayim’e çok teşekkür ederiz. Albümün kayıtları Pieter Snapper’e, fotoğrafları Sebla Selin Ok ve Cem Kurtuluş’a, CD tasarımı ise Gözde Oral’a ait.
*
Renan Koen:
Ustama Saygı
Dile kolay, tam 35 senelik öğretmenim... Bir öğretmenden çok daha fazlası kıymetli ustam...
Çok değerli besteci ve benim gibi birçok piyanistin, müzisyenin hayatına değmiş, aynı zamanda bir piyano öğretmeni olan Ali Darmar.
12 yaşımda Ali Darmar’a ilk gittiğimde, kendi hikâyemin dönüm noktasındaydım. Ali Ağabey, daha ilk günden, derin bilgisi, piyanist adayını önce insan olarak gören muazzam algısıyla, öğrencisini çok iyi tanıyan, düşünen bakışıyla, içtenliği ve uğraşısıyla yaşamıma çok etkileyici bir mentor olarak girdi.
Ali Darmar kimdir?
Girit kökenli bir ailenin oğlu olan Ali Darmar, 1946 yılında İstanbul’da doğdu. İstanbul Konservatuvarı’nda Verda Ün ile piyano çalışmalarına başladı. Prof. Ferdi Statzer ve Popi Mihailides’in özel öğrencisi oldu. Marmara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’ni bitirdi. 1974 yılında Paris’e giderek Nadia Boulanger ve Annette Dieudonne ile kompozisyon, Monique Deschaussees ile özel olarak piyano çalıştı.
Çeşitli ulusal ve uluslararası yarışmalarda jüri üyeliği de yapmış olan bestecinin başlıca yapıtları şöyle sıralanabilir:
Bale İçin Metro’da (1990)
Şan ve Orkestra İçin 6 Lied (Tenor ve Soprano) (1972-1986)
Orkestra İçin Sümela Senfonik Şiiri (1987)
Yaylı Sazlar İçin Metamorfoz (1997)
Suskunluğun Sesi Senfonik Şiiri (2018)
Cunda Piyano Konçertosu (2012)
Piyano İçin Prelüdler (1971-1986)
Dört El İçin Dans (1992)
Elegie (Ecz. Feza Fesçioğlu anısına (1999)
Fantezi (2019)
İki Piyano İçin Fantezi (2019)
Koro için Eşliksiz Dört Parça (1971-1985)
Keman ve Piyano İçin Sessizliğin İçinden (2007)
Ali Darmar’la söyleşiden notlar:
Ali Darmar: Debussy’den sonraki besteciler, bütün istediklerini titiz bir şekilde notanın üzerine yazmışlardır, nüanslardan tempolara kadar. Ama yazılı olduğu için kimsenin hocaya ihtiyacı yok demek değil bu; mutlaka bir hocanın yönlendirmesi gerekiyor, çünkü notada her şey yazılı ama notaların arkasında saklıdır. Onu görmek, görebilmek, ne dediğini anlamak...
Eğer aile, çocuğu yönlendirebilecek durumda değilse bir sürü uzman var, danışabilirler. Çocuk yetiştirmek mesuliyetli bir iş ve onun mutluluğunu sağlamak da ailenin elinde. Ben bütün talebelerime bu şansı veriyorum, ne şekilde mutlu olacaklarsa o şekilde olsunlar. Ben mutluluğu elde etmek için çok fazla bedel ödedim; çünkü böyle bir aileye sahip değildim, inat ederek aldım. Bir bakıma bu mücadeleyi yaparak bir yere geldim. Tavsiyem, insan ne yapmak istiyorsa onu yapsın hayatta. Mutlu olmak dünyada herkesin hakkı.
Altı Prelüd kimlere ithaf edildi:
Her biri ayrı güzelliğe sahip bu zarif parçaların ilki olan Kar, ilk kez Paris’te Edmond Michelet salonunda, piyanist Güherdal Çakırsoy tarafından icra edilmiştir ve karın farklı yağış şekillerini anlatır.
İkinci prelüd, piyanist Arın Karamürsel’e,
Beşinci prelüd Nükhet İpekçi’ye,
Altıncı prelüd ise piyanist Zeynep Yamantürk’e ithaf edilmiştir.
Beşinci ve altıncı prelüdün ilk icrası piyanist Renan Koen tarafından yapılmıştır.
*
Renan Koen kimdir?
1979 yılında İstanbul Festivali kapsamında konser veren “Amherst College” Korosu’nun şefinin yeteneğini keşfetmesiyle, müziğe sekiz yaşında klasik flütle adım attı.
Müzikterapi çalışmalarını sürdürürken kişilerin ses hafızaları ve her kişide oluşan bu ses bankasının, kişileri nasıl ve hangi yönde etkilediği konusu ilgisini çekti.
2012-2013 yıllarında soprano Ece İdil ile şan çalışmalarına başlayan Koen, halen soprano Prof. Şebnem Ünal ile çalışmaya devam etmektedir. Oda müziği konserleri ve resitaller veren sanatçı, çeşitli orkestralarda solist olarak çalışmalarını sürdürmektedir.
Diğer solistler:
Ayla Erduran
Keman sanatçısı
İstanbul’da dünyaya gelen sanatçı, kemana annesinin eşliğinde başladı, dört yaşında Karl Berger’in öğrencisi oldu, ilk resitalini on yaşında, Ferdi Statzer eşliğinde Saray Sineması’nda verdi.
Çalışmalarını Zino Franceskatti, David Oistrakh ile sürdürdü.
Önemli ödüller kazandı, yurtdışında birçok konser verdi.
Ayşegül Sarıca
Piyanist
Piyanoya beş yaşında Gertrud Isaac ile başladı. Yeteneği görüldüğünde İstanbul Belediye Konservatuvarı’na yöneltildi. Burada Ferdi Statzer’in öğrencisi oldu.
İlk solo konserini Kadıköy Halkevi’nde dokuz yaşındayken verdi.
Yurtdışında çalışmalarını sürdürdü.
*
İYİ bir bestecinin eserlerinin iyi solistler tarafından seslendirilmesi, CD’nin dinlenmesi için güvenilir bir referans sayılmalı.
*
CD Lilamüzik tarafından yayımlanmıştır.
Telefon: 0212 249 52 86
Faks: 0212 334 88 51
Paylaş