GEÇEN cumartesi günü, Kültür Bakanı Hüseyin Çelik Hürriyet'e geldi. Yaptığı çalışmalardan söz ederken, kültürel varlıklarımızı ayrım yapmadan koruduğunu belirtti.Ertuğrul Özkök, Kültür Bakanı ve ben, konuşurken söz Ahtamar Kilisesi'nden açıldı.Bakan'ın kültürel mirasımıza evrensel bakışı ikimizi de sevindirdi.Hüseyin Çelik, Ahtamar Kilisesi'nin korunması ve restorasyonu için yaptıkları çalışmalardan söz etti.‘‘Ben bu önemli kilisenin projesinin sonuçlandırılıp uygulamaya geçilmesi girişimine bakan olduktan sonra değil milletvekilliği dönemimde başladım. Bu konuda gerek İstemihan Talay gerek Erkan Mumcu ile birçok defa görüştüm.Bu tip önemli yapılar, kutsal yerler, önemli kültürel varlıklar hangi medeniyete ait olursa olsun, biz bunların várisiyiz, onları sağlam tutmakla, yaşatmakla, onarmakla mükellefiz.Kilise, cami ayrımı yapmam. Üsküp'teki cami ne kadar bizim kültürel mirasımızın önemli bir parçası ise, Ahtamar Kilisesi de aynı oranda bizimdir.Üstelik onun efsanesi, iki halkın bir arada yaşamasını konu edinir.Bilinen bir efsanedir, bir Müslüman delikanlı kilisedeki keşişin kızına áşık olur, o da delikanlının gelebilmesi için fener tutar, fakat bir gün babası bunu öğrenir.Sonuçda delikanlı adanın etrafında döne döne boğulur.Komşuların aşkıdır bu.’’Ahtamar Kilisesi üzerine önemli bir kitap yayımlandı.Mazhar Şevket İpşiroğlu'nun Ahtamar Kilisesi-Işıkla Canlanan Duvarlar (YKY). Kiliseyle ilgili bilgi alınabilecek bir diğer kaynak ise John Freely'nin Türkiye Uygarlıklar Rehberi'nin 5. cildindeki bilgiler (YKY).İki kitabı okursanız, hem Ahtamar Kilisesi'nin hem de Kültür Bakanı Hüseyin Çelik'in girişiminin önemini anlarsınız.* * *ERTUĞRUL ÖZKÖK'ün dün Hürriyet'te yayınlanan, 'Nereden çıktı bu Diğer Hıristiyan' yazısını adeta tekzib eden bir devlet, hükümet anlayışı.Yoksa ben de az daha ansiklopedilerdeki Ermeni yurttaşların yanına, 'Diğer Sanatçılar' ibaresini ekleyecektim.Yazıyı anımsatmam gerek. Yeniden düzenlenen nüfus cüzdanlarında, Ermeni vatandaşların din hanesine 'Diğer Hıristiyan' ibaresi yazılıyormuş..Bu ayrımcılığı modern bir kafa ile algılamanın imkánı yok.Yalnız ansiklopedileri değil, Ermeni Bestekárlar albümünün her satırını 'Diğer Sanatçılar' diye düzelttim.Umarım ki bu skandal davranış hemen giderilir.Azınlık vakıfları ile ilgili yasaların da artık düzeltilmesi gerekiyor. Ne zaman yanan/yakılan Şan Sineması'nın önünden geçsem, o harabeyi gördükçe utanıyorum. Üstelik o mekánın benim yaşamımda önemli bir yeri var.Surp Agop Vakfı'na ait o salonda nice konservatuvar konserini dinledim, birçok yabancı solistin, dörtlülerin çaldıkları hálá kulaklarımda. Gençliğimin ses hazinesidir onlar.Askeri darbelerden sonra kalabalığın caddelere taştığı Rıfat Ilgaz Gecesi'ni orada yaşadım.Ben yakından biliyorum ki, birlikte aynı dertleri ve mutlulukları, sorumlulukları paylaştığımız insanlara reva görülen bu unvanı (!) Türk halkı onaylamıyor. Hatta garibine gidiyor.Ben siyasal tarihle ilgilenmem, her konuyu uzmanına bırakırım. Benim alanım kültür tarihi ve kültür tarihine baktığımda, mimariden müziğe kadar bu 'Diğer Hıristiyan' dediğimiz insanların katkısının ne kadar büyük olduunu görüyorum.* * *BU yazıyı yazarken, annemden edindiğim bilgiye göre, babam Sadullah Hızlan'ın müzik hocası Leon Hancıyan'ın Bilmem ki safa neş'e bu ömrün neresinde şarkısını dinledim.Ermeni KilisesiGÜNÜMÜZDE Akdamar olarak bilinen Ahtamar Adası, Gavaş'ta kıyının 3 km. açığında bulunuyor. Van Gölü çevresinde yaşayan halkların sığınağı olarak kullanılan ada, ilk olarak Kral 1. Gagik zamanında önem kazanıyor. Gagik Vaspurakan Kralı olarak 904 yılında burada taç giydikten on yıl sonra Manuel adlı bir keşişe burada bir kilise ve manastır yapmasını emreder. Kutsal Haç Kilisesi ve Manastır 915-21 yılları arasında inşa edilir. Kiliseye önce bir çan kulesi, 1296-1336 yılları arasında Katholikos Zakharyas tarafından bazilika, 1763'te Kathalikos Tomas tarafından bir önkilise, daha sonra da bazı küçük yapılar eklenmiştir. Ermenilerin büyük önem verdiği kilise çevresinde en eski mezar taşı 1340 tarihli olan eski bir mezarlık bulunuyor.