Şiirİst 2019, ‘Şiirden’in düzenlediği 1. Uluslararası Şiir Festivali bugün açılıyor.
Festivalin yeri ve önemi konusunda şu notlar var:
Festivalin gerçekleşmesi için birçok katkı yapılmış. Sponsorların şiirin önemini algılaması çok önemli.
Program Barış Manço Kültür Merkezi’nde bu akşam saat 19.00’da başlayacak, yine aynı mekânda 19 ve 20 Nisan tarihleri arasında yapılacak şiir okuma etkinlikleri gerçekleştirilecek.
Şiir festivallerinin önemi, yalnız usta şairlerin değil genç kuşak şairlerin de tanıtılmasını sağlamaktır.
Şiir okumaları, bu festivallerin en önemli yanıdır. Çünkü yerli ve yabancı birçok şair kendi şiirlerini okuyarak yeni okurlar bulurlar, onlar da bir şiirden kitaplara geçebilirler.
Ayrıca her zaman vurguladığım gibi, artık uluslar birbirlerini sanat yoluyla tanıyorlar. Şiir tanınmamız için en sağlam yollardan biridir.
Şiirin çevirisi konusunda çeşitli tartışmalar vardır ama iyi şairlerin iyi çevirileri olduğunu söyleyebiliriz. Örnekleri çoktur.
İdil Biret de Paris’te öğrenim gördü, orada ünlendi.
Ünlü piyanist yerli ve yabancı birçok ödül aldı. Çeşitli uluslararası yarışmalarda jüri yeliği yaptı.
Ben de yazdım, sanat ekimizde de onun için yazılar yazıldı, söyleşiler yayımlandı.
CD’lerden önemli bir toplam çıkarıldı.
TBMM’nin çıkardığı kanunla harika çocuklarımız uluslararası önemde unvanlar kazandılar. Birçok konser verdiler.
İdil Biret, anılarında, çocukluk günlerinde Paris’ten kaçmak için planlar yaptığını anlatmıştı.
Harika Çocuklar’ın devlet büyükleriyle olan fotoğrafları, devletin sanata gösterdiği ilginin örnekleridir.
Geçen yıl Bodrum’da Dr. Nevzad Atlığ yönetimindeki Karya Kültür ve Sanat Derneği, konser sezonunda klasik Batı müziği ve klasik Türk müziğinin iki önemli dehası Mozart ve Dede Efendi’nin eserlerini aynı konserde icra etmişti.
Bu konserle Türkiye’de ilk defa her iki müziği kaynaştıran bir konserdi.
Bu yıl da “Rossini’den Hacı Arif Bey’e” adlı konser 16 Nisan 2019 Salı günü saat 20.30’da Herodat Kültür Merkezi’nde gerçeleştirilecek.
Klasik Batı müziğinden Rossini’nin ve klâsik Türk müziğinin romantik döneminin diğer seçkin bestecilerinin eserlerini aynı konserde Bodrum’da buluşturacaklar.
Konserin ilk bölümünde mezzosoprano Esen Demirci İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı piyanistlerinden Yonca Dinçer eşliğinde romantik dönem operalarından seçilmiş aryalardan oluşan bir program sunacaklar.
Konserin ikinci bölümünde solist Esen Demirci klasik Türk müziği eserlerinden seçilmiş bir repertuvar seslendirecek.
Hangi sanatçılar eşlik edecek:
Türk edebiyatında çeşitli alanlarda yazanların Murat Gülsoy üzerine değerlendirmeleri onun genç kuşak içinde iyi, ilgi gören, her çalışmasında yenilikleri deneyen, onları geliştiren bir edebiyatçı olduğunu gösteriyor.
Hemen hemen bütün kitaplarını okuduğum için böyle bir yazılar toplamını hak ettiği kanısındayım. Kitabın başında ‘Önsöz niyetine: Murat Gülsoy’un Yazarlık Serüveni’ yazısını okursanız, onun yükseliş çizgisinin dönemlerini fark edersiniz. 1983’te Somut’ta başladığı yazma sürecini bugüne kadar başarıyla sürdürdü.
Kimlerin yazısı var?
· Öykücülükte Uyanış / Orhan Duru
· Kurmacanın Gerçeğe Çelmesi / Füsun Akatlı
· ‘Düşünen’ Yazının Ustası / Haydar Ergülen
· Sevgilinin Geciken Ölümü / Asuman Kafaoğlu Büke
Geçenlerde büyük bir site içindeki bir kuruma konuşma yapmaya gittim, belleğimde bir iz kalmadı. Nereye gittiğimi sorsanız, anımsadığım bir fotoğraf karesi yok.
Hangi semt nesiyle meşhurdur, hangi yemeği, hangi lokantası, hangi pastanesi ünlüdür? Eski semtlerde bu soruların cevabını bulabilirsiniz ama sitelerde asla.
Mario Levi ile TRT 2’de yaptığım programda semtler ve onların üzerine yazılanları konuştuk.
Şimdi semtler üzerine bir dizi hazırlıyormuş, ilk olarak da Kadıköy’ü yazmış. Nedense benim için karşı taraf hep uzak bir diyar gibi gelir. Ki Suadiye’de babam, Kartal ve Pendik’te akrabalarım oturduğu halde.
Kadıköy için karikatürist yazar İzel Rozental de bir kitap yazdı.
Son seçimlerde İzel Rozental, Buket Uzuner ihtiyar heyetinde rol aldılar.
Deniz Kavukçuoğlu da İstanbul’un çeşitli semtlerini dolaşıp, Gökçeada’yı bir süre mekân tuttuktan sonra Kadıköy’e döndü.
Kartal’a yıllar sonra gittiğimde gökdelenler arasında hatıralarımdaki semti bulamadım.
Dergi üç ana konu ile dikkat çekiyor:
* Dosya: Tarık Buğra - Editör: Esra Özdemir Demirci.
* Ayın Söyleşisi: Hashim Cabrera.
* Gösterge Yakanlar: Fuat Sezgin.
Sunuş’la başlayalım:
Tarık Buğra’nın elli yıl önce, 1969’da defterine yazdığı bir notu, Hatice Buğra Bilen’in yayıma hazırladığı ‘Tarık Buğra’dan Notlar’ eserinden aktaralım:
“Bir arabam olsaydı
Bir de türküm olurdu elbet
Nedenini sorarsanız, bazı kitapları ancak fuarlarda bulabildiğimden.
Özellikle resmi kurum yayınlarını fuarlar dışında bulmanız mümkün değil.
Türk Dil Kurumu, Kültür ve Turizm Bakanlığı yayınları başta geliyor.
Ne yazık ki üniversite yayınlarını takip etseniz de alabilmek nerdeyse imkânsız.
Bir çok kez yazdım.
Devlet bir dağıtım şebekesi kursa, belli yerlerde gerek resmi kurumların yayınlarını, gerekse üniversite yayınlarını burada satsa.
Önemli araştırmalar, kitaplaşmış doktora tezleri, akademisyenlerin kitapları burada bulundurulmalı.
Ancak tanınmış akademisyenler kitaplarını özel yayınevlerinde yayınlayabiliyorlar ama daha alt kademedeki çalışmalar gün ışığına çıkmıyor.
Bir toplumun insancıl anlayışı bu çalışmalarda kendini gösterir.
İzmir’de de ‘Ege Engel-Siz Yaşam Derneği’ ‘Yaşamın Ritmi’ adlı bir konser düzenliyor.
Şef Hakan Şensoy yönetiminde İzmir Devlet Senfoni Orkestrası eşliğinde solist Burhan Öcal konserinde özel çocuklar ilk kez sahne alacak.
Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde 9 Nisan’da düzenlenecek konserde özel çocuklar, aldıkları ritim eğitimiyle dinleyicilere çalışmalarını sunacaklar.
Sanat yönetmenliğini Sinan Olcay’ın üstlendiği ve sunuculuğunu Doç. Dr. Engin Deniz Eriş ile öğretim görevlisi Ebru Kalyoncu’nun yapacağı gecede, Ege Engel-Siz Derneği’nin de tanıtımı yapılacak.
Dernek Başkanı İnci Sancak, özel gereksinimli çocukların yetenekleri doğrultusunda yönlendirilip hayata tutunabilmeleri için yola çıktıklarını ifade ederek “Onların yaşama hazırlanmaları ve hayallerinin gerçekleşmesi için tüm engellerin ortadan kaldırılmasını diliyoruz. Bir sivil toplum kuruluşu olarak İzmir’in bu hedefte çalışması için üzerimize düşeni yapacağız. Çocuklarımızın imkân tanınması halinde neler yapabileceğini göstereceğimiz konserimiz, bunun güzel bir örneğini oluşturuyor. Tüm İzmirlilerin de farklarını gösterip sevginin önündeki tüm engelleri kaldıracağına inanıyoruz” diyor.
*