Şiirinde açıklanabilir gizemleri işledi.
Şiire kişisel bir itirafname olma özelliğini kattı. Aramızdan ayrıldıktan sonra düzyazılarına baktım yeniden, şiiri için epeyce yazı çıktı.
“Tenler birbirine düşman” dedi, dostluğu yaşattı.
Şiirin alçakgönüllü, köşesinde yaşayan bir nesne olduğunu vurguladı:
“Doğum tarihimi insanlık tarihine dahil etmeyin sakın
Ben gezerken teğet geçtim dünyadan”.
Düzyazılarında şiire sık sık göndermelere rastlarız.
Hayata dair ne varsa filtreden geçirmeden şiirini yazdı.
Yalnız solo şarkılarını değil, daha önce çıkan birinci Altın Düetler’i de dinlemiştim, şimdi de Altın Düetler 2’yi* dinledim.
Düetler benim müzik anlayışıma uygundur. İki ayrı solistin aynı parçayı icrası bir ses zenginliği getirir besteye.
Ayrıca Hisseli Harikalar Kumpanyası’nda yalnız müzisyenliği ele değil roldeki başarısıyla da belleğimde yer etmiştir.
Evgin’le her yıl karşılaştığımız yerlerden biri de Evin Sanat Galerisi’dir.
Her yıl galeride düzenlenen Nuri İyem Resim Yarışması’nda karşılaşırız, o ziyareti ihmal etmez.
Albümün özelliğini Erol Evgin şöyle tanıtıyor:
“Mayıs 2016’da müzikseverlerle buluşan ‘Altın Düetler’ yakın tarihimize fon müziği olmuş , anılarımıza sinmiş, Türk pop müziğinin altın şarkılarına bir ‘Kadın Dokunuşu’ idi. Albüm o kadar ilgi gördü ki, ‘Altın Düetler 2’yi hazırlamak bir görev oldu benim için. Bu büyük ilginin yanı sıra iki önemli nedenim daha vardı ‘Altın Düetler 2’ için: Unutulmaz şarkılarımızın bir kısmı albümde yer almamıştı. İkinci nedenim ise birlikte düet yapmak istediğim çok değerli kadın sanatçı dostlarım vardı. Böylece ‘Altın Düetler 2’ için kolları sıvadık. Özenli bir çalışma ile onlarca eser içinden 12 şarkı seçtik. Ülkemizin en güçlü kadın sesleri, sağ olsunlar kırmadılar beni.
Gerek Türk müziği gerek Batı müziği bestecilerimiz hakkında yeni yeni çalışmalar raflarda görünmeye başladı. Serhan Yedig, ‘Anılardaki İstemihan Taviloğlu’ kitabının arka kapak yazısında bir durum muhasebesi yapıyor:
“Türkiye’de yazılan ilk klarnet konçertosunun bestecisi İstemihan Taviloğlu, aynı zamanda yüzlerce öğrenci yetiştiren eğitimci ve saygın müzik kuramcısıydı. 2006’da 60 yaşında hayata veda ettiğinde geriye 30’a yakın eser, üçü tercüme olmak üzere yayımlanmamış beş kitap bıraktı. Aradan geçen zamanda ne kitapları ne de müziklerinden besteci profili oluşturabilecek seçki albüm yayımlanabildi. Bu çalışma Taviloğlu’nu gelecek kuşaklara tanıtmak amacıyla hazırlandı. Öğretmeni, arkadaşları, öğrencileri ve ailesinden 76 tanığın gözünden iyi bir müzik kuramcısı ve besteciyi, hatta bunun ötesinde yeri kolay doldurulamayacak nazik ve özverili bir eğitimciyi tanıyacaksınız.”
Fazıl Say öğrencisiydi
Böyle kitapların yalnız bir kişiyi değil, Türkiye’deki bestecileri, öğretim üyelerini tanıtması açısından da önemini her zaman vurgularım.
Gerçekten de yalnız özel teşebbüs değil, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın da bu bestecilerin CD’lerini yapmasını sık sık yazarım. Çünkü müzik tarihimizi belgelemek için besteciler, icracılar hakkındaki bilgi kadar, beste örneklerine de herkesin erişebilmesi gerekir.
‘Sunu’da Google’da arama yapıldığında 3 bin 840 sonuçla karşılandığını, YouTube’da eserlerinden oluşan 30 civarında videonun 24 saat döndüğünü, izlenme sayısının 35 bini bulduğunu, iki piyano eserinin Yeşim Gökalp’in CD’lerinde yer aldığını öğrendiğinde gurur duyacağını belirtiyor. Mahir Cetiz, Fazıl Say, Sabri Tuluğ Tırpan’ın da öğrencileri olduğunu anımsatıyor. Yedig, kitabın hazırlanış sürecini de yazmış.
Kitap şu bölümlerden oluşuyor:
Andre Gide başta olmak üzere günce yazanların diğer eserlerinden çok daha fazlasını öğrendim.
Çünkü başka türlerdeki yapıtlarındaki sırrı çözmemde onlar yardımcı oldu.
Denemecilerin, eleştirmenlerin günceleri bana göre diğer türlerde yazanlardan farklı olur.
Edebiyatta, sanatta neler oluyor, hangi kitaplar yayımlanıyor, hangi sergiler açılıyor?
Kısa yorumlu notlarla bunu bize birinin iletmesi, kültürel, estetik bir kolaylığı getiriyor.
Romancı -esas edebi mesleği budur- Selçuk Altun’un aylık notlarını okurum. Şimdi OT’ta yazıyor.
Gerçeklerle fantezilerin buluşma noktasında bekler bizi daima.
Edebiyatçılardan, sanatçılardan söz eder, onların garipliklerine de değindiği için yazının okunma gücünü alabildiğine arttırır.
Biri 10. Uluslararası İstanbul Opera Festivali, diğeri de 16. Uluslararası Gümüşlük Klasik Müzik Festivali. İstanbul’daki festivalin sponsorluğunu ING üstlendi.
ING Türkiye Genel Müdürü Pınar Abay: “Tüm dünyada sanatı destekliyoruz” diyor.
Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Murat Karahan da “Sanatı destekleyen ülke gelişimini destekler” diyor.
- 2 Temmuz’da Turandot operası ile başlayan festivalde neler temsil edilecek.
- Romeo ve Juliet
- Mançalı Şövalye
- Troya Operası
- Yunus Emre Oratoryosu
Ödülün tam adı şöyle:
‘Elginkan Vakfı Türk Kültürü Araştırma ve Teknoloji Ödülleri’. Ödül 13 yıldır veriliyor.
Elginkan Vakfı Türk Kültürü Araştırma Ödülü dört araştırmacı, Teknoloji Ödülü ise bir araştırmacı ve bir araştırmacı grubu arasında paylaştırıldı.
Törenin açılış konuşmasını vakıf yönetim kurulu başkanı Gaye Akçen yaptı:
“Türk Kültürü Araştırma ve Teknoloji Ödülleri’ni hayata geçirmiş olmanın mutluluğunu ve gururunu bir kez daha yaşıyoruz. Bu ödüllerimiz ile ülkemizde bilim ve sanat adına yapılan değerli çalışmaların takdir edilmesini ve yeni fikirlerin üretilmesini, bu fikirlerin hayata geçirilmesini teşvik etmeyi hedefliyoruz”.
Elginkan Vakfı ayrıca her iki yılda bir Türk Dili ve Edebiyatı Kurultayı düzenlemektedir.
Şimdiye kadar gerçekleştirilen uluslararası sempozyumlar:
Geçmişten Geleceğe Türkçe
Günün yorgunluğunu, mesleğin yoğunluğunu kısa bir süre de olsa üzerlerinden atmaları, dünyalarını sanatla süslemeleri, müzikle ilgilenmeleri dinlenmenin en doğru yoludur. Hepimiz yorgun anlarımızda notalara sığınıyoruz.
Birçok sanatçıyı dinledik ama bize şifa veren kadın hekimler bir araya gelmişler ve bu kez tıptaki değil müzikteki yeteneklerini bize iletmişler. “Hekimler Söylüyor” başlıklı iki CD’den oluşan başarılı bir kayıt yapmışlar.
Sanat yönetmenleri: Göksel Baktagir-Selçuk Murat Kızılateş.
Ben meslekleri dışında hobileri, ilgileri olanları ayrıca takdir ederim.
CD çalarıma koydum zaman zaman da onlara eşlik ettim, o koroda yer alamayacağıma göre ben de koroya katılmış oldum. Bir CD’nin başlığı “Hekim Şarkıları” diğerinin ise “Hekim Türküleri”
Albüm Türkiye’nin dört bir yanından bir araya gelen 30 kadın hekim tarafından seslendirilmiş, toplam 36 eser icra edilmiş.
“Hekim Şarkıları” albümünün sanat yönetmenliği 2017 yılında “Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Ödülleri” töreninde müzik alanında büyük ödüle layık görülen değerli sanatçı
Eriyen Mumlar
Hüsrev Hatemi
Dergâh Yayınları
314 sayfa
30 TL
Hüsrev Hatemi’nin ‘Eriyen Mumlar’ kitabında birçok önemli kişinin portresi yer alıyor. Yakından tanıdığı ya da tanımayıp okuduğu kişileri de bize tanıtıyor. Yazarların, şairlerin, sanatçıların portreleri onların eserleriyle bu anlatımlar arasında bağ kurmamızı da sağlar.
Kitabın girişindeki ‘Eriyen Mumlar’ yazısı bizi hem kitaba hazırlıyor hem de unuttuklarımızı hatırlatıyor.