ÖNCE Trabzon kaynaklı bir haberi okumanızı isterim: Trabzonlu Ciravoğlu Kardeşler, yeni çıkan kitaplarını imza günüyle tanıttı.
Trabzon Mimarlar Odası’nın bahçesinde düzenlenen etkinlikte Özer Ciravoğlu (66) ‘Üzünç Evi’, Öner Ciravoğlu (63) ‘Aziz Eugenios’un Rüyası: Yenicuma’, Ömer Faruk Ciravoğlu (61) ‘Ver Elini’ isimli kitabını okuyucularına imzaladı. Kardeşler adına gazetecilere açıklama yapan Öner Ciravoğlu, ağabeyi ve kardeşiyle birlikte düzenledikleri imza gününe vurgu yaparak “Belki de dünya edebiyatında bir ilki gerçekleştiriyoruz. 3 kardeşin aynı hafta çıkan kitaplarının bir arada imzalanması, okurla buluşması oluyor bu” dedi. Çıkan kitapların türlerinin farklı olmakla birlikte ortak temalarının, Trabzon duyarlılığı olduğunu dile getiren Ciravoğlu, “Şair ağabeyim Özer Ciravoğlu’nun şiirlerinde hep o Trabzon’un güzel insanlarından ilginç yüzler yansımakta. Trabzon duyarlığı bu şiirlere sinmiştir. Ben Öner Ciravoğlu olarak, doğduğum mahalleyi, anılarımı, öne çıkan özelliklerini kitabımda yansıtmaya çalıştım. Kardeşim Ömer Faruk Ciravoğlu ise bu topraklarda büyümenin, bu topraklarda aydınlanmanın, bu toprakların edebiyat duygusunu kendi içinde yeşertmenin bir ürünü olarak anlatılmasını yayımladı” dedi. Ciravoğlu Kardeşler daha sonra kitaplarını okurlarına imzaladı. * * * SANAT ve edebiyat alanında aynı aileden, aynı mesleği sürdürenler, bana çok ilgi çekici gelir. Kardeşler, çocuklar, babalarının, analarının mesleğini sürdürenler dünya sanat ve edebiyat tarihinin renklenmesini sağlamışlardır. Bu haberden sonra yazarların akrabalık ilişkilerini düşünmeye başladım. Edebiyat dünyasında tanıdığım ve okuduğum kimler vardı? Aşağıda okuyacağınız tam bir liste değil tabii ki, İstanbul’dan uzakta Side’deki bir otel odasında bellek kırıntılarını geçirdim yazıya. Bence mirasçılığın en güzeli, en hoş olanı. Edebiyat dünyasındaki bazı adları anımsamaya çabaladım. Belleğimi yokladım. Namık Kemal’in oğlu Ali Ekrem Bolayır, Hilmi Yavuz’un oğlu şair Ali Hikmet Yavuz, Oktay Rifat’ın oğlu Samih Rifat, Behçet Necatigil’in kızı Ayşe Sarısayın. Bener ailesi elinde bir rekoru bulunduruyor. Vüs’at O. Bener ile Hikmet Erhan Bener kardeş. H.E. Bener’in oğlu yazar ve çevirmen Yiğit Bener ve kız kardeşleri Bilge Bölükbaşı da yazar. Başka bir baba oğul da Cevat Çapan ile Alişan Çapan. Herhalde Hasan Ali Yücel ile oğlu Can Yücel’i mutlaka yazmalıyım. Ve Can Yücel’in kızı Su Yücel de iyi bir ressam. Erdoğan Alkan’ın oğlu Tozan Alkan’ı da unutmamak gerekiyor. Sabahattin Ali’nin kızı Filiz Ali müzik eleştirmeni, ünlü sanat tarihçisi Mazhar Şevket İpşiroğlu’nun kızı Zehra İpşiroğlu da tiyatro eleştirmeni ve araştırmacı. Köy Enstitülüler kuşağından yazar Dursun Akçam’ın oğlu Alper Akçam çalışmalarıyla önem taşıyor. Mustafa Nihat Özön’ün oğlu Nijat Özön de değerli bir sinema tarihçisi ve eleştirmen. Memet Fuat’ın babası Vedat Örfi Bengü, tefrika roman yazarı ve sinemacıydı. Ama Memet Fuat’ın edebi kimliğinin oluşmasında elbette üvey babası Nâzım Hikmet’in rolü ve etkisi büyüktür. Pınar Kür’ün adını andığımızda mutlaka annesi İsmet Kür’den söz etmeliyiz. Sabahaddin Eyuboğlu ile Bedri Rahmi Eyuboğlu’nun, bu iki kardeşin edebiyatımızdaki yerini belirtirken ağabey kardeş ilişkisinin kültürel kimliklerindeki izdüşümüne dikkat çekmeliyiz. Genç kuşaktan da iki ad babalarının acılarını yüreklerinde taşıyor ve adlarını ödüllerle yaşatıyor. Metin Altıok ve Füsun Akatlı’nın kızları Zeynep Altıok Akatlı ile Behçet Aysan’ın kızı Eren Aysan edebiyatçı ailelerinin yazma tutkusunu sürdürüyorlar. * * * KAN bağına bir de edebiyat ve sanat bağının eklenmesi.. Babalar çocuklarının yazılarını okuduklarında acaba ne hissederler?