1000 Tanrının Halkı Sergisi, Türkiye'nin kültürel gücünü Almanya'ya taşıyor

Köln/Bonn

1000 Tanrının Halkı Sergisi'nin açılışı için Kültür Bakanı İstemihan Talay ile birlikte Köln/Bonn Havaalanı'na indiğimde, pistin kenarlarında kar vardı.

Üç milyona yakın Türk'ün yaşadığı bir ülke olan Almanya, benim gündemimden hiç çıkmamıştır.

Köln Havaalanı'ndan doğru Belediye Başkanı Schramma'ya gittik.

Türk dostu belediye başkanı bizi, tarihi belediye binasının önemli yeri Senato Salonu'nda kabul etti.

Türklerin bütün davetlerine katılan bir başkan.

Türkiye, Almanya için artık işçi ihraç eden bir ülkenin adı değil.

Üniversitelerinde 30.000 Türk öğrencisi okuyor, 180 Türk profesör de öğretim üyesi olarak çalışıyor.

Almanya'da yaşayanlar, Türkiye'yi, Türkleri tanıtmak için hedeflerini belirlemişler, yayda gerilmiş bir ok gibiler.

Bizim mutlaka yardımımız olmalı.

Üçüncü kuşak, Batı ile Doğu arasında bir bağ olma özelliği için çırpınıyor. Avrupalı Türk kimliğinin altını çiziyor.

* * *

BAKANLA
birlikte Köln fuar alanına gittik, Mobilya Fuarı'nda Türk firmaları dünyadaki meslektaşlarıyla rekabet edecek düzeyde olduklarını ispatlıyorlar.

Köln Fuarı dünyada dördüncü büyük fuar alanı.

Birinci Hannover, ikinci Milano, üçüncü Frankfurt, dördüncü Köln'müş.

Şimdi şehirler arası hızlı trenin kesişme noktası da burası olacakmış.

İstemihan Talay'ın ziyaret nedeni, haziran ayında açılacak olan Türk El Sanatları Sergisi için konuşma ve görüşme yapmak. Seksen bir il burada varlığını gösterecek.

Mutfağından ikramlar yaparak.

Bakan, kültürel varlıklarımızın dünyaya açılması için yeni projeler üretiyor.

Dün akşam Bonn Sergi Sarayı'nda, 1000 Tanrının Halkı adıyla Hitit Sergisi açıldı.

Basın toplantısında sarayın direktörü Wenzel Jajop, neden böyle bir serginin açılmasının gerektiği konusunda çeşitli gerekçeler sunarken, Hitit Devleti'nin önemli bir özelliğine dikkat çekti:

Hititler başka ülkeleri topraklarına kattıklarında, halkın tanrısına, dinine dokunmazlarmış.

‘‘İşte’’ diyor, Wenzel Jacop, ‘‘Bu bile Hititlerin yeniden gündeme gelmesi için yeterli bir neden.’’

İnançlar arasındaki farkların hoşgörüye dayalı olması gerektiğini 3000 yıl önceden bize hatırlatıyorlar, örnek oluyorlar.

Köln'ün nüfusu bir milyon, burada yaşayan Türklerin sayısı 100.000, çevresiyle birlikte 140.000'e ulaşıyormuş.

Türklerin sanatını, geçmişteki büyük kültür hazinelerini burada görmekten onur duyuyorlar.

Aynı binada Troya sergisi devam ediyor, günde 2.500 kişi ziyaret ediyormuş, toplam ziyaretçi sayısı 140.000'i geçmiş. Hatta ziyaretçi sayısının artması üzerine açılış saatini öne almışlar, kapanışı da geç saatlere çekmişler. Modern Türk sanatçıların eserleri de gene aynı mekánda sergileniyor.

Kültür Bakanı İstemihan Talay, ‘‘Kendi seçim çevremden çok buraya geldim, artık ben de Bonn'luyum diyebilirim’’ diye şaka ediyor.

* * *

KÖLN/BONN
hattında, geçmişteki kültürel gücünden bugüne sıçrama yapacak genç Türkiye'nin dinamizmini hissettim.

Umutlanmak için çok şey var.
Yazarın Tüm Yazıları