Bir ülkenin basketbolda ne kadar ileri olduğu, mali kaynakların gücüne ve alt yapılarının durumuna bakılarak anlaşılır. Federasyonla kulüplerin ortak çalışmasıyla güçlenen Türkiye, genç ve yıldız milli takımlarımızın gösterdiği performansla, Avrupa’da ses getiriyor.
AVRUPA’da yıldızlarda üçüncü, gençlerde ikinci olmamız 2010 Dünya Şampiyonası’na aday olduğumuz şu günlerde elimizi kuvvetlendirmenin yanında, alt yapılarda 1992’den bu yana (gerçek yaş grupları ile oynamamız) basketbolumuzu Avrupa’nın ekol ülkeleri arasına soktu. Bir ülkenin basketbolda ne kadar ileri olduğu, mali kaynakların gücüne ve alt yapılarının durumuna bakılarak anlaşılır. Alt yapılarda uluslararası yarışmalarda derece elde etmek çok önemlidir. Ancak bundan daha önemli olan konu, A Milli Takım’a oyuncu kazandırmaktır.
Son senelerde Yıldız ve Genç Milli seviyesinde inanılmaz başarılara imza attık. Bu başarıların yanında alt yapıdan İbrahimKutluay, Hidayet Türkoğlu, Mirsad Türkcan, Mehmet Okur gibi isimleri A Milli Takım’a kazandırdık, bu oyuncuların uluslararası arenada gösterdikleri performans da onların Avrupa ve NBA’ye transfer olmalarını sağladı. Böylece ülke basketbolunu tüm dünyaya tanıttık.
Ortak çalışmanın eseri
Bu noktaya gelirken dikkat edilmesi gereken en önemli hususun, federasyonun kulüplerle yaptığı ortak çalışmalar olduğunu gözlemliyorum. Ufak yaşta kulüp alt yapılarına gelen körpecik gençler, burada değerli idareci ve antrenörlerin bilinçli çalışmalarıyla basketbol arenasına çıkmaktalar. Federasyon da her sene Yıldız, Genç, Ümit ve A Milli kategorilerinde her birine ayrı ayrı uluslararası platfomlarda 20’nin üzerinde hazırlık ve Avrupa Şampiyonası maçı oynatarak, kulüplerle birlikte ülke basketboluna devamlı yeni basketbolcular kazandırmaktadır.
2000 yılında Milli Takımlar Genel Menajerliği görevine geldiğimde, A Milli Takımımızı 31 basketbolcu arasından seçmiştik. 2005 Avrupa Şampiyonası’nı hedeflediğimiz şu günlerde yeni antrenörümüz Tanjeviç’in 16 kişilik aday kadroyu 50’yi aşkın basketbolcu arasında seçmesi, 4 senede katedilen mesafenin büyüklüğünü gösteriyor. Kurulan bu sistemin sağlıklı bir şekilde yürütülmesinin ise gerek kulüplerimizin, gerekse federasyonumuzunmali açıdan güçlenmesine bağlı olduğunu düşünüyorum...
Destek olmak şart
Bu konunun halledilmesi ise sponsorlardan alınan katkının yanında televizyon yayın geliri konusunun çözüme kavuşmasına bağlıdır. Bu gerçeği artık sorumlu tarafların görmesi, görsel medyanın kısıtlı mali imkanlarla elde ettiğimiz başarılara acilen sahip çıkıp, haber ve maddi katkı olarak futbola gösterdileri ilgiyi biraz da basketbola kaydırmaları gerektiğine yürekten inanıyorum.
Yunanistan’da oynanan Yıldızlar Avrupa Şampiyonası’nda 11 ay önce kurduğumuz takımımız ve 22 hazırlık maçı ile bu turnuva için hazırladığımız oyuncularımız, müthiş bir performans göstererek grupta üstünlük sağladıkları Fransa’ya (üç yenilgili) yarı finalde yenilerek tek mağlubiyetle üçüncü olmaları, Avrupa’da büyük ses getirdi.
Hepinize teşekkürler
İspanya’da ise Gençler Avrupa Şampiyonası’nda en önemli oyuncularımızdan Ersan İlyasova’nın sakatlığı nedeniyle kadroda olmamasına karşın rakiplerinden bir yaş küçük 8 oyuncumuzla gençlerde tarihimizin en iyi derecesi olan Avrupa ikinciliğini elde etmemizi de büyük bir başarı olarak görüyorum. Yıldız ve Genç Milli Takımımız da yer alan bir çok yeteneğin kısa bir dönem içinde A Milli Takım kadrosu içine gireceklerini görmek, Türk basketbolunun geleceği açısından sevindirici.
Bu başarılarla Türkiye’de büyük sevinç yaratan yıldız ve genç takımlarımızın antrenörleri Orhun Ene ve Nihatİziç nezdinde tüm idari ve teknik ekiplerimiz ile bu gençlere yatırım yapıp yetiştiren ve milli takımlarımıza yollayan kulüplerimizin değerli idareci ve antrenörlerini kutluyorum.
BÜYÜK GURUR
Genç Milli Takımımız İspanya’da Avrupa ikinciliği kazanırken, Hakan Demirel de sergilediği performansla Avrupa’nın en iyi beşine seçilme gururu yaşadı.