1992 yılında başkan seçilmesi için zorladığım Turgay Demirel, başkan seçildiği ilk yıllarda GSGM’nin basketbola verdiği bütçelerin yetersiz olduğu anlarda, cebinden 500 bin dolara yakın parayı basketbolun büyümesi için seve seve harcamıştı.
Ancak daha sonra o zamanki yönetim kurulu kararı ile GSGM’nin bilgisi ve izniyle VAKIF kurup basketbol bütçesine ek kaynak yaratmıştı. Vakıfta toplanan bu kaynak yine GSGM’nin bilgisi ve izniyle basketbol için harcandı. Yapılan tüm harcamalar da gerek VAKIF, gerek GSGM müfettişleri tarafından denetlendi. Ek kaynaklar sayesinde basketbolumuz 1992’den bu güne kadar inanılmaz bir yükseliş içine girdi.
Kulüplerimizin Avrupa başarılarının yanında, milli takımlarımızın tüm kategorilerde inanılması güç başarılara imza atması, oyuncularımızın NBA, Avrupa ve NCAA’lerde fırtına gibi esmesi, alınan idari tedbirlerle basketbol kayıt altına alınması ve devletin kasasına 1992 yılına kadar giremeyen vergi katkısı sağlanması geçen 12 yıl içinde oldu. Tüm bu yapılanlar Turgay Demirel ve Yönetim Kurulu arkadaşlarını yücelteceğine, kendisini sevmeyen, zaman zaman onunla çalışmış ve hangi nedenlerle ayrıldığı bilinen bir takım kişilerin haksız ve maksatlı suçlamalarıyla karşı karşıya kalmasını anlamak mümkün değil.
Sahtekarın yaptığı
Geçen yazımda hepimizce bilinen malum kişilerin, bu defa da ÖZERKLİK önünü kesmek için Merkez Danışma Kurulu Üyelerine gerçek dışı bilgilendirme yaptıklarını belirtmiştim.
Ne acıdır ki, bu yazıyı yazdığım sırada bir
SAHTEKAR da, aynı amaçla Merkez Danışma Kurulu Üyelerine TVS SPOR ve MEDYA A.Ş’nin sahibi Ömer Aslan adını ve adresini kullanarak çok çirkin, okuyan herkesin nefretle kınayacağı bir metin yollamış. Yandaki satırlarda ayrıntıları ile bulacağınız bu iğrenç oyun bir tesadüf sonucu yapanların ayaklarına dolanmış. Bu olay da bize basketbolun nasıl önünün kesilmek istendiğini en açık bir şekilde kanıtlıyor. Onların amacı basketbola iyilik yapmak değil Turgay Demirel’i oradan indirmek. Hal böyle olunca da ortaya işte bu iğrenç olaylar çıkıyor.
Aslan şoke olmuş
Olayla hiç ilgisi bulunmayan Ömer Aslan’ın isminin kendisi bilgisi olmadan kullanılması sahtekarlığın boyutunu açıkça gözler önüne seriyor. Bu olayı öğrenen ve adının kullanıldığı evrakları alan Ömer Aslan beni aradığında şaşkınlık içindeydi ve olanları anlamakta da zorlanıyordu. Evrakların fotokopilerini istedim. İnanın gelen belgeleri okuyunca hiç şaşırmadım. Bugüne kadar Merkez Danışma Kurulu üyelerine ve konu ile ilgli kurumlara yollanan evrakların içeriği ile nerdeyse örtüşen metnin yanı sıra, metne iliştirilen gazete kupürlerin de aynı oluşu, MDK üyelerinin gözünden kaçmamıştır.
Turgay Demirel ve Ömer Aslan tarafından savcılığa intikal ettirilen bu konu hakikaten yürekler acısıdır. Evraktaki üslup, APS üzerindeki el yazısı, evrak üzerideki yazı ve parmak izleri sahtekarlığı yapan kişiyi mutlaka ortaya çıkaracaktır.
Bu sahtekarlığı yapan kişiyi basketbol adına nefretle kınıyorum. Böyle bir ortamın oluşmasına katkıda bulunanlara da YAZIKLAR OLSUN...