BİRKAÇ yıldır federasyon bir tek Milli Takımlara önem veriyor, liglerimiz çok zayıf diye yer gök inletiliyordu. Yabancı oyuncu sayısın artmasına, Beko (Baskebol Ligi isim hakkı), NTV (televizyon yayın hakkı) ve Opel (Türkiye Kupası isim hakkı) dolayısı ile sponsorluk gelirleri de eklenince takımlarımızın güçleri arttı ve ortaya müthiş bir lig çıktı.
Bir de bunun yanı sıra Ülker’in Galatasaray, Beşiktaş ve Fenerbahçe’ye yaptığı hatırı sayılır sponsorluklar, bugüne kadar müessese kulüplerinin hegemonyasına geçen ligimizin altını üstüne getirdi.
Ligin ilk yarısındaki sıralamanın ilk dört takımı Galatasaray, Beşiktaş ve Fenerbahçe oldu. Bu arada Telekom’un özelleştirilmesiyle maddi açıdan güçlenen Telekom hem kendi takımlarını iddialı hale getirdi, hem de Beykoz’a sponsorluk yaparak lige renk kattı. Buna da ayrı bir parantez açmak gerekir. Yukarıda saydığım nedenler dolayısı ile Efes Pilsen, Fenerbahçe Ülker, Beşiktaş Cola Turka, Türk Telekom ve Galatasaray Cafe Crown, Avrupa kupalarında da fırtına gibi esiyorlar. Artık bundan sonra liglerimizde bir sorun olacağına inanmıyorum.
Ancak Milli Takımımız için bu iyimserlikte olamayacağım. Yabancı oyuncu sayısının artması Milli Takım’da oynayacak olan oyucularımızın takımlarında az süre almalarının yanı sıra koçların bütün inisiyatifleri yabancı oyunculara yönelik kullanması milli oyuncularımızın verimini düşürmüş oldu. Avrupa’da oynayan Ersan İlyasova ve Engin Atsür’ün de durumları arkadaşlarından farklı değil.
Çözülmeyen problemler
NBA’de oynayan Mehmet Okur ve Hidayet Türkoğlu’na gelince... Geçen yılın All Star takımına seçilen Okur bu yıl sakatlıklarla mücadele ediyor. Son Avrupa Şampiyonası’nda ayakta kalan oyuncularımızın başında olan Hidayet Türkoğlu ise NBA’de harikalar yaratıyor. Maalesef bu iki NBA oyuncumuzun bugüne kadar Milli Takımımız’a uyum sağlama konusunda yaşanan problemleri de çözebilmiş değiliz.
Buradan uyarıyorum, Tanjevic kalabilir veya gidebilir, ama esas sorun Milli Takım oyuncularının sezon içerisindeki verimsizlikleri. Milli Takım hazırlık dönemi taş çatlasa bir buçuk ay. Sezon boyunca istenilen düzeyde oynamayan milli oyuncularımızın başına dünyanın en iyi antrenörünü getirseniz bile 2008-2009 Avrupa Şampiyonası elemlerini geçmek mucize olur. Herkesin dikkatine sunulur.