TADIM Türkiye Kupası heyecanı dün Adana’da başladı ve peş peşe oynanan maçlarla heyecan doruğa çıktı.
Denk güçlerin mücadelesi şeklinde geçmesi beklenen Tuborg Pilsener-Darüşşafaka karşılaşmasında, takım oyununu sahaya daha iyi yansıtan İzmir ekibi, Darüşşafaka’yı kupa dışı bıraktı.
Oyunun başından itibaren üstünlüğünü ortaya koyan Tuborg, ilk periyotta 10 sayılık bir fark yakaladı. Hakan’ın 18 sayı ile mükemmel oynadığı maçta Rahimiç (17), Asım (11), Wilson (13) ve Traina (14) çift rakamlara ulaşırken, Darüşşafaka’da Gilbert’ın (22) dışında biraz da Soner (13) skora katkı verdi. Bu da yeşil beyazlıların yenilgisini önlemeye yetmedi. Hakan Köseoğlu karşılaşmanın yıldızı olurken, Tuborg da yarı finale adını yazdıran ilk takım oldu.
Anlaşılmaz yanlışlar
Galatasaray-Ülkerspor maçına gelince... Turuncu yeşilliler, "Malik Dixon’ı tut, karşılaşmayı kazan" sloganıyla maça çıktılar. Bu düşünce tarzı çok doğruydu. İlk periyotta yalnızca 2 sayı atan bu oyuncuyu Ömer’le sahadan sildiler. Ancak, anlaşılmaz bir şekilde ikinci periyotta Jeff Trepagnier’e bu görev verildi. Malik Dixon da çabukluk avantajını kullanıp, sayıları ve asistleri ile Galatasaray’ı canlandırdı.
Burak’ın arka arkaya attığı inanılmaz 3 sayılık basketler de Ülkersporlu oyuncuları şaşırttı. Her an maçı farklı kazanacağını zannederek oynayan turuncu yeşilliler, karşılarında ummadıkları bir G.Saray buldular ve karşılaşmanın son dakikalarına girilirken de 4 sayı geriye düştüler. Oyuna tekrar Ömer’i alıp Malik’e top kayıpları yaptıran Ülker, Cüneyt’in de kritik sayılarıyla karşılaşmayı kazandı.
Bana göre Ülker’de bir düşüş var. Mirsad 17 sayı ve 12 ribauntla vazifesini yaparken, İbrahim, 15 sayı, 6 ribauntla galibiyette pay sahibi oldu. Yarı finale yükselen ikinci takım Ülkerspor’du. Bu maçın yıldızı da Cüneyt Erden oldu. Türkiye Kupası’nın üçüncü maçı Efes Pilsen-Mersin Byş.Bld. arasındaydı. Herkesin fark beklediği karşılaşmanın ilk iki periyodu büyük çekişme içinde geçti. Efes, ilk periyotta gerçek oyununu sahaya yansıtamadı. İkinci periyotta sadece 3 sayı atarak herkesi hayal kırıklığına uğrattı. Ancak, son iki çeyrekte oyuna iyice ağırlıklarını koydular ve farklı şekilde karşılaşmayı kazanarak yarı finale çıktılar. Bu maçın MVP’si ise Mustafa Abi oldu.
Gecenin son karşılaşması F.Bahçe-Türk Telekom arasındaydı. F.Bahçe ilk 3 çeyrekte çok kötü bir oyun sergiledi. Savunmada büyük hatalar yaptı ve hücumda da isabet kaydedemedi. Türk Telekom ise Fenerbahçe’nin kötü savunmasına karşın isabetli atışlarla bilhassa Jensen ve Grays’ın iyi oyunuyla karşılaşmayı farklı önde götürdüler. Dördüncü periyoda kadar Rasim ve Kambala ile ayakta duran F.Bahçe, son bölümde Mrsiç’in de devreye girmesiyle farkı kapattı ve son saniyede bu oyuncunun attığı basketle yarı finale kaldı. Bu maçı F.Bahçe’ye getiren faktör, son çeyrekte iyi savunma yapmaları ve Telekom’un bu savunma karşısında hatalı paslar vermesiydi. Sonuçta kötü gününde olan F.Bahçe kazanmasını bildi. Rasim de bu maçın en iyi oyuncusu seçildi.