Çirkin oyun

Yunanistan'ın Hırvatistan'a yaptığı ikramı, biz Slovenya maçında onlar için sahneye koyabilirdik. Böyle bir şey sportmenliğe yakışmazdı. Biz yapmadık, ama Yunanlılar Fair-Play dinlemedi.

GENÇLERİMİZ, tarihimizde ilk kez katıldığımız Dünya Basketbol Şampiyonası'nda güçlü rakiplerini bir bir yenip (Kore Cumhuriyeti, Arjantin, Avrupa Şampiyonu Hırvatistan ve Avrupa ikincisi Slovenya), ülkemizi en iyi şekilde temsil ederken, Yunanlılar'ın oyununa gelip ilk dördün dışında kaldılar. Sporda yenmek de var yenilmek de, ama saha dışı oyunlarla maç kaybedip, hakkın olan madalya elinden çalınıyorsa, bunu Fair-Play ve dürüstlükle bağdaştırmak imkansız.

Geçen sabah kafile Başkanı Necip Kapanlı, Selanik'ten telefonla beni aradı. İlk dörde kalma tahminleri üzerine konuştuk. Slovenleri'i yenersek, Yunanlılar grup birinciliğini yüzde doksan garantileyeceği için, bizim maçtan sonra oynayacakları Hırvatlar karşısında gerçek oyunlarını oynamama düşüncesi içinde olabileceklerdi. Dolayısıyla Yunanlılar karşısında olası bir Hırvat galibiyetinin bizi ilk dört dışına iteceği konusunda fikir birliğine vardık. Bu oyundan kurtulmanın tek yolu vardı. Eğer Slovenler önünde yedi sayılık bir yenilgi alırsak, Yunanlılar birinci olabilmek için mutlaka Hırvatlar'ı yenmek zorunda olacak. Böyle bir sonuç ise bizi averajla ilk dördün içine atacaktı.

Sportmenliğe yakışmaz

Sportmenliğe yakışmayan bu durum karşısında adeta dondum. Başarılı olabilmek için böyle bir yolu şeçmek hiçbirimize yakışmazdı. Yapılabilecek ve oyuncularımıza söylenecek tek bir şey vardı. Eğer yüzde yüz kaybetmek durumuna girilmişse, yedi sayının üzerinde yenilmemiz gerektiğini gençlerimize vurgulamamız gerekiyordu. Tabii ki diğer bir yol da Avrupa ikincisi Slovenler'i devirip, Yunanlılar'ın Hırvatlar'ı yenmesi için dua etmekti.

Gençlerimiz, Avrupa ikincisi Slovenler önünde aslanlar gibi mücadele edip, muhteşem bir oyundan sonra maçı 87-60 kazandı. Hepimiz Yunan-Hırvat maçını beklemeye başladık. İnternet başında dakika dakika soluk almadan Yunan-Hırvat maçını takip ederken, heyecandan nefes alamayacak duruma geldim.

2 yıl önceyi hatırladım

Normal şartlarda Hırvatlara fark atması gereken Yunanlılar (Slovenleri 30, bizi 20 fark ile yendiler) maçın büyük bir bölümünü geride götürerek, Hırvatlar'ın kazanması için zemini hazırladılar ve son saniyede 73-72 yenilerek bizi ilk dördün dışına ittiler.

Dün sabah Necip Kapanlı ile yaptığım konuşmada onun ağlamaklı sesiyle olayları anlatırken, 2001 yılında hakem oyunu ile Yugoslavlar'a kaybettiğimiz Avrupa Şampiyonluğu'nu hatırladım. 2 yıl içinde 2. defa başımıza gelen bu iğrenç, sportmenlik dışı olayı nefretle kınarken, turnuva başından beri tüm yüreklerini ortaya koyan gençleri, onları en iyi şekilde şampiyonaya hazırlayan başta Mete Babaoğlu nezninde, tüm teknik ekip ve idareci arkadaşlarımı ayakta alkışlıyorum.
Yazarın Tüm Yazıları