Geçen maçta ne Ender, ne de Kerem, istediklerini sahaya yansıtamadıkları için, Efes Pilsen, Ülker’in kısalarından 50’nin üzerinde sayı yemişti. Ancak dün, oyuna fırtına gibi başlayan Ender, attığı 15 sayının yanı sıra yaptığı 6 asistle Ülker’i yıkan oyuncu oldu. Zaman zaman onun yerine giren Kerem de, iyi performans ortaya koyunca Efes’in farka gitmesi kaçınılmaz hale geldi.
Ülker takımında Kerem Gönlüm’ün ilk periyotta üç faul alması, ikinci çeyreğin ortalarında da play-off serilerinin müthiş oyuncusu Serkan’ın arka adalesinin atması, farklı yenilgiyi hazırlayan nedenlerin başında geldi.
İlk yarıyı 41-28 geride kapayan Ülker’in en önemli kozları Naumoski ve Booker, altı pozisyonda oyunu çok zorladılar. Bu zorlama atışlar girmeyince, Kaya (19 sayı, 6 ribaund) ve Ermal (13 sayı, 7 ribaund) Efes Pilsen adına farkı açtı.
Zorlama atışlar
Maçın daha sonraki bölümlerinde iki takım da, doğru dürüst oynatmadıkları genç oyuncularına şans verdi. Burada parantez açılacak bir oyuncu vardı, o da Ülkersporlu Fatih Solak. Bugüne kadar kenarda oturmaktan bitap hale gelmiş olan bu oyuncu, maça girdiği andan itibaren pota altında hakimiyet kurdu. Demek ki, bu oyuncudan sezon içinde biraz daha faydalanılmış olsa, Ülker için büyük bir kazanç olabilirdi.
Hiç anlayamadığım bir konu da, Ülkerspor’un böyle büyük final maçlarını Ahmet Cömert gibi yetersiz bir salonda oynama ısrarı. Sanki saha avantajını kullanırmaş gibi gözüken turuncu yeşilliler, en kritik maçlarını burada kaybettiklerini hiç mi görmüyorlar? (Geçen yıl şampiyonluk maçında olduğu gibi).