Paylaş
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ‘2. Uluslararası Coğrafi İşaretli Ürünler Zirvesi’ kapsamında düzenlenen ‘Yerel Yönetimlerin Coğrafi İşaretlerin Korunmasındaki Rolü’ konulu panele katıldı. Panelin açılış konuşmasını gerçekleştiren Yavaş, Beypazarı Belediye Başkanlığı döneminde, ilçenin ürünlerine coğrafi işaret kazandırmak için yürüttüğü çalışmalara değindi. Tüm Türkiye’deki coğrafi tescil almış ürünleri Ankara üzerinden dünyaya pazarlamak için çalıştıklarını kaydeden Yavaş, “Dünyanın gelişmiş başkentleri arayışında adı geçen ve binlerce turistin alanları doldurduğu bir başkenti hayata ancak bu şekilde getirebiliriz” dedi. Somut olmayan kültür miraslarının da coğrafi işaretle tescil edilmesinin önemine değinen Yavaş konuşmasında özetle şunları söyledi:
KENDİMİZ BU DEĞERLERİN FARKINDA MIYIZ?
“Ülkemizin her kentinin hatta her ilçesinin ayrı lezzetleri bulunmaktadır. Bırakın dünyaya açılmayı, kendimiz bu değerlerin farkında mıyız? Bu lezzetlerimize sahip çıkıyor muyuz? Asıl bu soruları sormamız gerekiyor. Ankara’da şu an 12 tane tescilli ürün var, çok az. En az 70-80 tane olması lazım. 81 ilimizin kültürünün öncelikle Ankara’da tanıtılmasını ve Ankara üzerinden bütün dünyaya pazarlanmasını istiyoruz.
‘Sizin oraların nesi meşhur’ sözünden yola çıktık. Ürünlerimizi ekonomiye nasıl kazandırabiliriz diye çalıştık. İşin özünde yeni bir değer oluşturmadık. Var olan değerlerimizi tanıttık. Beypazarı kurusunu hepiniz bilirsiniz. Beypazarı kurusunun o dönemlerde coğrafi tescili alındı. Eskiden sadece Beypazarlılar biliyordu, şu an bütün Türkiye biliyor. Dünyanın her tarafına satabilir bir hale getirebiliriz. Avrupa Birliği tescili de alabilirsek. Farkındalık yaratmamız gerekiyor.
KÜLTÜRÜMÜZÜ TARİHE YAZIYORUZ
Türkiye tam bilinmemekle birlikte coğrafi işaretli ürünlerden 1.2- 2 milyar dolar arası ciro yapıyor. Coğrafi işaret derken, aslında kültürümüzü tarihe yazıyoruz. Coğrafi işaret almamızın sebebi; binlerce yılda oluşmuş olan kültürün gelecek nesillere aktarılması. Bir yandan kültürün kendisini koruyorsunuz bir yanda da o kültürü koruyan insanların o işten para kazanmasını sağlıyorsunuz. Coğrafi işaret dediğimiz zaman yalnızca tattığımız şeyler değil. Somut olmayan kültür mirasımızda coğrafi işaretle tescil edebiliriz. Somut olmayan kültür mirası bana göre hepsinden daha önemlidir.”
GEÇMİŞİNİ ANLATMAMIZ GEREKİYOR
Panelin diğer açılış konuşmacısı Ankara Valisi Vasip Şahin ise Anadolu’nun tarih birikiminin zenginliğinin altını çizerek, şunları söyledi: “Coğrafi işareti sadece bir tescilden, marka değerini korumaktan ya da mevcut değerin korunmasından ibaret görmemek lazım. Bir kültürün taşıyıcısı. Anadolu gibi değişik medeniyetleri misafir etmiş bir coğrafyada oluşan birikimin ve zenginliğin sadece coğrafi işaretle işaretlenmesi yetmez. Bunun bir de hikayesini, geçmişini ve tarihini insanlara alatmamız lazım. Bir taraftan da sanatçılarımıza, edebiyatçılarımıza coğrafi işaretli ürünlerin anlatımını yapmamız lazım. Hep birlikte bu hikayeyi savunmamız lazım. Aksi takdirde başkaları tarafından hikayeleştirilip dünyaya tanıtılıyor.”
YARATMAK KOLAY KORUMAK ZOR
Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar ise Türk coğrafyasının zenginliğinin altını çizerek, şunları söyledi: “Bu coğrafyayı yeterince işleyemedik. Yaptığımız yanlış tarım politikalarıyla köyden şehre göçü çok plansız bir şekilde gerçekleştirdik. Onun bedelini de bugün ödüyoruz. Hayvancılıkta kendi ırkımızı kaybettik. Sadece dışarıya bağımlı bir tohumla bu ülkede tarımı yapmaya çalıştık. Verim artsın dedik toprakları çoraklaştırdık, üretimi düşürdük. Coğrafi ürünlerin başında yemek lezzetleri gelir. Ankara simidinden başlayarak söylemem gerekiyorsa öncelikle buğdayı, unu ve susamı doğru üreteceğiz. Coğrafi ürünleri yaratmak çok kolay, korumak çok zor. Ankara döneri her yerde var. Belli bir kalitesi var, kullanılması gereken malzeme var. Bunun siz daha çok para kazanmak için hilesine kaçarsanız kendiliğinden ortadan kaldırırsınız.”
COĞRAFİ İŞARET POTANSİYELİ ALTINDAĞ’DA
Altındağ Belediye Başkanı Asım Balcı, paneldeki konuşmasında ilçesinin sahip olduğu kültürel değerlere değinerek şunları söyledi: “Kültür turizminin başkenti olan Altındağ, sahip olduğu kültürel hazinesi, kentin üretim merkezi olması hasebiyle coğrafi işaretli olma potansiyeline sahip pek çok değeri yaşatmaktadır. Altındağ, sosyo-ekonomik şartların paralelinde ortaya çıkan Ahilik kültürünün Ankara’da ilk yaşatıldığı ve günümüzde de geleneğin halen sürdürüldüğü yerdir. Anadolu’nun tüm mozaiklerinin harmanlandığı Altındağ’da yaşatılan kültür ve geleneklerden kaynağını alan ürünlerin her birinin coğrafi değerleri bulunmaktadır. Eski Ankara olarak da nitelendirilen Altındağ’da, şehrin ilk kurulan lokanta ve fırınlarında üretilmeye başlayan ve zamanla ünü kent sınırlarını aşan Ankara simiti, Ankara döneri ve Ankara tavası gibi tescilli ürünleri gibi Altındağ’a özgü değerleri yansıtan nice coğrafi işaret niteliğine sahip ürünleri bulunmaktadır.”
KÜRESELLEŞMEYE KARŞI KORUMA ARACI
Kalecik Belediye Başkanı Duhan Kalkan da panelde yaptığı konuşmada coğrafi işaretli ürünlerin kırsal kalkınmadaki önemine değinerek, “Bizim için coğrafi işaretin en önemli ayağı kırsal kalkınma. Yüz ölçümü olarak Ankara’nın en büyük 10 ilçesinden bir tanesiyiz. Topraklarımız çok verimli. Mikroklima iklimine sahip bir ilçeden bahsediyoruz. Bu yüzden coğrafi işaret bağlamında ele aldığımızda kırsal kalkınma bizim için olmazsa olmaz. Coğrafi işaretin artması aynı zamanda bir bilgi aracı. Üretici ve tüketici arasında bilgi paylaşımına sebep oluyor. Küreselleşmenin geleneksel ve yöresel ürünlere vereceği zarara karşı bir koruma aracı. Bir pazarlama aracı; üreticinin pazarlara daha kolay ulaşması için coğrafi işaret kırsal kalkınmada çok önemli. En önemlisi bir kalkınma aracı. İstihdam yaratılmasında refah seviyesinin yükselmesinde kırsal kalkınma ve coğrafi işaretler birbirinden ayrı düşürülemeyen kavramlar” diye konuştu.
Paylaş