Hava kirliliği alarmı

Soluduğumuz hava kalitesinin sağlığımıza doğrudan etkisi olduğu herkes tarafından biliniyor. Her yıl dünyada yaklaşık 7 milyon insan hava kirliliğine bağlı sebeplerden dolayı daha erken ölüyor.

Haberin Devamı

Önlenebilir çevre sorunlarının dünyada yılda 13 milyondan fazla kişinin ölümüne yol açıyor. 2020’de hava kirliliği 4,7 milyon kişinin ölümüne yol açtı ve bu ölümlerin %35’i doğrudan fosil yakıtlardan kaynaklandı. Özellikle kış aylarında, havaların soğumasıyla birlikte görünmez kâbusumuz olan hava kirliliği görünür olmaya başladı.
Özellikle son günlerde yaşanan yüksek basınç etkisiyle yoğun sis yüzünden, hava kalitesi oldukça kötü durumda. Hava kirliliğinin kışın artmasının temelinde, havanın soğuması ve katmanlar arası geçişin zorlaşması dolayısıyla kirleticilerin dağılmaması olduğu söylenebilir.
*
Başta karbondioksit olmak üzere atmosferdeki konsantrasyonları sürekli artan kirletici gazlar, dünyanın en önemli sorunu olan iklim değişikliği ve çevre sorunlarını doğurmuştur. Kirletici kaynaklara ve coğrafi konumlarına göre dünyanın değişik bölgeleri bu sorunu farklı boyutlarda yaşamaktadır.
Kirlilik, özellikle endüstriyel tesislerden, konutlarda ısınma amaçlı yakıt tüketiminden ve motorlu taşıt egzozlarından kaynaklanmaktadır. Son zamanlarda global ölçekli araştırmalardan elde edilen verilere göre, hava kirliliğinin tüm dünyada insan sağlığını tehdit eden ilk on riskten biri olduğu ortaya çıkmaktadır.
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’ne (OECD) göre 2050 yılında dış ortam hava kirliliği dünya genelinde çevresel koşullara bağlı ölümlerin birinci nedeni olacaktır (OECD, 2012). Nitekim Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre dünyada her 10 kişiden 9’u yüksek düzeyde hava kirliliğine maruz kalmaktadır.
*
DSÖ ve Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) Sekretaryası COP27’de “Sağlık ve İklim Değişikliği Türkiye Ülke Profili” raporunda yüksek emisyon senaryosu altında ortalama yıllık sıcaklık artışının yüzyıl sonuna kadar 4,9 dereceye çıkabileceği belirtiyor. Yine yüzyıl sonuna kadar yıllık yağışlarda %15’lik bir düşüş beklentisi olduğu ve yağışlardaki azalmanın kuraklığı beraberinde getireceği belirtiliyor.
Buna karşılık yoğun yağışlı günlerin sayısının da yüzyılın sonuna kadar artması söz konusu. Bu da daha çok sel anlamına geliyor. Çalışmada ayrıca sıcaklıkların artması sonucunda günlerin %65’inin aşırı sıcak olacağı da vurgulanıyor.

Haberin Devamı

KUZEYDEN GELEN KİRLİLİK

Haberin Devamı

Bursa’da İnegöl, Kestel, Beyazıt, Kültürpark, Osmangazi UHKİA ve Uludağ Üniversitesi olmak üzere toplam 6 noktada Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na ait istasyon bulunuyor. Bu noktalarda 5 temel kirletici için hava kalitesi indeksi hesaplanıyor. Partikül maddeler (PM10), karbon monoksit (CO2), kükürt dioksit (SO2), azot dioksit (NO2) ve ozon (O3) değerleri ölçülüyor.
Bursa’da uzun yıllardır hava kirliliğinin yoğun baskısı altında olan bir kenttir. İlimizde hava kirliliğinin sebebi; trafik, sanayi ve evsel ısınma kaynaklı kirlilik olarak belirtilebilir.
Doğalgaz kullanımına %100 geçilmediğinden/geçilse de maddi sebeplerden dolayı kullanılamamasından ve sık sık inversiyon hava olayı yaşanması nedeniyle de hava kirliliği daha yoğun yaşanmaktadır.
Genel olarak Marmara Bölgesi’nde kuzeyli rüzgârlar hâkimdir. Bu nedenle İstanbul ve Kocaeli’den kuzeyli rüzgârlar vasıtasıyla taşınan kirleticilerin, Bursa’nın hava kalitesini ciddi bir şekilde etkileme ihtimali bulunmaktadır. Şehrimizin güneyinde Uludağ olması nedeniyle de kuzeyden gelen tüm kirlilik ve şehirde oluşan kirlilik topografik yapı nedeniyle temizlenememektedir.
Kentsel dönüşümlerde düşük katlı binalar yerine yüksek katlı binalar yapılmaktadır. Bu durum; şehirdeki insan sayısını, araç yükünü ve kirliliği de sürekli artırmaktadır.
Binaların rüzgar yönünü kesici konumlanması kirliliğin yoğunlaşmasına ve dağılmamasına sebep olmaktadır. Trafikte alternatif yollar mevcut değildir, artan araç sayısı nedeniyle trafik sıkışıklığı yaşanmakta ve trafik kaynaklı kirlilik sürekli olarak artmaktadır.
*
Kirliliğe sebep olan havada asılı olarak kalan bu ince partikül maddeler, bağışıklığı bozabilecek organik kirleticiler, ağır metaller, toz ve polen içermektedir. Bursa’da partikül madde miktarlarının, yönetmelik sınır değerlerini aştığını düşünecek olursak bu risk kentimiz içinde geçerli olacaktır. Son raporda yıllık partikül madde PM2,5 değerinin DSÖ kılavuz değeri olan 5 μg/m3’ün 5 kat üzerinde olduğu vurgulanırken, yeni yılın ilk günlerinde bu değer 10 katına çıkmış durumunda!
*
Hava kalitesi ölçüm verilerine bakıldığında “sağlıksız” uyarısının son günlerde alarm verdiğini söyleyebiliriz. Böyle günlerde mümkünse dışarda çok vakit geçirmemek, geçirilmesi gerektiği durumda maske takmak gerekiyor. Kirli havayı içeri almamak için de ortam havalandırması için pencereleri açmamakta da fayda var.

Yazarın Tüm Yazıları