Paylaş
Yüzeysel su kaynakları, akarsular, doğal göller, baraj ve rezervuarları kapsıyor. Bursa toplam su potansiyeli 6 111,0 hm3 /yıl olarak belirtiliyor. Kentin içme ve kullanma suyu sağlayan kaynakların 2021 yılı kullanım oranlarına bakıldığında yüzde 70’e yakını barajlardan, yüzde 15’i yer altından, yüzde 15’i de pınarlardan temin ediliyor. Yani büyük oranda barajlardan su temin edildiği düşünüldüğünde barajlarda su doluluk oranlarının büyük önem arz ettiğini görüyoruz.
Doluluk oranlarına bakacak olursak, doğancı barajında ortalama yüzde 30, Nilüfer barajında ise yok denecek kadar az seviyelerde olduğunu biliyoruz.
YAĞIŞLARLA DOLACAK MI?
Henüz işletmeye alınmayan Çınarcık barajı için yıllık 145 x106 m3 içme suyu potansiyeli öngörülüyor. Yapımı devam eden diğer barajlar ise Kestel’de Gölbaşı, Büyükorhan’da Kocadere, Karacabey’de Gölecik, Gemlik’te Büyükkumla, İnegöl’de Hocaköy ve İznik’te İznik Barajı olarak sıralayabiliriz.
Barajları yapıyoruz ama acaba dolduracak yağışları alabilecek miyiz? Onu bilemiyoruz...
Bunların dışında başka hangi su kaynaklarımız var derseniz; işletmesi BUSKİ tarafından sürdürülen 47 gölet, 36 adet sulama havuzu ve 311 adet sulama tesisi ile DSİ tarafından işletilen 52 adet sulama göleti bulunuyor. Aynı zamanda İçme-kullanma suyu amacıyla kullanılan 786 adet su kuyusu olduğu belirtiliyor (2021 BUSKİ Faaliyet Raporu). Kayıtlar dışında Bursa ovasında özellikle endüstriyel vb. amaçlı kullanılan birçok kuyu bulunduğu da maalesef bilinen bir gerçek...
Kentimizin en önemli su kaynaklarından bir diğeri ise 680 km su toplama havzası alanına sahip Nilüfer çayı. Bir zamanlar balık tutulan ama şimdilerde atıksu olarak akan, kentimizin en bilinen sembollerinden...
SU KULLANIM ALIŞKANLIĞI
Türkiye genelinde 54 milyar m3 /yıl su tüketilmekte olup bu miktarın yüzde 74’ü sulama, yüzde 13 sanayi ve yüzde 13 içme-kullanma suyu olarak kullanılıyor. (Tarım ve Orman Bakanlığı Ulusal Su Planı 2019-2023).
Kentimiz için kişi başı ortalama su tüketimi ortalama günlük 140 lt civarında diyebiliriz. Tüketim alışkanlıklarına bağlı olarak ilçelerde bu miktarların değiştiğini de görüyoruz. Bursa’da 2021 yılında abone başına en yüksek tüketim günde 402 litre (kişi başı 185 lt) ile Nilüfer’de iken, en düşük tüketim 157 litre (kişi başı 134 lt) ile Büyükorhan’da belirlenmiştir. Nüfus projeksiyonlarına, sanayinin gelişmesine ve iklim krizine bağlı olarak su ihtiyacımızın daha artacağı ortada. Su kaynaklarımızın kalitesinin bu sebeplere bağlı olarak da azaldığı da başka bir gerçek olarak yıllardır biliniyor.
KITLIĞI AZALTMAK MÜMKÜN
Su, yaşamı sürdürmek için gereklidir ve herkes, kişisel ve evsel kullanım için yeterli, sürekli, güvenli, kabul edilebilir, fiziksel olarak erişilebilir ve elde edilebilir su hakkına sahiptir. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 2010 yılında su ve sanitasyonu açık bir şekilde insan hakkı olarak tanımıştır. Yeterli/güvenli suya erişememek önemli bir halk sağlığı sorunudur.
Suyu daha verimli ve tasarruflu kullanarak olası su kıtlığı etkilerini azaltmak mümkün. Aksi halde su ile ilgili sıkıntılar, ekosistemlerin üzerinde baskılayıcı etkisi olan gıda ve enerji güvensizliğine, ekolojik yıkıma, uluslararası ilişkilerin değişmesine, göçlere ve toplumsal savunmasızlığa yol açacaktır.
Paylaş