Doç.Dr. Efsun Dindar

İklim değişikliğinin farkındayız ama...

22 Ocak 2023
“Yaşadığınız yerde iki yıl içinde başınıza gelme olasılığı en yüksek iki olay nedir”

Bu soru bir sivil toplum örgütü ile KONDA Araştırma’nın birlikte ‘İklim Değişikliği Algısı Araştırması” kapsamında 74 ilin 372 ilçesinde telefon görüşmeleriyle ulaşılan 15 yaş üstü 3 bin 22 kişiye sorulan bir soru...

Araştırma iklim değişikliğinin hava olaylarına ve doğaya etki ettiği konusunda toplumun dörtte üçünde yaygın bir farkındalık olduğunu göstermiş. Çalışmaya katılanların bu soruya verdikleri cevaplar iklim krizinin ne kadar etkisinde olduğumuzu göstermeye yetiyor.
Türkiye’de insanların iki yıl içinde en fazla karşı karşıya kalacaklarını düşündüğü olayda, yüzde 38 susuzluk çekmenin kendisi için bir olasılık olduğunu düşünüyor.

SUSUZLUĞUN HANGİ AÇISI?

Burada şu durumu da sorgulamak gerekiyor. İnsanlar suya erişimin iklim değişikliğinin etkilerinden biri olduğunun farkında oldukları için mi kendilerinin susuzluk çekme olasılığından daha fazla endişe duyuyorlar, yoksa susuzluk çekebileceklerini düşündükleri için mi suya erişimin iklim değişikliğinin etkilerinden biri olduğunu düşünmeye daha meyilliler?
Araştırmada bunun net cevabını bilemiyoruz.
Araştırma sonuçlarına göre, meslek gruplarına bakıldığında en kırılgan olanların ev kadınları, öğrenciler ve işsizler olarak tespit edilmiş. Cinsiyet açısından değerlendirildiğinde, kadınların erkeklere göre daha kırılgan olduğunu söylemek mümkün. Kadınların yüzde 23’ü uyum sağlayabileceğini söylerken erkeklerde bu oran yüzde 38 olarak bulunmuş.

ÇEVRE DEĞİL, KONFOR ÖN PLANDA

Yazının Devamını Oku

Kirletenler 2023’de ne kadar ceza ödeyecek

15 Ocak 2023
Yeni yılın ilk günleri gerek kuraklık ve hava kirliliği gerekse zamlarla çok keyifli bir başlangıç yaşatmadı.

Hemen hemen her şeye gelen zamlar ve fiyat güncellemelerini tedirginlikle takip ediyoruz. Ancak gelen artışların keşke daha fazla olsa dediğimiz kirletenlerin ödeyeceği bedeller var.
Tabii sadece ceza sisteminin doğa ve çevreyi korumayacağı aşikar, teşvik ve ödül sistemleri ile herkesi sürece dahil ederek, eğitimlerle yeni farkındalıklarla süreci zorunluluk değil, bir kültür vizyonu haline getirmeyi başarmak gerekiyor.
*
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, 2022 yılında çevreyi kirletenlere uygulanacak idari para cezalarını %122,93 oranında artırdı. Gelelim bu yıl için belirlenen bazı idari para cezalarına:
- Egzoz gazı emisyon ölçümü yaptırmayan ve filtresiz egzoz kullanan motorlu araç sahipleri 6 bin 275 lira ceza ödeyecek.
- Hava kirliliği önleme kurallarına uymaksızın faaliyete geçen, üretim sürecinde değişiklik yapan işletmelere 293 bin 188 lira ceza kesilecek. Bu tesislerde emisyon miktarları sınırları aşıyorsa ödenecek idari para cezası 586 bin 415 lira olacak.
- Evlerinde gürültü yapanlara 4 bin 836 lira verilecek. Bu ceza, ulaşım araçları için 14 bin 613 lira, iş yerleri ve atölyeler için 48 bin 828 lira, fabrika, şantiye ve eğlence gürültüsü için de 146 bin 576 lira olacak.

Yazının Devamını Oku

Hava kirliliği alarmı

8 Ocak 2023
Soluduğumuz hava kalitesinin sağlığımıza doğrudan etkisi olduğu herkes tarafından biliniyor. Her yıl dünyada yaklaşık 7 milyon insan hava kirliliğine bağlı sebeplerden dolayı daha erken ölüyor.

Önlenebilir çevre sorunlarının dünyada yılda 13 milyondan fazla kişinin ölümüne yol açıyor. 2020’de hava kirliliği 4,7 milyon kişinin ölümüne yol açtı ve bu ölümlerin %35’i doğrudan fosil yakıtlardan kaynaklandı. Özellikle kış aylarında, havaların soğumasıyla birlikte görünmez kâbusumuz olan hava kirliliği görünür olmaya başladı.
Özellikle son günlerde yaşanan yüksek basınç etkisiyle yoğun sis yüzünden, hava kalitesi oldukça kötü durumda. Hava kirliliğinin kışın artmasının temelinde, havanın soğuması ve katmanlar arası geçişin zorlaşması dolayısıyla kirleticilerin dağılmaması olduğu söylenebilir.
*
Başta karbondioksit olmak üzere atmosferdeki konsantrasyonları sürekli artan kirletici gazlar, dünyanın en önemli sorunu olan iklim değişikliği ve çevre sorunlarını doğurmuştur. Kirletici kaynaklara ve coğrafi konumlarına göre dünyanın değişik bölgeleri bu sorunu farklı boyutlarda yaşamaktadır.
Kirlilik, özellikle endüstriyel tesislerden, konutlarda ısınma amaçlı yakıt tüketiminden ve motorlu taşıt egzozlarından kaynaklanmaktadır. Son zamanlarda global ölçekli araştırmalardan elde edilen verilere göre, hava kirliliğinin tüm dünyada insan sağlığını tehdit eden ilk on riskten biri olduğu ortaya çıkmaktadır.
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’ne (OECD) göre 2050 yılında dış ortam hava kirliliği dünya genelinde çevresel koşullara bağlı ölümlerin birinci nedeni olacaktır (OECD, 2012). Nitekim Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre dünyada her 10 kişiden 9’u yüksek düzeyde hava kirliliğine maruz kalmaktadır.
*

Yazının Devamını Oku

Hava kirliliği alarmı

7 Ocak 2023
Soluduğumuz hava kalitesinin sağlığımıza doğrudan etkisi olduğu herkes tarafından biliniyor. Her yıl dünyada yaklaşık 7 milyon insan hava kirliliğine bağlı sebeplerden dolayı daha erken ölüyor.


Önlenebilir çevre sorunlarının dünyada yılda 13 milyondan fazla kişinin ölümüne yol açıyor. 2020’de hava kirliliği 4,7 milyon kişinin ölümüne yol açtı ve bu ölümlerin %35’i doğrudan fosil yakıtlardan kaynaklandı. Özellikle kış aylarında, havaların soğumasıyla birlikte görünmez kâbusumuz olan hava kirliliği görünür olmaya başladı.
Özellikle son günlerde yaşanan yüksek basınç etkisiyle yoğun sis yüzünden, hava kalitesi oldukça kötü durumda. Hava kirliliğinin kışın artmasının temelinde, havanın soğuması ve katmanlar arası geçişin zorlaşması dolayısıyla kirleticilerin dağılmaması olduğu söylenebilir.
*
Başta karbondioksit olmak üzere atmosferdeki konsantrasyonları sürekli artan kirletici gazlar, dünyanın en önemli sorunu olan iklim değişikliği ve çevre sorunlarını doğurmuştur. Kirletici kaynaklara ve coğrafi konumlarına göre dünyanın değişik bölgeleri bu sorunu farklı boyutlarda yaşamaktadır.
Kirlilik, özellikle endüstriyel tesislerden, konutlarda ısınma amaçlı yakıt tüketiminden ve motorlu taşıt egzozlarından kaynaklanmaktadır. Son zamanlarda global ölçekli araştırmalardan elde edilen verilere göre, hava kirliliğinin tüm dünyada insan sağlığını tehdit eden ilk on riskten biri olduğu ortaya çıkmaktadır.
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’ne (OECD) göre 2050 yılında dış ortam hava kirliliği dünya genelinde çevresel koşullara bağlı ölümlerin birinci nedeni olacaktır (OECD, 2012). Nitekim Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre dünyada her 10 kişiden 9’u yüksek düzeyde hava kirliliğine maruz kalmaktadır.

Yazının Devamını Oku

Yeni yılda Bursa iklim değişikliği ile mücadeleye hazırlanıyor

1 Ocak 2023
Dünya, iklim krizinin etkilerine yönelik henüz hazırlıklarını tamamlamamış durumda ve önümüzdeki on yıl içinde gerekli yatırımlar yapılmazsa küresel ısınmada ciddi artışlar beklenenden çok daha hızlı gerçekleşecek.

Yaşanan orman yangınları, kuraklık, aşırı sıcak hava dalgaları, sel felaketleri durumun ne kadar vahim noktada olduğunu ve iklim krizi mücadele de insanlık için kırmızı alarmın çaldığını gösteriyor.

*
Bugün şehirlerin CO₂ salınımlarının %71-76’sından sorumlu olduğu bilinmektedir. Küresel iklim değişikliği etkisiyle artan doğal afetler ve nitelikler değişim göstermektedir. Bu sebeple gelişmiş ülkeler iklim değişikliğine karşın önlemler alarak; fosil yakıt tüketimini azaltıp sera gazı emisyonlarını azaltmakta, ekonomik açıdan risklerini azaltmaktadır.
Bursa’nın toplam karbon ayak izi salınımlarının %71’i konut ve ticari binalarda tüketilen yakıtlardan ve kent içi araç trafiğinden, %26’sı elektrik tüketiminden, %3’ü ise katı atık ve atıksu gibi diğer salınımlardan oluşmaktadır.
*
Yapılan iklim projeksiyonlarına göre, Bursa’da 2040 yıllarından sonra sıcaklığın ciddi oranda artacağı, bu artışın yüzyıl sonunda 3°C ‘yi göreceği belirlenmiştir. Yağış projeksiyonlarına göre ise yüzyılın ilk yarısında ortalama üzeri olan yağış değerleri, yüzyıl sonunda ise yağış miktarının dramatik bir azalış göstermesi öngörülmektedir.
Kentimizdeki sera gazı emisyon kaynaklarının belirlenmesi ve azaltım tedbirlerinin oluşturulması amacıyla 2015 yılında “Bursa Sera Gazı Envanteri ve İklim Değişikliği Eylem Planı (BİDEP)”nı hazırlanmıştır.

Yazının Devamını Oku

Yeni yılda bursa iklim değişikliği ile mücadeleye hazırlanıyor

31 Aralık 2022
Dünya, iklim krizinin etkilerine yönelik henüz hazırlıklarını tamamlamamış durumda ve önümüzdeki on yıl içinde gerekli yatırımlar yapılmazsa küresel ısınmada ciddi artışlar beklenenden çok daha hızlı gerçekleşecek.

 Yaşanan orman yangınları, kuraklık, aşırı sıcak hava dalgaları, sel felaketleri durumun ne kadar vahim noktada olduğunu ve iklim krizi mücadele de insanlık için kırmızı alarmın çaldığını gösteriyor.
*
Bugün şehirlerin CO₂ salınımlarının %71-76’sından sorumlu olduğu bilinmektedir. Küresel iklim değişikliği etkisiyle artan doğal afetler ve nitelikler değişim göstermektedir. Bu sebeple gelişmiş ülkeler iklim değişikliğine karşın önlemler alarak; fosil yakıt tüketimini azaltıp sera gazı emisyonlarını azaltmakta, ekonomik açıdan risklerini azaltmaktadır.
Bursa’nın toplam karbon ayak izi salınımlarının %71’i konut ve ticari binalarda tüketilen yakıtlardan ve kent içi araç trafiğinden, %26’sı elektrik tüketiminden, %3’ü ise katı atık ve atıksu gibi diğer salınımlardan oluşmaktadır.
*
Yapılan iklim projeksiyonlarına göre, Bursa’da 2040 yıllarından sonra sıcaklığın ciddi oranda artacağı, bu artışın yüzyıl sonunda 3°C ‘yi göreceği belirlenmiştir. Yağış projeksiyonlarına göre ise yüzyılın ilk yarısında ortalama üzeri olan yağış değerleri, yüzyıl sonunda ise yağış miktarının dramatik bir azalış göstermesi öngörülmektedir.
Kentimizdeki sera gazı emisyon kaynaklarının belirlenmesi ve azaltım tedbirlerinin oluşturulması amacıyla 2015 yılında “Bursa Sera Gazı Envanteri ve İklim Değişikliği Eylem Planı (BİDEP)”nı hazırlanmıştır.

Yazının Devamını Oku

Nasıl verimli yaşarım

25 Aralık 2022
Enerjiye olan bağımlılığımız şüphesiz gün geçtikçe artıyor. Evde, sanayide, ulaşımda enerjiyi verimli ve doğru kullanarak israf etmemek gerek ekonomik, gerekse dünya kaynakları açısından çok büyük bir önem arz ediyor.

Enerji verimliliğini artırmak için birçok motivasyon var. Enerji kullanımını azaltmak enerji maliyetlerini düşürür ve enerji tasarrufları, enerji tasarruflu bir teknolojiyi uygulamanın ek maliyetlerini telafi ederse tüketicilere finansal maliyet tasarrufu sağlayabilir. Böylece, enerji kullanımının azaltılması, sera gazı emisyonlarının azaltılması dolayısıyla iklim krizi ile mücadelede bir çözüm olarak görülmektedir.
Kış aylarında özellikle ısınma ihtiyacımız nedeniyle günlük enerji ihtiyacımız ekstra gösteriyor. Evlerimizde daha fazla zaman geçirdiğimiz bu soğuk kış günlerinde enerji tasarrufu sağlamak için neler yapabiliriz?
Evlerde kullandığımız elektriğin temsili gösterimine bakacak olursak hangi alanlarda önlemler almamız gerektiğini daha iyi anlayabiliriz:
%30 buzdolabı ve derin dondurucu
%12 aydınlatma
%9 çamaşır makinesi
%9 ısıtıcılar

Yazının Devamını Oku

İklim krizi ve toprak

18 Aralık 2022
Küresel olarak topraklarımızın %33’ü bozulmuştur.

Toprakların %70’i sağlıklı değildir. Toprak kirliliği nedeniyle dünya çapında yılda 200 bin-800 bin ölüm meydana gelmektedir. Dünya nüfusunun 2050 yılında on milyara ulaşması bekleniyor ve artan nüfusu beslemek için bugünkünün yarısından daha fazla gıda üretilmesine ihtiyaç var. Ancak daha fazla üretim yapılabilecek tarımsal alan yok. Üstelik şu an 2 milyar insan yeterli gıdadan yoksun ve her iki kişiden biri kötü besleniyor.


İklim değişikliği, gıda üretimini, gıda erişimini, gıda güvenliğini, gıda istikrarını, beslenmeyi ve çevresel sürdürülebilirliği tehdit eder hale gelmiştir.
Tarımsal faaliyetler dünyadaki sera gazı salınımının %25’inden sorumlu olmakla birlikte 2,5 milyar için geçim kaynağı olmaktadır. İklim değişikliği buğday, pirinç ve mısır gibi temel tahılların verimini azaltmaktadır.
Atmosferde biriken karbondioksitin besin kalitesini düşüreceği öngörülmektedir. Bu koşullar altında yetiştirilecek buğdayda %5.9-12.7 daha az protein, %3.7-6.5% daha az çinko ve % 5.2–7.5 daha az demir bulunacağı tahmin edilmektedir.
*

Yazının Devamını Oku