10 yıl önce konuşmadığımız konular

Bunlardan en çarpıcı olanı şüphesiz yaşadığımız pandemi süreciydi. Sağlık, ekonomi, doğal afetler vb. birçok konu ile ilgili hayatımızda önem arz eden konular gündemimize girdi. Çevresel anlamda da odak noktamızın değiştiği pek çok konu ile ilgili çalışmalar yapılmaya başlandı.
Bu konuda hangi başlıkları konuşur olduk, kısaca özetleyelim:
- İklim değişikliği
- Sera gazı emisyonu
- Biyoçeşitlilik
- Sürdürülebilirlik
- Döngüsel Ekonomi
- Yeşil mutabakat
- İklim finansmanı
- Sınırda karbon düzenlenmesi
- Emisyon Ticaret sistemi
- Depozite yönetim sistemi
- Genişletilmiş üretici sorumluluğu
- Atık sonu
- AB Taşıma Regulasyonu
- Sıfır Atık
- Çevre etiketi
- Yeşil Yıkama
- Geri/ileri Dönüşüm
*
Bu başlıklardan en az biri ile ilgili bilgimiz vardır. Hepsinin temelini oluşturan amaç; temiz ve sağlıklı bir çevrede, doğaya saygılı, doğal kaynakları daha az tüketerek yaşamak ve gezegenimizi daha yaşanabilir kılmaktır.
İklim değişikliği etkilerinin daha fazla yaşandığı günlerden geçiyoruz. Yapılan çalışmalar iklim değişikliğinin insan sağlığını etkilediğini de ortaya koyuyor. Uzm. Dr. Hazal Cansu Çulpan yaptığı çalışmada, 2004-2017 yılları arasındaki yaz aylarında İstanbul’da yaşanan sıcak dalgalarının üçte ikisinin ölümlere sebep olduğunu ortaya koymuştur. Araştırmaya göre 20 sıcak dalgası sırasında fazladan 4 bin 281 kişi hayatını kaybettiği belirtiliyor. Ani sıcak dalgalarının olumsuz sağlık etkileri incelendiğinde, insan bedeninin sıcaklığa adaptasyonunun 2 ila 6 hafta arasında sürebildiği görülüyor. Coğrafi konumu nedeniyle iklim değişikliğinden en fazla etkilenecek ülkeler arasında bulunan Türkiye, geçmişe kıyasla daha sık, daha uzun ve daha yoğun sıcak dalgası yaşıyor. Türkiye’nin batısında 1960’lardan bu yana sıcak dalgası sıklığı her 10 yılda ortalama 0.4 artarken sıcak dalgalarının uzunluğu 2 gün, yoğunluğu 2°C artıyor. Önlem alınmadığı takdirde bu durumun, sıcağa bağlı hastalık ve ölümlerin artmasına yol açabileceği belirtiliyor.