Paylaş
Şimdi herkes bir derin nefes alsın. Çünkü Venüs o zarif, güzellik abidesi gezegen, nihayet evine, 29 Ağustos’ta Terazi burcuna geri dönüyor! Ve 23 Eylül’e kadar da burada seyahat edecek. Moda ikonları, aşk romanları, romantik komediler bu dönemde popülerliğinin zirvesine çıkacak, hazır mısınız? İlişkiler, estetik, sanat... Ah, havalara girmemek elde değil!
Öncelikle, aşk hayatımızda Hollywood filmlerindeki gibi bir romantizm rüzgârı esebilir. Ama dikkat! Bu rüzgâr öyle hafif bir meltem değil, adeta bir kasırga! ‘Acaba el ele sahilde yürür müyüz’ diye düşünenler, bir de bakmışsınız Titanic’in provaları gibisiniz! Yani Venüs Terazi’de olunca işler ciddileşir, kıvırmak yok!
Bir süredir tekdüze giden ilişkiler birdenbire sahilde mum ışığında akşam yemeği seviyesine çıkabilir. Evet, bildiğimiz romantik komedi sahnelerinin tam ortasında bulabiliriz kendimizi. Sevgiliniz bir buket çiçekle karşınıza çıkarsa Venüs’ün Terazi’de olduğunu hatırlayalım. Ama dikkat, bu dönemde herkes biraz fazla romantik olabilir; bu da bazen ‘Acaba bu gerçek mi yoksa bir rüya mı?’ sorusunu sordurabilir. Kısacası, pembe bulutların üzerine çıkarken arada bir gerçek dünyaya dönüp bakmakta fayda var.
ANIN TADINI ÇIKARMALI
Estetik deyince, güzellik ve uyumun ta kendisi olan Terazi burcu akla gelir. Böyle zamanlarda ‘Bu saç kesimi bana yakışır mı’ ya da ‘Şu dövme nasıl olur’, ‘Bir botoks mu yaptırsam, yoksa burun estetiği mi’ gibi sorular zihnimizde döner durur. Ama dikkatli olmalıyız, her güzellik dokunuşu bizi güzelleştirecek diye bir kural yok! ‘Aman aman, aynadaki yansıma kim bu’ demek istemiyorsak, küçük dokunuşlarla yetinmeye çalışmalıyız.
Sosyal hayat derseniz, hepimiz biraz daha ‘zarif’ olmaya çalışacağız. Venüs Terazi’deyken herkes birbirine karşı daha kibar, daha nazik. “Ne kadar zarifsin”, “Aman efendim, siz de öyle” gibi diyaloglar havada uçuşacak. Ama biliyoruz ki Terazi burcu kararsızlığıyla ünlüdür. Dolayısıyla, sosyal etkinlikler konusunda kararsız kalabiliriz. ‘Bu akşam dışarı mı çıksam’ diye düşünürken, bir de bakarız ki gece yarısı olmuş! Bu zamanlarda karar almak zor olabilir, o yüzden fazla düşünmeden anın tadını çıkarmaya bakmalı.
Ya da aynı kararsızlığı moda seçimlerimizde de yaşayabiliriz. Bu aralar, ‘Şu elbise mi yoksa bu elbise mi’ kararsızlığını bir üst seviyeye taşıyıp dolabın önünde saatlerce beklemeye hazır olmalı!
Paylaş