Paylaş
Bugün size annemden bahsetmek istiyorum. Aslında annem hakkındaki algımdan demek daha doğru olur. Ama önce ABD’de 90’lı yıllarda yapılan bir araştırma hakkında bilgi vereceğim. Farklı ailelerden oluşan bir grupta, kardeşlerden annelerini anlatan bir kompozisyon yazmaları isteniyor. Değişik yaş gruplarındaki kardeş çocuklar, aynı annenin farklı özelliklerini kaleme almaya başlıyorlar. ‘A’ ailesinde üç çocuk var diyelim. Birinci çocuk annesinin ne kadar lezzetli yemekler yaptığından, komşularla arasının ne kadar iyi olduğundan bahsediyor. Diğer çocuk annesinin çalışkanlığını, para işlerinden anladığını, evi nasıl çekip çevirdiğini anlatıyor. Son çocuksa annesinin her zaman çok bakımlı olduğuna, kendine iyi baktığına, çok güzel giyindiğine, renkleri çok güzel kullandığına ve hayatı güzelleştirme çabasına değiniyor.
E, ne oldu şimdi?
Aynı durum bizde de var. Küçük kız kardeşime sorsanız; annemi koruyucu kollayıcı, sahiplenici, güzel yemekler yapan, bizimle güçlü bağlar kuran, kendisinin sürekli üzerine titreyen bir kadın olduğunu söyler. Bana göreyse annem bir kahraman. Oldukça güçlü, kimseye eyvallahı olmayan, başına buyruk, istediğini yapmayı seven, biraz huysuz, azıcık alıngan ama insanı motive eden ve yüreklendiren bir anne. E, ne oldu şimdi? İkimizi de aynı kadın yetiştirdi ama annelerimizi farklı bir kadınmış gibi anlatıyoruz. Sanki bizi farklı kadınlar doğurdu ve hayatın bir noktasında kız kardeşimle beni yan yana getirdiler, “Siz kardeşsiniz” dediler. Ya da annemizin haleti ruhiyesinde mi bir sorun var? ‘Dr. Jekyll ve Bay Hyde’ın Tuhaf Hikâyesi’ndeki (Robert Louis Stevenson’ın romanı) gibi ona başka, bana başka yüzünü mü gösterdi? Konuya böyle bakınca tablo biraz ürkütücü geliyor ama gelmesin. Aslında bunun bir açıklaması var ve cevabı Ay burcumuzda saklı.
Astrolojide Ay; anne, bağlanma, beslenme, duygular, çocukluk döneminde bakım ve hizmet demektir. Daha önemlisi Ay bize çocuğun anne algısını anlatır. Araştırmadaki ‘A’ ailesinin örneğine dönecek olursak... Lezzetli yemekler yapan anneyi anlatan kardeşin Ay burcu Yengeç, annesinin çalışkan olduğunu anlatan çocuğun Ay burcu Oğlak, “Bakımlı annem var” diyeninse Ay burcu Terazi. Hikâyeyi biraz daha açmak gerekirse...
“İkimizi de aynı anne yetiştirdi ama kardeşimle ben onu anlatırken sanki iki farklı kadını anlatıyoruz. ”
“Annem lezzetli yemekler yapar” diyen kardeşin çocukluğunda anne evde ve çalışmıyor. Sürekli çocuğuyla ilgileniyor. Ona sürekli yemekler yapıyor, komşular gelip gidiyor. Adeta bir Yengeç burcu gibi.
Sonra diğer kardeş doğuyor ve aile maddi sıkıntıya düşüyor. Anne de çalışmaya başlıyor ve artık evde değil. Çalışan, para kazanan, evi çekip çeviren, hesap kitap yapan bir anne geliyor karşımıza: Bir Oğlak.
Son kardeşse ‘tekne kazıntısı’; annenin orta yaş zamanına denk geliyor. Ailenin maddi durumu epey düzeliyor. Anne yaşlılık korkusuyla ve paranın da verdiği güçle kuaföre gidiyor, estetik yaptırıyor... Hayata yeniden bağlanma, kendini yeniden keşfetme dönemine giriyor. Sanki bir Terazi.
Bizim hikâyemizdeyse benim Ay burcum Koç. Annem beni 24 yaşında doğuruyor. Genç yaşta anne oluyor ve bir yandan da hayatta yapmak istedikleri var. Yokluk ve kendi kişisel aile meseleleriyle mücadele içinde. Hayatta kalma savaşı veriyor, tıpkı bir Koç gibi. Kardeşimin Ay burcuysa Yengeç. Annem ona hamile kaldığında 33 yaşında. Artık hayatında bir düzen var. Yapmak istediklerinin bir kısmını başarmış. Daha çok evde vakit geçirmeye fırsatı var. Evde yemek yapan, kardeşimin üzerine ekstra titreyen, annelik konusunda çok daha tecrübe sahibi bir kadın. Evet, bir Yengeç.
Doğum haritamızdaki Ay burcumuz bizim anne algımızdır. Çocukluk döneminde annemizin neler yaptığını anlattığı gibi, bizim yaşamla nasıl bağ kurduğumuzu gösterir. Zaten bunu direkt annemizden öğreniriz. Ben yaşamla nasıl mı bağ kuruyorum? Ay burcum Koç yani hayatım sanki bir savaş yeri ama bir yandan da bir oyun parkı. Peki, sizlerin Ay burcu nedir? Anneniz nasıl biri, yaşamla nasıl bağlar kurdunuz? İşte, Ay burçlarının neleri sembolize ettiğini de haftaya anlatacağım...
Paylaş