Paylaş
Çok uzun zamandır verinin yeni petrol ve yeni güç olduğuyla ilgili yazılar yazıyorum. Son çıkan Facebook Cambridge Analytica ve Hindistan Başkanı Narendra Modi’nin uygulaması Clever Tap skandalı da bu durumu artık iyice gün yüzüne çıkarıyor. Bugün size aslında Facebook ve Cambridge Analytica ile yaşananların neden çok önemli olduğunu anlatmaya çalışacağım.
Büyük veri ne kadar tehlikeli?
Son beş yılı başka bir gezegende yaşamamış olan herkes, Big Data (Büyük Veri) terimine aşinadır. Büyük Veri, aslında hem çevrimiçi hem de çevrimdışı yaptığımız her şeyin dijital izler bırakması ve bu izlerin toplanmasıyla elde edilen verileri ifade ediyor. Kartlarımızla yaptığımız her satın alma, Google'a yazdığımız her arama, cep telefonumuz cebimizde olduğunda yaptığımız her hareket, her "Beğeni-like" depolanır. Özellikle her "Beğeni-Like." Uzun zamandır, bu verilerin ne işe yaradığını tam olarak açıklayamamıştık. Tek açıklayabildiğimiz nokta, belki de Google’da kan basıncını düşürme ile ilgili araştırma yaptıktan sonra bu konuda her yerden reklam bombardımanına tutulmamızdı.
Aslında hem geçtiğimiz Kasım’da “Fake news” ve Mart ayında Facebook olayı ile çok daha fazla şeyin mümkün olduğu ortaya çıktı. Trump'ın çevrimiçi kampanyasının arkasındaki şirket, “Brexit” kampanyasının ilk aşamalarında Leave.EU için çalışmış olan aynı Big Data firmasıydı: Cambridge Analytica.
Bilmeyenler için, bu konu neden bu kadar ses getirdi?
Cambridge Analytica Trump’ın 2016 seçim kampanyası için tutulan bir siyasi veri şirketi ve Amerikalı seçmenlerin kişiliklerini tanımlamak ve davranışlarını etkilemek için 50 milyon (hatta son haberlere göre 87 milyon) Facebook kullanıcısı hakkında bilgi topladı.
Ne tür bilgiler toplandı ve bu bilgiler nasıl elde edildi?
Bir kısmı görüntülenen veriler, kullanıcıların kimlikleri, arkadaş ağları ve “beğenileri” ile ilgili ayrıntıları içeriyor. Fikir, kişilerin Facebook'ta neleri beğendiklerini temel alarak kişilik özelliklerini haritalamak ve daha sonra bu bilgileri kullanmaktı. Daha sonra ise, dijital reklamlarla kitleleri hedeflemekti.
Araştırmacılar 2014’te, kullanıcıların profilleri ve arkadaşlarının özel bilgilerini kullanıcılardan bir kişilik anketi yapmalarını ve uygulamayı indirmelerini isteyerek topladılar. Cambridge Üniversitesi Psikometri Merkezi'nde geliştirdikleri teknikle Facebook “Beğeni-like”ları ve diğer davranışsal hareketleri ile insanların karakter ve davranış profillerinin çıkartılmasını sağladılar. Kısaca karakteriniz, değer yargılarınız, hayat tarzınız ve ilgilendiğiniz konulara bakılıyor. Her kişi başına en az 4000-5000 bilgi… Bu rakam, anne - babanız ve hatta kocanızın belki de sizin hakkınızda bildiğinden daha fazla bilgi anlamına geliyor.
Büyük Veri + Psikometri + Dijital İzler= İnsanları Etkileyebilme Gücü
Hala bu veri neden önemli diyebilirsiniz. Ortaya çıkan bu psikometrik veri ile insanları nasıl etkileyebileceğiniz ortaya çıkıyor. Örneğin eskiden sadece demografik yapıya bakılıp iletişim kurulurdu; kısaca kadın, erkek, ırk, lokasyon, yaş ve meslek gibi ayrıntılar kullanılırdı. Burada ise karakteriniz ortaya çıkartılıp analiz edilerek karakterinizi etkileyebilecek iletişim kuruluyor. Biz gerçek bir uygulama üzerinden gidersek; Trump seçimlerinde insanların karakterleri belirlendikten sonra, inanılmaz detay seviyede mesajlar paylaşıldı. Korkak bir insansak, korkumuz beslendi; içimize kapanık ve geleneklerimize bağlıysak değerlerimize dokunarak mesajlar verildi.
Sonuç Trump ve Brexit…
Peki bunun için ne yapılabilir?
Avrupa Birliği aslında bu konulara ilk aksiyon alanlardan biri oldu. 25 Mayıs’ta Avrupa Birliği Veri Koruma Yönergesi - GDPR (General Data Protection Regulation) regülasyonunu çıkarttı. Kısaca amaç, bireylere kendi verilerinin kontrolünü vermek.
Facebook’ta veya internette, uygulamalarda yaptıklarımızın verileri, artık sadece öylesine bir bilgi değil, insanların bizi istediklerine ikna edebilmelerini sağlayacak bir anahtar olma niteliği taşıyor.
Paylaş