Paylaş
İnsan bazen bir arkasına yaslanmalı, mola vermeli. Bu mola bir yürüyüş, dostla içilen bir kahve ya da sevilen bir etkinliğe katılmak olabilir. Bir dost sesi duymak, hayatın sıkıcı gerçeklerinden uzaklaşmak hepimize iyi gelir.
Doğanın kahverenginin en güzel tonlarına büründüğü şu sıralar nefes almak, şehrin stresinden uzaklaşmak ve orman yürüyüşleri yapmak için en güzel zaman.
“Peki hocam siz ne yapmamızı önerirsiniz?” diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Değerli okuyucularım, keyifli bir bakım arası vermek de bir alternatif olabilir.
Özellikle sabah aynaya baktığınızda ışıl ışıl bir cilt, gülen gözler ve mutlu bir ifade görmek size iyi gelecektir.
Sonuçta güne nasıl başlarsak öyle gider.
Hem bakım yaparak sonbaharın kuru havasına karşı cilt bariyerinizi güçlendirir, kışın soğuğuna, ayazına da cildinizi hazırlamış olursunuz.
Keyif molasında önerilerim
Işıl ışıl bir cilt için bakım
Keyif molasının birinci adımı muhakkak cildinizi ölü hücrelerden arındırıp ona nefes aldırmak olmalı.
Bunun için de önerim son yılların en popüler uygulaması olan yeni nesil cilt bakımları.
Sizlerin de bildiği gibi yeni nesil cilt bakımları cildi yormadan, hırpalamadan derinlemesine temizliyor, canlandırıyor.
Bu bakımın ilk aşamasında cilt PH’ına uygun solüsyonlarla dışarıdan sıvı püskürtülerek cilt, üzerindeki ölü tabakadan arındırılır.
Cilt, kendini yenilemek için aldığı uyarılarla kan dolaşımını hızlandırır.
Dolaşımın artmasıyla cildin oksijenlenmesi daha iyi hale gelir ve tazelenme başlar.
Sonrasında vakumlama başlığıyla yüz, dekolte ve boyun bölgelerinde lenfatik akım hızlandırılır ve cilt altında biriken toksinler lenfatik dolaşıma atılarak vücuttan uzaklaştırılır.
Artan lenfatik dolaşımla birlikte, ciltteki asıl problemi gidermek için tedavi başlar.
Cilde daha fazla nem sağlayacak vitamin, mineraller ve aminoasitlerden oluşan solüsyonlar cilt altına taşınır.
Son olarak cildi dinlendirmek ve nemini içine hapsetmek için özel nem maskeleriyle işlem bitirilir.
Değerli okuyucularım, cilt bakımı hem keyif hem ihtiyaç. Bazen gereksiz gibi görülse de cildimiz de zamanla matlaşır, ışıltısını kaybeder.
Yerinde ve uygun bakımlarla bunun önüne geçmek mümkün.
Göz çevrenizin özel ilgiye ihtiyacı olabilir
Uykusuzluk, yorgunluk, ilaç kullanımı, olumsuz alışkanlıklar, yaş alma ve genetik faktörler, göz çevremizin durumunu belirler. 2 gün daha az uyusak hemen koyu renk halkalar belirir, yorgunluk göz çevremize oturur.
Peki bunun önüne geçebilir miyiz?
Tabii geçebiliriz. Göz çevresi mezoterapisi, ışık dolgusu, ameliyatsız göz çevresi uygulamaları ve botoks, göz çevremizi iyileştirmek için ilk akla gelen ve benim de hastalarıma önerdiğim, sıklıkla uyguladığım protokoller.
Değerli okuyucularım, genetik olarak ne yazık ki ilk yaşlılık belirtilerini göz çevremizde görmeye başlıyoruz.
Bu izleri tamamen ortadan kaldırmak yerine süreci konforlu hale getirebiliriz.
Bunun yanı sıra dinamik görüntünün sırrı da göz çevremizden geçiyor.
Keyif molasında muhakkak göz çevrenizin ihtiyacı olan uygulamaları listenize alın ve bir uzmana danışın.
Göz çevrenizin sağlıkla parlaması güne başlarken size enerji katacaktır.
Hep dediğim gibi hayat ondan çaldığımız keyifli anlarla daha anlamlı ve güzel.
Bazen hiç durmadan, soluklanmadan bir şeylere yetişmeye çalışıyoruz. Yaşarken arada keyifli ‘es’ler vermeyi unutmayalım. Sağlıkla kalın.
Paylaş