Paylaş
Mart ayı, doğanın uyandığı, renklerin en canlısına, en ihtişamlısına büründüğü ilkbaharın öncüsü bir aydır. Uzun, soğuk kış mevsiminden sonra havanın ısınmaya başlamasıyla doğanın canlandığı gibi cildimizi de canlandırmamız gerekir. Nasıl ki toprak önce havalandırılarak ekime hazır hale getiriliyorsa cildimizi de kış mevsimi sonrasında arındırmalı, canlandırmalıyız.
Cildi ihtiyaçlarına uygun protokollerle canlandırıp, lekelerinden, izlerinden arındırmanın, eksiklerini tamamlamanın tam zamanı! Bahar aylarında cilt ve vücut için yapılması gerekenleri gelecek haftalarda ayrıntılı olarak yazacağım. Bugün ise bu bakımların etkisini uzatmak için neler yapılması gerektiğini paylaşacağım.
EV ÖDEVİNİZİ İYİ YAPIN
Cildinize kliniklerde uzmanlar tarafından hangi bakım yapılırsa yapılsın, sizin evde de cildinizi temizlemeniz ve nemlendirmeniz çok önemli. Cilt bakımından sonra elde edilen ışıltılı, pürüzsüz, duru görüntüyü korumak ve bakımın etki süresini uzatmak için ev ödevini iyi yapmak gerekir.
Verilen ürünleri kullanmayı asla ihmal etmemelisiniz. Cildinizin matlaşıp donuklaşmaması, gözeneklerin dolmaması için ev kullanımına uygun peeling’leri bakım rutininize dahil etmeli, kullanım önerilerine uygun şekilde kullanmalısınız.
GÖZ ÇEVRESİNE ÖZEL İLGİ
Bunu yaparken göz çevrenize özel ilgi gösterin. Daha önce de paylaştığım gibi; Türk kadınlarının yüzünde ilk yaşlanma belirtilerinin göz çevresinde görüldüğü, araştırmalarla kanıtlanmış durumda.
Göz çevresine iyi bakmak yaş almanın görünür izlerini geciktirmek, ötelemek için çok önemli.
Kliniklerde yapılan profesyonel uygulamaların ardından ev bakımında ince ve hassas yapısından dolayı göz çevrenize sert olmayan ürünler kullanın. Ovmadan, nazik hareketlerle bakım yapın. Göz çevreniz için muhakkak bir uzmanın önerdiği kremleri tercih edin.
HER CİLDİN İHTİYACI FARKLI
Cildi nemlendirmek, temizlemek kadar korumak da çok önemli. Cildi fotosel yaşlanmadan korumak için yaz–kış güneşin etkilerine karşı önlem alınmalı. Bunun için mevsime uygun UVA - UVB koruma sağlayacak, cildin özelliklerine uygun krem ya da losyonu bakımınızın, hayatınızın bir parçası haline getirin.
Değerli okurlarım, cildimiz çok kıymetli. Bazen bir arkadaşımıza iyi geldiği için bir ürün ya da tavsiye edildiği için bir bakımı deneyebilir, yaptırabilirsiniz. Ancak unutmamak gerekir ki herkes biriciktir, herkesin cildinin ihtiyacı farklıdır. Kulaktan dolma bilgiler size uygun olmayabilir. Eğer cildiniz sizi mutsuz, rahatsız ediyorsa, mutlaka bir uzmana görünmelisiniz. Sizin için en iyisini bir uzman söyleyecektir.
YİYİP İÇTİKLERİNİZE DE ÇOK DİKKAT EDİN
Sadece bakım yaptırmak ve evde ürün kullanmak da ciltte yakalanan iyilik halini, ışıltıyı sürdürmek için yeterli değil.
Cildimiz turnusol gibidir. Yüzümüz, göz çevremiz, cilt kalitemiz kendimize nasıl davrandığımızı anlatır.
Yediğimiz, içtiğimiz, kullandığımız ilaçlar, günlük su tüketimimiz ve uyku düzenimiz cildimiz üzerinde çok etkilidir.
O nedenle yediklerinize, içtiklerinize dikkat edin.
Doğal, mevsiminde ve anti-aging etkisi yaratacak, aslında hepimizin bildiği Akdeniz tipi beslenmeye yönelin. Üç beyazı; şeker, un ve tuzu sınırlayın.
Hayatınızdan çıkaramıyorsanız bile en aza indirmeye çalışın.
Cilt ve beden sağlığınızı korumak için eğer kullanıyorsanız sigarayla vedalaşın.
Sigara cildin en büyük düşmanlarından biri dersem mübalağa etmiş olmam.
Değerli okurlarım, lütfen egzersizi de hayatınızdan eksik etmeyin. En azından güzel havada yürüyüş yapın ve bu hayatınızın değişmez aktivitesi olsun.
Paylaş