Dilek Avşar

Boyun estetiği

8 Kasım 2021
Estetik, bütüncül bir yaklaşımla yapılmalıdır. Bunu hastalarıma söylediğim gibi yazılarımda da altını çizerek belirtiyorum. Özellikle yüz bölgesine yapılan müdahaleler ve uygulamalarda boyun ile dekolte bölgesi de işleme dahil edilmelidir. Yüz ve dekolteye yapılan müdahalelerden yazılarımda birçok defa bahsettim. Bu hafta da siz değerli okuyucularıma boyun bölgesine hangi müdahaleleri ve uygulamaları sıkça yaptığımızı anlatmak istedim.

Yaş almanın izleri, yüz bölgesine paralel olarak vücudumuzun genelinde kendini gösterir. Ancak güneşin doğrudan değdiği bölgelerde bu izlerin belirtileri daha derin olur.
Yine duruş bozuklukları, sürekli öne eğilerek durmak, özellikle telefonlar hayatımıza girdikten sonra bu bölgede yaşanan deformasyonların arttığını söylemek mümkün.
Gününün büyük bir bölümünü ekrana bakarak geçirenlerde; duruş bozuklukları, kaslarda kısalmalar, kırışıklık ve cilt sarkmalarının yanı sıra daha genç yaşlarda bile boyun bölgesinde deformasyonlar görüyoruz.
Bunun üzerine yaş almanın getirdiği dezavantajları da ekleyin. Dolayısıyla kaliteli yaş almak istiyorsanız boyun bölgenizi asla ihmal etmemeniz gerekir.
Boyun bölgesine yapılan işlemler, ilk etapta ameliyatsız gençleştirme ve iyileştirme uygulamalarıdır.
Yüz, dekolte bölgelerine de uygulanan botoks, mezoterapi, PRP, ultrason ve lazer teknolojileri ile yapılan cihazlı işlemlerdir. Daha ileri safhada ameliyatlı uygulamalar da tercih edilebilir.

Altın uygulama

Yazının Devamını Oku

Kadın sanat ve estetik

1 Kasım 2021
Çok değerli okuyucularım, bu hafta size geçen hafta katılmış olduğum “Kadın ve Sanat” panelinden bahsetmek istiyorum. Contemporary İstanbul Vakfı’nın Fişekhane’de bulunan sanat alanı Cocoon’da gerçekleştirilen panele Artkolik Güncel Sanat Platformu’nun kurucusu çok değerli Nazlı Keçili ile konuşmacı olarak davet edilmiştik. Konuşmacı olarak yer almaktan mutluluk duyduğum panelden satır başlarını yazımda bulacaksınız, keyifli okumalar dilerim.

Genelde panellere ve sempozyumlara uzmanlık alanım olan plastik ve rekonstrüktif cerrahi, kadın-estetik trendler konusunda davet edilirim. Bu sefer farklı bir konuda davet edilince çok heyecanlanarak daveti kabul ettim.
Ekim ayı sizlerin de bildiği tüm dünya çapında “Meme Kanseri Farkındalık Ayı”dır ve bu kapsamda global, yerel markalar ile kuruluşlar bu konuya dikkat çekmek için çalışmalar yapar.
Meme kanserine karşı farkındalık yaratmak için de Contemporary İstanbul Vakfı bir panel organize etmişti ve çok sevgili Nazlı Keçili ile konuşmacı olarak bizi ağırlamak istediklerini ilettiler, bizler de kabul ettik. İşte bu yazımda da siz değerli okuyucularım, takipçilerimle bugünden anekdotları paylaşmak isterim.
Bizi dinlemeye gelen ve sosyal medya üzerinden bizi takip eden tüm kadınlara 40 yaşından sonra mamografi çektirmeleri gerektiğini söyleyip, artık hepimizin bildiği meme kanseri faktörlerine değindikten sonra “kadın ve sanat” ile ilgili paylaşımlarımızı, sohbetimizi gerçekleştirdik.
STRES HASTALIKLARIN GİZLİ SEBEBİ
Sevgili Nazlı Keçili bize sanatın stresi yönetmedeki pozitif etkisinden, iyileştirici gücünden bahsetti.
Bahçeşehir Üniversitesi ile pandemi döneminde yaptıkları çevrim içi eğitimleri anlatan Keçili, “Sanat iletişimin en güçlü yoludur ve sanat çok erken yaşta hayatımıza girmelidir. Artkolik’le biz bunu insanların hayatında tesis etmeye çalışıyoruz.

Yazının Devamını Oku

Estetik sizce nedir?

25 Ekim 2021
Estetik ihtiyaç mıdır? Neden estetik müdahalelere gerek duyulur? Estetikten beklenti nedir? Bu soruları size yöneltsem cevabınız ne olurdu? Bugünkü yazımda biraz uygulamalardan ve önerilerden uzaklaşıp “Neden estetik yaptırırız?” sorusuna cevap vererek işin temeline inmek istedim. Keyifli okumalar dilerim...

Bizim yetişme dönemimizde sadece göz önünde olan ünlüler yaptırdıkları estetik operasyonlarla televizyon ve gazetelerin gündeminde olurdu. O nedenle estetik operasyonlar lüks ve ulaşılmaz gibi görünürdü. Ancak son yıllarda hem ameliyatlı hem de ameliyatsız müdahalelere olan ilginin arttığını söylemek mümkün.
Fizyolojik gereklilikleri bir tarafa bıraktığımızda, sosyal medya kullanımının hayatın merkezinde yer almasıyla birlikte, çevresel faktörlerin dayattığı güzellik normlarının insanları estetik olmaya yönelttiğini görüyoruz.
Estetik dayatmalar, daha zayıf olma, daha fit görünme, daha belirgin yüz hatlarına ve kusursuz bir cilde sahip olma isteğini ortaya koyarken; beğenilme arzusu, daha iyi görünme ya da ünlülere benzeme isteği yaş ve cinsiyet fark etmeden insanları arayışa sevk ediyor.
Oysa biz doktorlar için “yerinde ve olması gerektiği kadar müdahaleler” en makul olanı. Tabii burada gereklilikleri bir tarafa koyuyoruz.


HERKESİN KENDİ

Yazının Devamını Oku

Saç dökülmesinde alternatif tedavi yöntemleri

18 Ekim 2021
Kadın ve erkek için saç çok önemli bir aksesuar. Hatta bu çok önemli aksesuarın kaybı her iki cins için kimi zaman travmatik sonuçları olabilen bir sorun. Bugünkü yazımda saçların tekrar çıkması için hangi medikal estetik uygulamaları yaptığımızdan bahsettim...

Farklı sebeplerin sonucu olarak ortaya çıkan saç dökülmelerinin en yaygın sebepleri arasında kadınlarda menopoz ve doğum sonrasında yaşanan hormonal iniş çıkışlar, sağlıksız beslenme alışkanlıkları, metabolik hastalıklar öne çıkıyor. Saç dökülmelerinin bir başka sebebi de genetik yatkınlıklar.

Ancak artık saç dökülmelerini bir sorun olarak görmüyoruz.

Çünkü uyguladığımız işlemlerle saç köklerini güçlendirerek, dökülmeleri durdurup, hatta yeni saç çıkışını da vitamin destekleriyle sağlayabiliyoruz.

Yani saç ekiminde başarılı uygulamalarla artık dökülme süreci gerçekleşmeden durdurabiliyoruz.

Genel cilt iyileştirmede kullandığımız mezoterapi, PRP, dermapen gibi yöntemleri saçlı deriye uyguluyor ve sonuç alıyoruz.

Bu yazımda bu uygulamalardan ziyade son dönemde daha popüler olan saç dökülmesine karşı uyguladığımız yöntemlerden bahsedeceğim.

Son yıllarda saç dökülmelerinde uygulanan en etkin tedavilerden biri kök hücre tedavisi

Birçok hastalığın tedavisinde kök hücre tedavilerini uyguluyoruz.

Yazının Devamını Oku

Meme kanseri kronik bir hastalık

11 Ekim 2021
“Meme Kanseri Farkındalık Ayı” vesilesiyle Prof. Dr. Cihan Uras’la meme kanserini konuştuk.

İçinde bulunduğumuz ekim ayı; Dünya Sağlık Örgütü tarafından 2004 yılından bu yana meme kanserinde erken teşhisin önemi ve meme kanseri farkındalığının vurgulanması amacıyla “Meme Kanseri Farkındalık Ayı” olarak belirlenmiştir.
Meme kanseri, kadınlarda en çok görülen kanser türleri arasında birinci sırada yer alıyor. Meme kanseri aslında erken tanı aldığı zaman “tam kür” dediğimiz tam iyileşme imkânı olan hastalıklardan biri. Özellikle kadınların yoğun iş temposu, geç anne olması veya doğum sayısının az olması, az emzirmeleri gibi nedenler meme kanseri riskini artırıyor.
Sigara kullanımı ve stresli yaşam, kanser hastalığı nedenlerinin başında geliyor. Ancak erken teşhis edildiği takdirde, tedavi yüz güldürücü sonuçlar verebiliyor. Ülkemizde meme cerrahisi konusunda alanında uzman birçok cerrah bulunuyor. Türkiye’nin en iyi cerrahlarından biri de Prof. Dr. Cihan Uras. Hocamız Cihan Uras’la sizler için meme kanseri hakkında küçük bir röportaj gerçekleştirdik.


Memede kitle hissederseniz

Yazının Devamını Oku

Sonbahar maskesi: 10 saatlik maske

4 Ekim 2021
Yaz sonu, sonbahar. Cildi toparlama, iyileştirme zamanı... Bugüne kadar size pek çok uygulama ve operasyon hakkında yazılar yazdım. Ancak etkin sonuç aldığımız özel bir maske hakkında çok bilgi vermediğimi fark ettim. Bu haftaki yazımda “10 saatlik maske” olarak da bilinen çok özel bir maskeden bahsetmek istiyorum.

Yazımın içinde ürün adı geçiremediğim için genel adıyla bilinen ve özellikle kullanım alanı nedeniyle geçiş mevsimlerinde rahatça uygulanabilen bilinen adıyla 10 saatlik maskeyi size anlatacağım.

Ciltte kalış süresinden dolayı 10 saatlik maske olarak bilinen maske, leke oluşumu sürecini baskıladığı için genel olarak cilt lekelerinin görünümünün iyileştirilmesi, melazma, hamilelik sonrası oluşan lekeler, akne izleri ve yaşlılık lekelerinde oldukça etkilidir. 

Ciltte leke oluşumuna sebep veren melanin miktarının azalmasını sağlar. Belirtmek isterim ki maskenin hedefi cilt lekelerinin iyileştirilmesi olsa da cildin sıkılaşmasına, yüz ovalinin toparlanmasına da etki eder.

İçeriğindeki etkin maddelerden dolayı lekelerin giderilmesinde ve daha homojen bir cilt tonu elde edilmesinde etkili bir medikal maske olduğundan kesinlikle uzman doktor gözetiminde yapılmalıdır. Bu tür uygulamalarda hep yazdığım gibi merdiven altı olarak nitelendirdiğimiz salonlarda lütfen işlem yaptırmayınız.

10 saatlik maske kimlere uygulanabilir?

Kadın–erkek gözetmeksizin her cilt tipine çok rahat uygulanabilir.

Nasıl uygulanır?

Adından da anlaşıldığı üzere 10 saatlik maske ciltte yaklaşık 10 saat tutulduğu için adını buradan alır. Ancak ciltte kalış süresine, lekelerin yoğunluğuna göre karar verilir.

Yazının Devamını Oku

Dekolte bakımı

27 Eylül 2021
Dekolte bakımını ne yazık ki hep ikinci plana atıyoruz. Oysa yüz ve cilt bakımıyla birlikte yapılmalı ve asla ihmal edilmemeli. Çünkü yaş almanın izlerini en çok gösteren bölgelerin başında dekolte bölgesi gelir. Bu haftaki yazımda siz değerli okuyucularıma kusursuz bir dekolte bölgesi için yapılabilecek bakım ve uygulamaları anlatmak istedim.

Aynaya baktığımızda ilk olarak yüzümüz ve cildimiz gözümüze takılır. Bunlar öncelikli bölgelerimizdir. Bize gelen hastalarımız da önce yüz ya da ciltleriyle ilgili memnuniyetsizliklerine dile getirerek çözüm önerileri ister. Biz uzmanlar ise güzellik bir bütün olduğundan dekolte ve boyun bölgelerinin de yüz için yapılacak iyileştirme, gençleştirme uygulamalarına dahil edilmesini öneririz.


DEKOLTE BÖLGESİNDE
EN SIK GÖRÜLEN
SORUNLAR
Yaş almayla birlikte ince çizgiler, doku kaybı; yanlış yatış pozisyonundan kaynaklı oluşan dikey çizgilenmeler, duruş bozuklukları ve tabii güneşlenme ile birlikte görülen lekeler, çiller... Dekolte bölgesinde önce bu sorunlarla karşılaştığımızı söyleyebilirim.

Yazının Devamını Oku

Burun dolgusu hakkında merak edilenler

20 Eylül 2021
Herkesin en az bir kez burnunun şeklini, biçimini değiştirmek aklından geçmiştir.

Sağlık açısından yapılacak operasyonları bir tarafa bırakırsak, daha kalkık, daha küçük ya da daha kısa olması için burun estetiği olmak isteyenlerin sayısının azımsanmayacak kadar çok olduğunu söyleyebilirim. Bu yüzden de estetik operasyonlar arasında burun ameliyatları birinci sırada yer alıyor. Ancak bugün yazımda burunda minik dokunuşlarla, dolgu ile yapılabilen bir uygulamadan siz değerli okuyucularıma bahsetmek istiyorum.

Yazımın girişinde de bahsettiğim gibi estetik operasyon arasında burna yapılan müdahaleler birinci sırada yer alıyor. Özellikle gençler burun estetiğine ilgi duyuyor. Bu yaşlarda yapılan operasyonlarda da oldukça iyi sonuç alıyoruz diyebilirim.

Sizlerin de bildiği gibi artık mikro cerrahi ile yapılan endoskopik burun ameliyatları, burun estetiği operasyonlarında kesinin küçük olmasının birçok avantajı oluyor. Mikro cerrahi aletleri ile yapılmasından dolayı operasyon sonrasında da kısa sürede iyileşip, sosyal hayata dönmeye olanak sağlıyor. Bugün ise size burun estetiği operasyonuna gerek kalmadan ufak dokunuşlarla gerçekleştirdiğimiz, burnun şeklini değiştirmenin mümkün olduğu burun dolgusu hakkında bilgi vereceğim.

Burun dolgusu; ameliyatsız olarak nitelendirdiğimiz medikal estetik bir uygulama olup, bazı hastalarımızda burun şeklini hyalüronik asit, kristal bazlı dolgular ya da kişinin kendi yağının enjekte edilmesi ile gerçekleştirilir.

Dolgu ile yapılan ufak dokunuşlar; var olan, hastayı mutsuz eden şekilsel bozuklukları gidermek için yapılır.  

Burun dolgusunu kimler yaptırabilir?

Burun dolgusu ile yüz genelini ve görünümü etkileyebilecek sonuçlar elde edebiliyoruz. Dolayısıyla ameliyata gerek olmayan durumlarda her yaş grubunda kadın ve erkek hastaya dolgu ile burun müdahalesi gerçekleştirmek mümkün. Burada belirtmek istediğim en önemli noktalardan biri, görünümde bütünlük sağlamak için burun dolgusu ile birlikte alt yüze yapılacak müdahaleleri de hastalarıma tavsiye ediyorum.

Tabii buna bir hastanın tanısı sırasında karar vererek, hastanın kendi rızası ile müdahale ediyoruz.

Yazının Devamını Oku