Çene, yüzün şeklini doğrudan belirler
Herkes yüz deyince gözlere, dudaklara odaklanır. Badem gözler, dolgun dudaklar yüzde her zaman en dikkat çeken bölgeler arasında yer alır. Oysa çenenin şekli, formu altın oranda es geçilmemesi gereken yüz bölgesi olarak bilinir. Genetik faktörler nedeniyle daha yuvarlak, köşeli olabilir ve özellikle yaş alma ile birlikte çenenin formunda küntleşme meydana gelebilir, çene ucu hattı keskinliğini kaybedebilir. Kolajen kaybı ile yaşanan doku kaybı çenenin görünümünün de bozulmasına neden olabilir.
Çene uygulamaları hangi durumlarda yapılır?
Çenenin geride ya da öne doğru çıkık olduğu, uzun veya sivriliğini kaybettiği durumlarda ve cilt sarkmalarında çene bölgesine medikal estetik müdahalelerde bulunulabilir.
Hangi uygulamalar yapılır?
Çene denince ilk akla gelen uygulama her zaman dolgu oluyor.
Oysa çenenin görüntüsünü yüzün geneline oranlamak için yağ enjeksiyonu, botoks, radyofrekans gibi medikal estetik uygulamalar ile özellikle çenenin küçük olduğu durumlarda çene implantı ameliyatı yapılır. Ancak çene implantı son seçenek olarak değerlendirilir, dolgu ile çenenin küçük görüntüsü iyileştirilir.
Çeneye yapılan uygulamaların starı: Dolgu (JawlIne)
Antik çağdan Yunan’a, Anadolu medeniyetlerinden günümüze kadın memesi hep bolluğun, bereketin ve doğurganlığın sembolü olarak kabul edilip kutsal sayılmıştır.
Bugün de her çağda, her medeniyette kutsallığı kabul edilmiş kadın memesi ile ilgili yeni gelişen teknolojiler ışığında uygulanan operasyonlardan bahsedeceğim. Meme; büyüklüğü, şekli ve yapısı ile kişiye özeldir. Bu sebeple de meme operasyonları kişiye özel tasarlanır.
Büyütme ya da küçültme operasyonu öncesinde kişinin boyu, kilosu, omuz genişliği ve hastanın isteğine göre operasyonun planlaması yapılır. Meme operasyonu dendiğinde akla ilk büyütme operasyonları gelse de küçültme, dikleştirme, meme asimetrisi düzeltme ve meme ucu estetiği operasyonları da yapılmaktadır.
MEME BÜYÜTME
Meme büyütme operasyonlarında amaç; formundan ve büyüklüğünden hoşnut olunmayan durumlarda meme protezi ile memenin istenen büyüklüğe getirilmesidir. Bu operasyonda meme protezi koltuk altından, meme ucu ve meme altından yerleştirilebilir.
Kas dokusu altına yerleştirilen meme protezlerinin ömrü daha uzun olur. Bu operasyonda kullanılan protezlerin yüzeyi düz ya da pürtüklüdür, şekilleri ise yuvarlak ya da damla görünümlüdür.
Meme büyütme operasyonları 1 saat kadar sürer ve bir gece hastanede kalınır. Yeni nesil meme büyütme operasyonları süt vermeye engel değildir ve rutin meme taramalarında sıkıntı yaratmaz. Operasyon sonrası 3-4 gün içinde de işe dönülebilecek kadar hızlı iyileşme olur.
MEME KÜÇÜLTME
Kimi kışlar daha ılık geçer ama bu durum kesinlikle bu kış için geçerli değil. Aralık ayı ile birlikte soğuklar kendini iyice göstermeye başladı. Ağaçların üzerinde kalan son yapraklar da kuvvetli rüzgârlarla yollara savruldu ve doğa derin uykusunda kendini soğuklardan koruyarak bahara gün saymaya başladı.
Kış aylarını sevenler hariç sanırım büyük bir kısmımız da tıpkı doğa gibi karakışın geçmesi için gün saymaya başladık. Ancak şimdi yapılması gerekenler var. Yüzümüzü, cildimizi, ellerimizi ve hatta tüm vücut derimizi soğuk, kuru havadan korumalı, su tüketimini azaltmadan, cilt bariyerini güçlendirerek en az hasarla bu günleri geçirmeliyiz.
NE YAPMALIYIZ?
Cilt bakımı bir bütündür. Klinikte uzmanlarımızın bakımları, biz hekimlerin gerekli gördüğümüz işlemlerle desteklediğimiz medikal uygulamalar ve sizlerin günlük olarak evde yaptığınız devam bakımları... Bu üçlü her zaman çok önemli ama kışın daha da önem kazanıyor. Bu bütünü doktorunuzla birlikte programlayıp, cildinizin ihtiyacını uygun reçetelerle destekleyerek kışı en az hasarla geçirebilirsiniz.
Kışın cilt bakım ürünlerinizi nem maskeleriyle takviye edin.
Özellikle kuru ciltlerde tonik seçimi çok önemli. Tonik seçerken içeriğinde alkol olmamasına dikkat edin. Ev bakımınızda kuruyan cildi tahriş etmeden temizlemek için belirli bir rutinde peeling uygulayın. Yine haftada 1 ya da 10 günde bir nem maskesi yaparak cildinizi derinden nemlendirmelisiniz. Göz çevresi ve dudaklarınızı da dışarı çıkarken koruma altına alın.
Yıl sonu geldiğinde herkes kendiyle muhasebe yapar. 365 günün artıları, eksileri, gerçekleşenleri, değişmesi istenip değişemeyenleri terazinin kefelerine konur. Umarım bu yıl dilediğiniz gibi geçmiştir ve 2021’e girerken aldığınız kararları, hedefleri tutturarak istediğiniz gibi bir yıl geçirmişsinizdir.
Yazılarımı takip ediyorsanız benim için güzelliğin içten dışa, ruh ve beden aynı dili konuştuğunda bir manası olduğunu bilirsiniz. Bu yüzden 2022’de de öncelikle yine iyi insan olabilmeyi, iyilikleri paylaşabilmeyi ve çoğaltabilmeyi tüm insanlık için diliyorum. Dünyanın ve insanlığın güzel enerjilerine çok ihtiyacı var. Bununla beraber yine çok okuyup öğreneceğimiz, kendimizi geliştireceğimiz, bir insana, bir çocuğa dokunabileceğimiz, dünya kaynaklarını dikkatli kullanıp dünyanın geleceği için sorumluluk bilincini yaymakta öncülük edeceğimiz bir yıl olsun.
Tüm bunları da yenilenmenin bir parçası olarak görüyorum. Buraya kadar yazdıklarım ruhumuza iyi gelecek. Bunları yaparken bedenen de yenilenmek, zamanın, yılların bizden götürdüklerini yerine koymak ve daha sağlıklı bir yaşam sürdürmek için de radikal kararları almanın tam zamanı.
Kendinize iyi davranın
Bazen hayatın telaşı içinde bazı şeyleri pas geçip, sürekli erteliyoruz. Mesela rutin sağlık kontrollerini, sigarayı bırakmayı ya da şeker kullanmamayı... 2022’ye girerken size iyi gelmediğini bildiğiniz alışkanlıklarınızla vedalaşıp, ertelediğiniz kontrolleriniz için randevularınızı alın.
Bunlar için 1 Ocak 2022 bir milat olsun. Ertelediklerinizin ve ötelediklerinizin yükü ile yeni yıla girmeyin. Kendinize ve yediklerinize dikkat ederek, alışkanlıklarınızdan kurtularak, daha fazla hareket edip, sporu, yürüyüşü hayatınıza katarak “kendinize iyi davranın”. Bunları yaptıktan sonra bedeninizde ya da yüzünüzde değişmesini istedikleriniz için harekete geçin.
Kendinize hediye verin
Hayat bize sunulan en büyük armağan, o armağanı iyi yaşamak bizim görevimiz. Yaşanan bir günü geri getirmek hiçbirimizin elinde değil. Hayatınızı kendinize armağanlar vererek, istediklerinizi yaparak güzellikler katın.
Yaz mevsiminin insanda ayrı bir motivasyonu olduğu aşikâr. Sıcak hava, tatil hayali ve beraberinde getirdiklerinin bize kattığı enerji, bizi daha zinde ve sağlıklı olmak için harekete geçiriyor.
Kış mevsiminin motivasyonu, yazın tam 180 derece zıddı. Soğuyan havaların yarattığı karbonhidrat ihtiyacı, “2 dakika daha battaniye altında yatayım” derken ihmal edilen egzersizler ve sabah yürüyüşleri ister istemez kışın bizleri daha hareketsiz ve kalorili bir döngüye itiyor.
Soğuklar henüz kendini yeni hissettirmeye başlamışken siz de kıştan etkilenmeye hazırsanız, bu yazım özellikle sizin için...
BU GİDİŞATA DUR
DEMENİN TAM ZAMANI
Estetik operasyonlara önyargı ile yaklaşılmasının birçok sebebi var. Hasta kafasında sorularıyla birlikte bizlere gelir. Çünkü medyada gördüğü haberler, çevresinden gelen fikrini değiştirmeye yönelik eleştirel yaklaşımlar hastanın kafasında soru işaretlerine sebep olur.
Biz doktorların birinci görevi gelen hastayı, operasyondan önce mental olarak ameliyata ikna etmek ve hazır olmasını sağlamak. Bunu da ancak hastamızı doğru bilgilendirerek ve ameliyat sonrası uyması gerekenleri anlatarak yapabiliriz.
İşte bu noktada bugün tam mevsimi olduğu için karın germe ameliyatı olmayı düşünüp de hâlâ kafasında soru işaretleri olanlar için “karın germe” operasyonu hakkında bilgi vermek istedim.
◊ Karın germe operasyonları hangi durumlarda yapılır?
Hamilelik, hızlı kilo alıp verme, yanlış beslenmeden dolayı kaynaklanan yağlanmalar, egzersiz ve cihazlı uygulamalarla toparlanamayan sarkmalarda karın germe operasyonlarını hastalarımıza öneriyorum.
Özellikle çoklu hamilelikler ve sezaryen doğum sonrasında deformasyonların giderilmesinde karın germe yapılır. Karın germe, vücut şekillendirme operasyonlarının en temel ameliyatlarından biridir.
Genel anestezi ile yapılan karın germede amaç, karın kaslarını onarmak ve karın bölgesindeki fazla yağı ve sarkan cildi dışarıya almaktır.
◊
Yurtdışına yaptığım seyahatlerde daha havaalanına iner inmez dergi, gazete kiokslarındaki zenginlik gözüme çarpar. Çeşitliliği gördükçe hem çok keyiflenir hem de kendi ülkem adına üzülürüm.
Çünkü basılan dergi, kitap, gazete sayısı okuryazarlık oranı ile paraleldir. Okuma alışkanlığının kişiyi bireysel olarak geliştirmesinin yanı sıra yaşadığı çevreyi pozitif etkilediği ise tartışmasız bir gerçek.
Yapılan araştırmalara göz gezdirdiğimde ülkemizin genel sıralamalarda çok altta olduğunu görmek beni çok mutsuz etti.
Aslında bu gerçek hepimizin bildiği ancak göz ardı ettiği bir toplumsal gerçeklik. Geçmiş yıllarda kitap okuma alışkanlığının kazandırılması için kurumların başlattığı kampanyalar vardı. Belki yine el birliği ile kampanyalar başlatabilir, özellikle gençlerimizin, çocuklarımızın okuma alışkanlığı kazanması için çalışabiliriz.
Özellikle sosyal medya kullanımın artması ile günde 5-6 saat mavi ışığa maruz kalan genç zihinlerin, okuma alışkanlığı kazanmalarını bu noktada çok önemsiyorum.
Dijitalleşmenin faydaları olduğu kadar fiziken ve zihnen olumsuzluklarının zaman geçtikçe ortaya çıkacağını hepimiz yaşayarak tanık olacağız. Dolayısıyla bu hafta yazımda bir çağrı olması adına “okumanın, hatta çok okumanın” pozitif etkileri ile ilgili bir hatırlatma yazısı yazdım.
BİZE NE KAZANDIRIR
◊ Stresle baş etmeyi kolaylaştırır
Bugünkü yazımın konusu; hastalarıma önerirken sonuçlarıyla onları mutlu edeceğini bildiğim fraksiyonel radyofrekans enerjisiyle çalışan bir cihazlı uygulama.
Yeni nesil bakım seçenekleri sayesinde “minimal non invaziv” olarak tanımladığımız bu cihazlı ve benzeri uygulamalar, uzun iyileşme süreçleri gerektiren estetik ameliyatları ikinci planda bırakıyor.
Ayrıca acısız ve hızlı dokunuşlarla güzelleşmek daha konforlu hale geliyor.
Artık sizlerin de bildiği gibi genç görünen bir cildin sırrı kolajen üretiminin tetiklenmesiyle mümkün oluyor.
Parlak, sıkı, pürüzsüz, akne skarlarından arınmış, gözenekleri, renk düzensizliği olmayan bir cilt istisnasız herkesin isteği...
Biz doktorların bunu yapabilmesinde en büyük destekçimiz ise elimizdeki cihazlar ve iyileştirmede uygulanan işlemler.
Yeni nesil iyileştirme uygulamalarıyla epidermal yenilenme sağlayarak ve cilt yağ dokusunu yeniden şekillendirerek özellikle ileri yaş hastalarda bile daha sıkı, daha pürüzsüz, canlı bir cilt elde edebiliyoruz.