Dilek Avşar

Toparlanma rehberi

13 Eylül 2021
Takvim yaprakları sonbahara girdiğimizi göstermeye başladı. Peki, siz bu yeni mevsim için hazırlıklarınızı yaptınız mı? Cildiniz, bedeniniz sonbahara hazır mı? Bu yazımda hem cildimizin hem de bedenimizin toparlanmasını sağlayacak bilgileri sizlerle paylaşmak istedim.

Doğa ile cildimiz ve bedenimiz benzerlik gösterir. Doğa sonbaharda yapraklarını döker ve dağlar, tepeler kahverenginin en güzel tonlarına bürünür.

Cildimiz ve bedenimiz de tıpkı doğa gibi havalar soğudukça, sert rüzgârlar estikçe kurur ve daha çok korumaya, korunmaya ihtiyaç duyar.

Sıcaklıkların hızla düştüğü ve nemin de azaldığı bu dönemde bütün cilt tipleri hassaslaşır ve kızarıklık, kaşıntı, kuruluk gibi belirtiler göstermeye başlar.

Tüm bunların önüne geçmek, medikal estetik teknolojilerinin bize sunduğu ürünler ve uygulamalarla mümkün.

Özellikle kışa henüz girmemişken cildimiz ve bedenimiz için gereken özeni gösterip, bakımla destekleyebilirsek kışı da en az hasarla atlatabiliriz.

Sizler için önerilere geçmeden önce çok önemli iki noktaya değinmek istiyorum.

Sonbaharda havaların serinlemesi ile birlikte su tüketiminde ani bir azalma olduğunu, suyun bedenimiz için bir ihtiyaç olduğunu unuttuğumuzu artık hepimiz biliyoruz.

Yazının Devamını Oku

Sonbahar, lazer için en uygun zaman

6 Eylül 2021
Bugün 6 Eylül, uzunca bir süreden sonra çocuklarımız yüz yüze eğitime döndüler. Umarım ki yaklaşık iki yıldır mücadele ettiğimiz virüs bu sefer çocuklarımızın yüz yüze eğitimine ara vermeden kontrol altına alınır. Eğitimin okulda alınması gerektiğine inanan biri olarak bu haftaki yazıma böyle bir dilekle başladım. Bu hafta sizlere okul dönüşünün sonbaharı çağrıştırmasından dolayı tam da zamanı gelen lazer tedavileri ve uygulamalarından bahsetmek istiyorum.

Eylül ayının zihinlerde yarattığı algı; okul için şehre dönüş, geceleri uyurken artık camların kapanmaya başlaması, aslında yaklaşmakta olan sonbaharın habercileridir. Takvim yapraklarında yaşanacak sarı yazlar, pastırma sıcakları olsa da kuzey yarım küre için çok yakında resmi olarak sonbahar başlayacak. Sonbaharı her yazımda neredeyse belirttiğim gibi cildimiz için bir toparlanma, yapılanma dönemi olarak değerlendirebiliriz. Ancak bu yazımda spesifik olarak sonbahar ve kış aylarında rahatça uygulanabilecek lazer tedavileri ve uygulamaları hakkında bilgiler aktaracağım.

◊ Neden sonbaharda başlanmalı?

- Öncelikle belirtmek isterim ki lazerle cilt iyileştirme işlemleri doktor tarafından yapılmalıdır. Merdiven altı işletmelerde, sağlıksız koşullarda asla uygulanmamalıdır. Her ne kadar güzellik amaçlı gibi algılansa da lazer tedavileri dikkatle yapılması gereken tıbbi prosedürlerdir ve güneşin ışınlarının dünyaya dik gelmediği, daha az ısıttığı dönemlerde, yaz bronzluğu geçmiş ciltlere uygulanmalıdır. Günümüzde artık bronz ciltte etki eden cihazlar olsa da mutlaka tedaviyi uygulayacak uzmana, cihazın özelliklerini sormayı unutmayın.

◊ Lazer uygulamasından sonra neden güneşe çıkılmaz?

- Lazer tedavileri, özellikle ciltte eksfoliye yani soyma etkisi yaratan fraksiyonel lazer uygulamalardır. Cilt yenileme amaçlı yapılan bu işlemler cildi güneş hasarına karşı hassaslaştıracaktır. Dolayısıyla bu uygulamalardan sonra güneşe çıkmak ciltte oluşabilecek tahribatı artırabilir.

Yine lazerle istenmeyen tüyler için uygulanan seanslardan önce ve sonra güneşe maruz kalırsanız, cildinizde lekelenmeler oluşabilir.

Özellikle tüy azaltmaya yönelik lazer uygulamalarının sonbahar ve kış mevsimlerinde yapılmasının bir başka sebebi ise; cilt bronzlaştığında, olması gerekenden daha fazla melanin içerir.

Bu nedenle lazerin tüyleri ten renginden ayırt etmesi zorlaşır. Bunun uygulamayı zora sokmasından dolayı bronz tenli kişilerin lazerle tüy azaltma tedavisi görmemeleri tavsiye edilir.

Yazının Devamını Oku

Hyalüronik asit mucizesi

30 Ağustos 2021
Değerli okuyucularım, bazı bileşenler vardır ki yaptığınız işte eliniz, ayağınız olur. Bizim için de ‘hyalüronik asit’in böyle bir bileşen olduğunu söyleyebilirim. “Mucize” diye nitelendirdiğim bu bileşen, vücudumuzda farklı organlarda bulunduğu gibi cildimizin yapı taşlarından biridir. Bu haftaki yazımı bu mucize bileşene ayırmak istedim.

Hyalüronik asit, cilt nemlendirme ve dolgunlaştırma (hacim kazandırma) özelliğinden dolayı cilt bakım ürünlerinde ve cilde uygulanan tedavi işlemlerinde yaygın kullanılan bir bileşendir. Enjekte edilebilir dolgu maddelerinde, kırışıklıkların giderilmesinin yanı sıra yüze ve dudaklara hacim kazandırılmasında kullanılır.
Ciltteki hyalüronik asit seviyesi, 40 yaşından sonra keskin bir düşüşe başlar.
Vücudumuzda farklı organlarda; doğal olarak ciltte, bağ dokularında, gözlerde ve eklemlerde hyalüronik asit bulunur. Cilde yapı kazandırmaya, dokuyu onarmaya ve eklemleri yağlamaya yardımcı olur.
Bu bileşen sadece cilt hücrelerini çevreleyen bir madde değildir. Cildi nemli tutmak için hayati önem taşır ve vücuttaki en yüksek hyalüronik asit miktarı deride bulunur. Daha iyi bilinen proteinler kolajen ve elastin, aslında hyalüronik asidin bir parçasıdır.



AZALMASI, CİLDİN

Yazının Devamını Oku

Anti-aging nedir?

23 Ağustos 2021
Bu yazımda hepimizin doğası gereği yaşayacağımız bir süreç ve bu süreci nasıl yönetebileceğimiz ile ilgili genel bilgileri siz değerli okuyucularımla paylaşmak istedim. Yaş alma, yaşlanma karşıtı bakımlar, cerrahi ve cerrahi olmayan müdahaleler ve tüm yönleriyle anti-aging...

Anti-aging, yaşlanma sürecini geciktirmek veya yaşlanma etkilerinin gözle görülür sonuçlarını en aza indirmek için uygulanan tedavi ve bakım protokollerinin genel adıdır.

Aslında bu süreç kişinin hayatı, alışkanlıkları ile yakından ilişkilidir. Cerrahi ve cerrahi olmayan (ameliyatsız) prosedürleri kullanarak yaş almanın izlerini hafifletmeye yardımcı olan birçok uygulama vardır.

Size en uygun anti-aging yani yaşlanma karşıtı tedavi veya iyileştirme protokolünü sizi yakından takip eden doktorunuz belirleyecektir.

Yaş alma belirtileri nelerdir?

· Mimik çizgileri ve kırışıklıklar
· Yağ hacmi kaybı

Yazının Devamını Oku

Erkek estetiği

16 Ağustos 2021
Bu hafta köşemi erkek takipçilerime ayırdım. Günümüzde artık estetik ve medikal estetik uygulamalardan kadınlar kadar erkekler de faydalanıyor. Dolayısıyla “sadece kadınlar estetik ya da cilt bakımı yaptırır” algısının ortadan kalktığını söyleyebilirim. Erkek danışanlarımızın en çok tercih ettiği uygulamaların hangileri olduğuna yazımda yer verdim. Keyifli okumalar diliyorum.

Erkekler de botoks yaptırır. Daha taze, daha aydınlık bir görünüm, yaş alma ve mimik yapmakla oluşan ince çizgilerden ve kırışıklardan kurtulmak için erkek danışanlarımın en çok tercih ettiği uygulama botoks diyebilirim. Botoks ile iki kaş arasındaki çatma çizgileri, göz kenarlarındaki kaz ayakları gibi ince kırışıklıklar giderilmiş olur.
Botoks uygulamasının etkisi 3. günde başlar, 10 gün içinde tam oturur ve ortalama 4-6 ay devam eder. Erkek danışanlarımda özellikle mimik çizgilerinin derinleşip, oturmaması için botoks uygulamasının yapılmasını öneriyorum.
Çünkü erkeklerin cilt yapıları kadınlara göre daha erken yaşlarını gösteriyor. Yüz bölgesine yapılan botoks uygulamalarında hedef; kişinin ifadesini bozmadan yüze canlılık sağlamaktır.
Kimi erkek hastalarımızda da botoks, dolgu gibi uygulamaları radikal buldukları için yapamıyoruz. İfade değişikliği olmadan daha doğal, daha genç ve sağlıklı bir cilt için birçok vitamin, mineral, amino asit, somon DNA ve peptitleri içeriğinde bulunduran vitamin aşılarını ayda bir kez olmak üzere 6-8 seans olarak erkek danışanlarıma özellikle öneriyorum.
Böylece DNA hasarı, serbest radikallerin cilde verdiği zarar, sigara, alkol gibi alışkanlıkların ciltte yarattığı tahribatı en aza indirebiliyor, yorgun ifadeyi silebiliyoruz.
Bir erkek için de en önemlisi tazelenmiş, genç görünen bir cilt olmalı.


Yazının Devamını Oku

Etkili ameliyatsız uygulamalar

9 Ağustos 2021
Bugün, birbirinden bağımsız birçok cilt sorununda kullandığımız ve etkin sonuç aldığımız ameliyatsız cilt gençleştirme uygulamalarından en popüler ve en bilinenlerini sizlerle paylaşıyorum.

Kimi cihazlar ya da uygulamalar spesifik bir cilt sorununa odaklanıp iyileştirirken kimi cihazlar da birden fazla cilt sorunun giderilmesinde etkin olarak kullanılır.

Farklı enerji kaynakları ve teknolojileri ile çalışan bu cihazlar biz doktorların, tedavi işlemlerinde elini güçlendirdiği gibi hastalarımızın-danışanlarımızın özellikle yüz, boyun, dekolte bölgelerinde yaş alma ile ortaya çıkan ince kırışıklıkların, sarkmaların; akne, leke, iz gibi cilt sorunlarının tedavilerinde tercih edilir.

Bu cihazlarda genellikle lazer ya da fokus ultrason dalga teknolojilerinden yararlanılır. Kliniğimde danışanlarımın cilt gençleştirme-iyileştirme işlemlerinde sıkça tercih ettiğim Endolift ve HiFU teknolojilerini hangi cilt sorunlarında uyguladığımızı yazımın devamında okuyabilirsiniz.

Bu uygulamaları, cildin durumuna göre tek başına yapabildiğimiz gibi daha etkin sonuç almak için multivitamin, PRP gibi işlemlerle birlikte de uygulayabiliyoruz. Bu uygulamaların bir avantajı da işlem sonrası iyileşme süresi gerekmediğinden kişinin sosyal hayatından uzaklaşmasına gerek kalmıyor.

GIDI VE BOYUNDA ETKİLİ

Sizlere ilk bahsetmek istediğim medikal cihazlı estetik teknolojisi Endolift. Genel olarak ameliyatsız cilt gençleştirme olarak da nitelendirebileceğimiz bu lazer uygulaması, yüz germe ve yağ alma ameliyatlarına alternatif olabilecek, ameliyatsız yüz germe ya da ameliyatsız yüz gençleştirme olarak nitelendirdiğimiz cihazlı bir lazer medikal estetik uygulamadır.

Gıdı, ağız, çene hattı ve ağız çevresi; boyun bölgesinde özellikle yaş alma ile ya da kilo alıp verme ile oluşan sarkmaların toparlanmasında tavsiye ettiğimiz ve etkin sonuç aldığımız bir uygulamadır. Bunun yanı sıra üst göz kapağı düşüklüklerinde ve kaş kaldırma da etkin sonuç alınır.

Yazının Devamını Oku

Estetikte kök hücre uygulamaları

2 Ağustos 2021
Kök hücre; son yıllarda uygulama sonrasında elde edilen sonuçlardan dolayı, hastanın ihtiyacı doğrultusunda önerdiğimiz ameliyatsız estetik olarak nitelendirebileceğimiz bir uygulamadır. Genelde PRP ile karıştırılan bu uygulama ile ilgili merak edilenleri yazdım.


Kök hücre uygulaması doğal bir işlem olmasının yanı sıra yapıldıktan sonra etkilerinin güzel hissedilmesi nedeniyle gün geçtikçe talep edilen bir işlem oldu. Özellikle pandemi döneminde tek seans olarak uygulanması, bu uygulamanın popülaritesini daha da artırdı.
Estetikte kök hücre uygulamasını; ciltte yaş alma ile oluşan ince çizgi ve kırışıklıkların, çok fazla mimik yapmaktan dolayı oluşan mimik çizgilerinin, cilt rengindeki eşitsizlik ve lekelerin giderilmesi gibi işlemlerde tercih ediyoruz. Özellikle 30’lu yaşlarla birlikte artan kolajen kaybı ile birlikte yüz bölgesinde görülmeye başlanan doku ve elastin kaybı ile meydana gelen cilt sarkmaları ile birlikte yüz ovalinin toparlanmasında önermekteyiz.
Selülitli görünüm için de etkili
Yüz, dekolte bölgeleri dışında özellikle yaş alma ile ellerde yaşanan doku kaybının iyileştirilmesi için el estetiğinde de sıkça uygulanmaktadır.
Kök hücrenin ameliyatsız estetikte bir kullanım alanı da selülitli görünümün iyileştirilmesidir. Bunların yanı sıra incelmiş saç köklerini canlandırmak için de kök hücre tedavisine başvurulur. Bu süreçte mezoterapi yöntemi ile kök hücrelerin sorunlu bölgeye enjekte edilerek uygulama yapılır.
Kişinin kendi yağ hücresi aslında en güzel kök hücre uygulamalarından biri. Bu işlemle özellikle yüz, el ve boyun bölgesindeki boşluklar doldurulur. Bu dolgu ile cilt altındaki kan akışı hızlandırılarak hem lifting etkisi yaratılır hem de cilt altı hacmin artması sağlanır.

Yazının Devamını Oku

Yazın ortasına geldik

26 Temmuz 2021
Geldi geliyor derken, neredeyse yazın ortasına geldik. Hava sıcaklarının mevsim normalleri üzerinde seyrettiği bugünlerde cildimizi ve bedenimizi korumak için yapmamız gerekenleri maddeler halinde sizlerle tekrar paylaşmak istiyorum. Malum bu dönemde özellikle cilt sağlığınızı korumak adına biraz daha özenli davranmak gerekiyor. Aksi takdirde kış boyunca cildinizi ve bedeninizi eski haline döndürebilmek için epey zaman ve çaba harcamak durumunda kalabilirsiniz.

Yazın cildimize neler olur?

Havalar ısındıkça ve ortamdaki nem arttıkça cildinizin yağ bezleri aşırı sebum (doğal yağ) üretmeye başlar. Salgılanan yağ cilt yüzeyine yapışarak, yapışkanlık, yağlanma ve tıkanmış gözeneklere sebebiyet verebilir.  Bu da akneye meyilli ciltlerde akne oluşumunun hızlanmasına sebep olur. 

Bunun yanı sıra cildimiz fazlaca güneş ışınlarına maruz kaldığında güneşin zararlarından korumak için melanin üretimini arttırır. Melanin, fotokoruyucu niteliklere sahiptir. Fazla melanin daha koyu, bronzlaşmış cilt ile sonuçlanır. Bizim bronzluk olarak nitelendirdiğimiz cilt rengi değişikliği aslında cildin kendini koruma reaksiyonudur. Bronzluk bir yana ciltlerde leke oluşumu da melanin salgılanması ile birlikte artar. Kuru ve alerjik ciltlerde ise özellikle güneşlenmeye bağlı ciltte kaşıntı, güneş yanığı ve güneşe karşı hassasiyete bağlı kızarıklıklar oluşabilir.

Cilt temizliğini ihmal etmeyin

Cilt bakımınızın temelini cilt tipinize uygun iyi bir arındırıcı temizleme ürünüyle başlayın. Kuru ciltler için jel bazlı ve yağlı ciltler için ise su bazlı ürünler tercih edin edebilirsiniz. Sabah ve akşam olmak üzere günde iki kez temizleme, tonikleme ve nemlendirme rutini oluşturarak cildinizin yazın nefes almasına yardımcı olursunuz. Böylece cildinizin temiz ve taze kalmasını da sağlayabilirsiniz.

Cildinizi nemli tutun

Yazının Devamını Oku