ANKARA'nın şu ayazında, hiçbir kuvvet insanı uyutamaz. F.Bahçeli futbolcular hariç.. Değil Ankara, Sibirya'da dahi olsanız, adamı horul horul uyutur bu vatandaşlar..
Koca ilk yarı, bir takımın tek pozisyonu olmaz mı? İlk etkili şutunu 65. dakikada mı atar? 22 milyon dolarlık Ortega 22 milyon liralık oynamıyor, inanın.. Ne Vladimir, ne Tuncay, ne Serhat, ne diğerleri sahadalar.. Kemal'in paslarının hiçbiri yerine gitmiyor. Dörtlü savunma, iki ön libero, defansif yönü olmayan üç dağınık forvet arkası, bir de asist yapan santrfor.. Bu moda da yeni çıktı.. Efendim, asist yapıyormuş.. Alacaksan Makaay'ı, Hasselbaink'i al kardeşim.. Al, 22 milyon doları bunlara ver, hiç olmazsa adam gibi bir santrfor görelim.. Bu Ortega da bıktırdı vallahi.. Oynayacaksan oyna, yoksa lütfen çek git.. Tabii, eski kulübünün ve kendinin aldıklarını iade etmek şartıyla..
Oğuz Çetin, eleştirilerden kurtulmak için Ortega'yı ilk 11'de çıkarıyor, Ceyhun'u yedek bırakıyor. İyi oynasa ‘‘Doğru karar verdim, Ortega'yı oynattım’’, kötü oynasa ‘‘İşte gördünüz’’ diyecek.. Nitekim, ikinci yarı başında Serhat'ın yerine Ceyhun'u oyuna alan Çetin, 55 dakika sabrettiği Ortega'yı deşifre ederek, tribünlere yuhalattı ve arzusuna kavuştu. Bunun adına, ‘‘ucuz kahramanlık’’ denir..
Paralara yazık...
Şimdi şu futbola bakıp, elinizi vicdanınıza koyun.. Bu takımın, Ankaragücü karşısında galip gelmek hakkı mı? İlk yarının iki pozisyonu var, ikisini de Ankaragücü yaratmış.. Ümit Ozan'ın enfes vuruşu üst direkte patlamış, Augustine beş metreden topu kaleye yollayamamış.. İkinci yarıda da etkin olan taraf, Başkent ekibi.. Sonra yöneticiler diyor ki, ‘‘3 puanlık sistemde hiçbir şey belli olmaz. Şampiyonlukta iddialıyız..’’ Atma Recep, din kardeşiyiz! Sen bu futbolla değil 3 puanlık, 5 puanlık sistemde bile avucunu yalarsın. Harcanan paralara yazık. Bence, bu Samandıra'nın ya havasında, ya suyunda bir şey var.. Bir inceletseler iyi olur.
Ankaragücü, biraz daha iyi olabilse, F.Bahçe'yi perişan ederdi. Çünkü, karşısındaki takımın sahada sadece forması vardı. O forma ki, ‘‘Beni ne olur bu adamlara giydirmeyin’’ diye adeta yalvarıyordu. Ben, Aziz Yıldırım'a bir şey demiyor, onun adına üzülüyorum. İnsan, parasıyla ancak bu kadar rezil olur. Kurmaylarının da hiçbiri futboldan anlamıyor. Anlasalar, milyonlarca doların sokağa saçılmasına izin vermez, böyle bir kepazeliği bu taraftara reva görmezlerdi. Japonlar ‘‘Sis, yelpaze ile dağıtılmaz’’ der.. F.Bahçe'deki sisi dağıtmak için, ne yazık ki, elde bir yelpaze bile yok.. Ama, iş palavra atmaya gelince, F.Bahçeli yöneticiler şampiyonluğu kimseye kaptırmıyor.