BREZİLYALILAR, ‘‘Taşı delen suyun kuvveti değil, damlaların sürekliliğidir' der.. Devamlılığın olacak..
Yoksa, arada sırada vanayı sonuna kadar açarak, suyu alabildiğince salmak, bir işe yaramaz.. Azar azar ama sürekli damlatacaksın.. Rakiplerine 'Çin işkencesi' yapar gibi..
Ne varki, Fenerbahçe Çin işkencesini rakiplerine değil, taraftarına yapıyor.. Bir hafta önce Elazığ'a 7 atmış, 17 gol kaçırmışsın.. Maç boyunca koşmuş, pres yapmış, pozisyon kovalamışsın.. Aradan geçmiş 7 gün, Diyarbakırspor karşısında sahada mücadele gücünün yarısı yok..
Diyeceksiniz ki, pozisyona girmiyor mu? Evet, fazlasıyla giriyor. Ama, her müsabaka Elazığspor maçı gibi olmaz.. Yakaladın mı, atacaksın.. Atamazsan, ecel terleri dökersin..
Fenerbahçe, forvette sıkıntı çekiyor. Hooijdonk, tek başına.. Onu da Cem Beceren kilitlemiş.. Geriden gelen oyuncular, Tuncay dışında 'Bal yapmayan arı..' Serhat sağ dışta görevlendirilmiş, elinden geleni ardına koymuyor.. Ama, kapasitesi fazlasına izin vermiyor. Tuncay, enerjisinin büyük bölümünü solda harcıyor. Gelin görün ki, Fenerbahçe habire stoper alıyor.. Kardeşim, bu aldıklarınızın hangisi Ümit'ten iyi? Alsana, en azından bir kanat adamı.. Yeminli misin, nesin?
Fenerbahçe, iki koyunu karşıdan karşıya geçiremeyecek bu orta sahasıyla, Hooijdonk ve Tuncay haricinde görünmeyen hücum gücüyle, fazla varlık gösteremez. Arada sırada gürler, dişine göre bulduğu bazı takımlara fark yapar, hepsi o kadar..
Kazasız atlattı
Sarı lacivertliler, her sene kendisi için kabus niteliğindeki Diyarbakır deplasmanını, en büyük silahları Tuncay ve Hooijdonk'un golleriyle bu kez kazasız atlattı. Ancak, futbol adına ortaya fazla bir şey koyamadan..
Bütün takımlara buradan bir tavsiyem var.. Siz siz olun, kalenize 25 metre mesafede hiçbir Fenerbahçeli futbolcuya faul yapmayın. Ceza sahası içinde devirin penaltı olsun, inanın daha iyi.. Çünkü, bu Hooijdonk'un frikikleri penaltıdan beter.. Hollandalı, serbest vuruş kullanırken, tanrıya dua edin de barajı geçmesin.. Zaten, başka bir şey de elinizden gelmez..
Geyik muhabbeti!
Hakem Ali Aydın iyi bir maç yönetti, fazla sertliğe izin vermedi. Otoritesini, sarı kartını hiç cebinden çıkarmadan hep ön planda tuttu. Ancak, Diyarbakır lehine verdiği penaltıda Luciano'nun Bakadal'a darbesi yoktu gibi geldi bana.. Maç ev sahibi takımın lehine Hasan Yiğit'in attığı bu penaltı golüyle sonuçlansa, Aydın'ın kararı bir hafta boyu tartışılır, 'Geyik muhabbetlerine' konu olurdu!