FENERBAHÇE için ‘‘Yasak savma’’ başladı. Arada sırada biraz kıpırdanıyor, insana yalandan umut veriyor, o kadar..
Gençlerbirliği maçı geçti, konsantre olacağı bir tek Beşiktaş karşılaşması kaldı. Büyüklüğünü kanıtlama çabasında olacağı tek müsabaka.. Öteki maçlara ‘‘Halı saha’’ niyetine çıkıyor. Futbolcuların çoğu, önümüzdeki sezon takımda kalamayacağını biliyor. Bazıları da moralsiz, keyifsiz ve bitkin.. Altıncı da olsalar, UEFA Kupası'na katılmaya hak kazanacaklarının bilincinde hepsi.. Eee, bu psikolojide bir takımdan da bundan fazlası beklenemez zaten..
Denizlispor karşısında göze batan oyuncu sayısı, Rüştü'nün dışında hemen hemen hiç yok.. Ali Güneş, Mustafa Doğan, Ümit Özat gene de maçı az hatayla tamamlıyor. Belki 3. dakikada Serdal'ın şutu yan direkten dönmese, onlar da erken dağılacak..
Semih'e tırpan neden?
Erhan Albayrak, Almanya'ya gitmeden evvelki halinden bin beter.. Yenilen gol öncesi kafasını eğmese, pozisyon oluşmayacak.. Hakan Bayraktar'ın performansı da gittikçe düşüyor. Johnson, herhalde ‘‘Yolcu’’.. Zaten, ‘‘Yolcu’’ niyetine oynuyor. Kemal çalışkan, mücadeleci, ancak teknik kapasitesi sınırlı bir futbolcu.. Çok para verildi diye kendisinden mucize beklememek gerek.. Ceyhun, Tuncay ve Semih; Kratochvil,Bülent, Özgür'ün pençesinden maç boyunca kurtulamadı. Semih de ikinci yarı başında Tamer Güney'den tırpanı yedi ve yerini Bescastnih'e bıraktı. Üç gün önce iki gol atmış gencecik bir adamı değiştirmenin, onu moralman çökertmenin anlamı ne? Bu değişikliğin F.Bahçe açısından tek olumlu yanı, Bescastnih'in gol atarak takımını yenilgiden kurtarması.
Düşenlerin dostu
Denizlispor, 6 gol yediği Porto maçının ikinci yarısından buyana, bir garip haldeydi.. G.Saray maçı dışında, aldığı sonuçlarla moralman yıkılmıştı.. Onlara bir moral takviyesi gerekliydi.. Bu morali de ‘‘Düşenlerin dostu’’ F.Bahçe onlara sağladı.. Elazığ, Altay, Adana'yı sevindirip, Denizli'yi unutmak olur muydu? Takım değil, sanki ‘‘Pollyanna’’ gibi iyilik meleği mübarek.. Hey gidi, ‘‘Pollyanna Fener’’ hey.. Bu hallere düşecek takım mıydın sen!