‘‘Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir’’ derler.. Fenerbahçe'nin, bu oyun anlayışı, bu teknik adamlarıyla yüzünün gülmesi çok zor..
Doğru dürüst organize bir atak yok, kolektif uyum sıfır, oyuncular ise kapasitesinin yarısını bile sahaya yansıtamıyor. İnsan, hiç olmazsa ferdi yeteneklerini konuşturur. Ama, kim konuşturacak?
Malatyaspor karşısında mahkum oynuyor, pozisyona girmekte zorlanıyorsun. Savunmada alan markajı yapıyor, bu kez kanatları kontrol altında tutamıyorsun. Sol kanatta rakibin en tehlikeli isimlerinden Timuçin cirit atıyor, sen Ali Güneş'le onu tutmaya (pardon tutmamaya) çalışıyorsun. Ali Güneş ne ofansta, ne defansta var. Ayman hem Ortega'yı kontrol ediyor, hem de orta sahanın organizatörlüğünü üstleniyor. Bu iki işi de eksiksiz yaparken, senin oyuncuların verilen görevin bir tekini dahi yerine getiremiyor. İki-üç tane balondan hücum, bir-iki cılız şut, o kadar.. Sanki, takımın üzerine ‘‘ölü toprağı’’ serpilmiş.. Fatih Terim'in Galatasaray'dan postaladığı Duro, 35 metreden ‘fevernova’yı Fener kalesine öyle bir postaladı ki, şaşarsın.. O, topa elini kolunu sallayarak adres saptarken, senin Duro'ya müdahale edecek oyuncun nerede? Johnson'a kulübede 58 dakika roman mı okutturuyorsun?
WASHINGTON BOMBASI PATLADI
Ben, en az suçu savunmaya buluyorum. Buna, topu stop edemeyen Mustafa Doğan da dahil.. Bu kadar bunalan bir savunma, elbette çok hata yapacak. Orta sahaya bir sürü adam transfer ediyor, kanatları unutuyorsun. Bu takım, kanatsız nasıl uçacak? Belli ki, uçmayacak, sürünecek.. Washington bir bomba ve maalesef Fenerbahçe'nin elinde patladı. Tanrı Fenerbahçe'yi, başka bombaların patlamasından korusun! Şu Rüştü dışında aldığı parayı hak eden bir tane oyuncu gösterin, 500 milyarlık büyük ikramiyeyi kazanın. Televizyonda o kadar soruyu bilmenize ve boşuna terlemenize gerek yok. Ayıptır, yazıktır.. Ben, bu Lorant'la devam edilmesini ve Fenerbahçe'nin her sezon iki antrenör değiştiren kulüp olmamasını arzuluyordum. İyi niyetim için, peşinen özür dilerim.. Çünkü adam, ‘‘beni kovun’’ diye, adeta yalvarıyor..
Malatyaspor'un hakkını yemeyelim.. Fenerbahçe'nin berbat oyunu, onların başarısını kesinlikle gölgeleyemez. Sahada bir tek büyük vardı, o da Malatyaspor'du.. Bütün futbolcular mükemmel oynadılar. Timuçin, Fazlı, Ayman, Milosevski, gerçekten iyi oyuncular.. Ama en büyük alkış, bu takımı mali açıdan tek başına sırtlayan başkan Hikmet Tanrıverdi ile teknik patron Ziya Doğan'a.. Onlar ve formalı aslanları, bir şehri yaşatıyor, moralman ayakta tutuyorlar.. Hepinizi yürekten kutluyorum..