ELAZIĞ'da güneş bulutların arasına bir giriyor, bir çıkıyor. Bazen ısınıyor, bazen üşüyorsunuz.
Ama, F.Bahçe için güneş her zaman bulutların arasında ve bir türlü doğmuyor. Böylesine kötü futbol oynamak, beceri ister. Bunu başarmak, her babayiğidin harcı değil. Takım oyunu diye bir şey yok. Ya ferdi yeteneğini konuşturacak ya da rakibin hatasını bekleyeceksin ki, fırsat yakalayasın, gol kovalayasın. Elinizi vicdanınıza koyun, bir-ikisi dışında hangi F.Bahçeli futbolcunun adı milyon dolarlarla beraber anılır?
Bu Vladimir Bescastnih midir nedir, tam bir bomba. Kim almış, neden almış? Tank gibi bir adam. Vücut ağır, zor hareket ediyor. Ondan santrfor değil, olsa olsa kulübe ‘‘koruma’’ olur. G.Antep'ten alınan Kemal'i bile daha önce seyretmesem tanıyamayacağım. Fatih, Mirkoviç, Hakan Bayraktar, Serhat tel tel dökülüyor. Diğerleri onlardan farklı mı zannediyorsunuz?
Paranın ne önemi var
Sarı lacivertliler ikinci yarıda, 57. dakikada Kemal'in yerine oyuna giren Ceyhun'la biraz hareketleniyor, onun ayağından nefis bir gol kazanıyor, hatta bir ara galip duruma da yükseliyor. Ama, elde ettiği bu avantajı dahi koruyabilecek kapasite ve konumda değil, ne yazık ki..
Elazığspor rakibini iyi etüt etmiş. Korkulacak bir forması filan da kalmadığından, F.Bahçe'nin üzerine üzerine gidiyor. Attığı gollerin dışında, 6 net pozisyonu var. Orta sahasında M.Ali, Ze Roberto, Ümit Hatipoğlu, Czinege mükemmel oynuyor. Erhan Namlı, F.Bahçe savunmasını mahvediyor. Birkaç ciğeri olan, bir biyonik adam.. Koşuşunu seyrederken, siz yoruluyorsunuz! Takıma para olarak değeri, F.Bahçe'nin yüzde 5'i değil. Ancak, onlar sahada daha değerli.. Takım olmuşlar.. İnanıyor, savaşıyor, terlerinin son damlasını çimenlerde bırakıyorlar. ‘‘Paranın ne önemi var.. Mühim olan insanlık’’ dercesine!